GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi'ndeki (KAEÜ) kongre - Kırşehir Valisi Hüdayar Mete Buhara'nın konuşması - KAEÜ Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya'nın konuşması 2. Uluslararası Ahi Evran Tıp ve Sağlık Bilimleri Kongresi Kırşehir'de başladı KIRŞEHİR (AA) - Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi (KAEÜ) ev sahipliğinde düzenlenen 2. Uluslararası Ahi Evran Tıp ve Sağlık Bilimleri Kongresi başladı. Kırşehir Valisi Hüdayar Mete Buhara, Ahi Evran Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki kongrenin açılışında, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Kırgızistan gibi ülkelerin alternatif ve tamamlayıcı tıbbın başarıyla yapıldığı coğrafyaların başında geldiğini söyledi. Tamamlayıcı tıbbı uygulayan Hindistan, İran, Çin gibi ülkelerle etkileşim halinde olduklarını, Anadolu'da da üretilen ve geliştirilen bilginin Orta Asya'dan gelen birikimle birleştirildiğini vurgulayan Buhara, kongrenin ülke, insanlık ve sağlık camiası için yeni gelişmeler ve ufuklar açacağını tahmin ettiğini dile getirdi. KAEÜ Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya ise geleneksel, tamamlayıcı ve entegratif tıp uygulamalarının değerlendirileceği kongrede, 30'dan fazla oturum yapılacağını söyledi. Alanında uzman 200'e yakın bilim insanının tecrübe ve bilgilerini paylaşacaklarını vurgulayan Karakaya, şunları kaydetti: "Kırşehir kendisinde bir öz kaynağa, altında bir hazineye sahip. O hazine termal su dediğimiz, bugün birçok tedavide kullanılan, insan sağlığına faydası dokunan ve enerjisi ile faydalanabildiğimiz bir kaynaktır. Şu an da 150 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanemize Ankara'dan, Kayseri'den de hasta alıyoruz. Burada termal tedavinin yanı sıra geleneksel ve tamamlayıcı tıp anlamında da, kupa, fitoterapi, hidroterapi, ozon, akupunktur ve sülük tedavisi ile hizmet veriyoruz. Amacımız, bu bölgede, bu alanda tedavi vermek hem de sertifikasyonunu yapmaktır. Uzmanlaşan insanlarımıza da katkı sağlayacağız. 18'e yakın hocamıza da sertifika aldırdık. Hedefimiz bilimsel bilgi ile test edilmiş ama geleneğimizden olan Anadolu tıbbını, güvenerek ve inanarak, insan sağlığını riske etmeden, alternatif olarak sunmaktır." DSÖ Türkiye Ofisi Program Yöneticisi Prof. Dr. Toker Ergüder de geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın, özellikle kronik hastalıkların önlenmesi, yaşlanan toplulukların sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir sağlık modeli olduğunu anımsatarak, geleneksel ve tamamlayıcı tıbba ilginin canlandığını aktardı. KAEÜ Rektör Yardımcısı ve Koordinatör Kongre Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil ise kongre kapsamında, geleneksel tıbbın yanı sıra İbn-i Sina'dan bugüne oluşan tıp anlayışı ile Ahi Evran ve Ahilik'in tıp ilişkisinin ele alınacağını söyledi. Kongre 19 Kasım'da yapılacak oturumlarla tamamlanacak.