KOCA ÇINARLAR

KOCA ÇINARLAR

Uzun boyu, siyah şapkası ile bir çınar, ağacı kadar gür ve dallı budaklı DERSİMİN renklerinden biriydi. Ona soyadı ile ÇETİNDERE derlerdi. DERSİMİN köy ağası kökenli bir ailedendi.  Şehrin, çevrenin ileri geleni, küçük ölçekli zenginiydi. Gülümseyen yüzüyle, Sıcak sempatik, herkesle iletişim kurabilen, Bir asrı, Yüz yılı, yaşamış, Cumhuriyetle yaşıt biriydi.
    Sonsuza dek ayrılmak üzere yakınlarına, Tunceli halkına veda etmişti. Sevenleri, dostları, cem evinden el sallayarak, rahmet dileyerek uğurlamışlardı.
    KARABULUT( ALİ) esnafı olarak tanınırdı. Ağırlıklı olarak doğal köy ürünleri satardı. Köy yumurtası, tereyağı, köy horozu, kaliteli bal almak isteyenler onun kapısını çalarlardı. Sıcak, sempatik, saygın biriydi. Oda Tuncelilerin, renkli, çınarlarından biriydi.
    Bir süre önce yakalandığı hastalığa, yenilerek, Yakınlarına, sevenlerine, Tunceli Halkına, sonsuza dek veda etmişti. Sevenleri, yakınları, cem evinde, rahmet dileyerek uğurlamışlardı.
    10 ilimizde meydana gelen, görülmemiş, büyükte bir felaketi, acıyı, bütün ülkeye, yaşatan, deprem, günlerdir. Bizleri, Türkiye’yi, ağlatmaktadır.
    Bu büyük felaket, bütün ülkeye yaşattığı gibi, Tunceli halkına da büyük bir acı yaşattı. Bütün ülkede olduğu gibi, İlimizde, Tunceli’de de, hemen herkes, felaket zadelere, yardım etmenin çabası içinde oldular. Gittiğim alışveriş merkezlerinde, hemen her yerde bu çabayı gördüm. İnsanlar, felaketzedelerin ihtiyacı olan ürünleri sepetlerine dolduruyorlardı. Sanayi Ticaret Odası başkanlığı, topladıkları tırlar dolusu yardım malzemelerini, deprem bölgelerine sevk ediyorlardı.
    Tuncel’inin ünlü bir markası, olan, MUNZUR SU, aynı şekilde, depremzedelerin yardımına koşan Tuncel’inin önemli bir kuruluşudur. Depremzedelerin önemli bir ihtiyacı olan su ihtiyacını karşılamak için tırlar dolusu Munzur suyunu, deprem bölgesine sevk etmiştir.
    Belediye Başkanlığı da, depremin yaşandığı gün sonrası, halka çağrıda bulunarak yapılacak yardımları, depremzedelere ulaştırılmanın çabası içinde oldu. Halkın verdiği yardımları toplayarak, deprem bölgesine ulaştıran önemli bir kurumumuz, oldu
    İş adamlarımızdan KAZIM GÜNTAŞ, Erdal GÜNTAŞ, depremzedelerin, acil ihtiyacı olan koruyucu çadırları temin edip deprem bölgesine sevk etmişlerdir.  
    AHBAP DERNEĞİNİN kurucusu, sanatçı, HALÜK LEVENT, kurduğu yardım dermeği aracılığı ile ihtiyacı olan öğrencilerin, yurt sorunlarını çözmek, ihtiyacı olan yoksul aile çocuklarına, burs vermek için büyük çaba sarf eden, ülke çapında tanınan, bir hayırseverdir. Deprem felaketiyle birlikte depremzedelerin yardımına koşan, Hayırsever Sanatçı, AFATLA işbirliği yaparak, kısa sürede derneğe yapılan 850 milyon lira parayla, depremzedelerin, yardımına koşmuş. Yaşanan soğuklarda, açıkta kalanların, acil ihtiyacılar olan KONTEYNİR, bulabildiği kadar, toplayıp satın alarak, deprem bölgesine göndermiştir. Deprem bölgesinde depremzedelerin, her türlü ihtiyaçlarını, karşılamak için yoğun çabalarını sürdürmüşlerdir. Millî Eğitim Bakanlığına, başvurarak, hasar gören okullarını onarımını üstlenmek istediklerini iletmişlerdir.
   İnternetten AHBAP, Derneğinin banka hesap numarasını alarak bende olanaklarım ölçüsünde katkıda bulunmaya çalıştım.
   Büyük bir felaketin, acının, yaşandığı bu tarihi günlerde, depremzedelerin, yardımına koşmak, herkesin, insanlık borcudur. İnsanı değerleri taşıyan, vicdanlı herkesin, ortaklaşa büyük bir acıyı paylaştığı bu acılı günlerde, din adamı kisvesi altında, bilime, cumhuriyete, uygarlığa, aydınlığa, karşı olan bazı karanlık yüzlerin, ortalıkta bu birliği, bütünlüğü, bozmak isteyen çığırtkanlıklarına, ilkelliklerine, Cumhuriyet Savcılarının, devletin, seyirci kalması, ayrı üzüntü verici bir durumdur.
   Deprem gecesi, herkes gibi, korkuyu yaşayan, ARYA, deprem gecesi depremi, önceden his edip çığlıklar atan, kendini kafesinde, sağa sola çarparak feryat eden, kuşuna, daha büyük, daha kullanılışlı, bir kafes almak için kumbarasında, biriktirdiği paralar, elinde, gazete yerime geldi.’ Büyük baba kuşuma büyük bir kafes almak için biriktirdiğim bu paraları, depremde oyuncakları yok olan, ağlayan çocuklara, oyuncak almaları için göndermek istiyorum.’ Dedi. Bir kez daha gözlerim yaşardı. Kucakladım. Öptüm.
   İşte, insan olmanın küçük bir örneğiydi.