Bu gün 26 Mart 2020. Günlerden Perşembe. Dünyayı saran salgın hastalıktan dolayı evimdeyim. Nemrud’un burnuna giren sinek gibi bütün dünyayı saran bu gözle görülmeyen illet her ne ise şu anda bütün insanlık alemini ırk, din, milliyet, cinsiyet, zengin, fakir ayırt etmeden suni coğrafya sınırlarını aşarak bütün dünyaya teslim almış görünüyor.

Şu ana kadar bütün ilmi olan tıbbi çalışmalar henüz bir sonuç vermemiş. Şu andan itibaren de ben şahsen durumun nereye varacağını kestiremiyorum. İlmi çalışmalar yapan bütün bilim insanlarına başarılar diliyor ve onları en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bu arada bizlere düşen bir görev vardır deniliyor. Bizler de o görevimizi yapmalıyız. Yapmalıyız ki o canla başla hayatını riske edenlere yardımcı olalım. Bilim insanlarının söylediklerine uyalım.

Evimizde oturalım. Kendimizi ateşten esirgeyelim. Evimiz ne kadar tenha, ne kadar ıssız olsa da asla ve asla mezardan daha ıssız değildir.

Kara toprağın üstü daima altından daha iyidir. Bunu böyle bilelim. El birliğiyle, el ele bu işe baş koyarsak inşallah Allah’u Teala’nın izniyle bu ateşi en ucuz şekilde atlatırız inancındayım. Bu büyük alevin içinde bütün olanak ve imkanlarıyla gece gündüz demeden canla başla uğraş veren temizlik işçisinden en baştaki sağlık personeline kadar herkese kuvvet, kudret, sıhhat, afiyet diliyor, onlara başarılar temenni ediyorum.

86 yaşında risk grubunda olan bir fert olarak bu musibetin milletimize, memleketimize ve bütün insanlık alemi ailesinin üzerinden def etmesini Yüce Mevla’dan niyaz ediyorum. “İlim Çin’de de olsa git öğren” diyen Hazreti Peygamberin dediği Çin’den bize evde oturmamız söyleniyor. Bu vesileyle tekrar hepinize sağlık ve mutluluklar dilerim.