GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Karabük Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulcebbar Kavak'ın konuşması - Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Şahin'in konuşması - Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yakup Civelek'in konuşması - Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mücahit Coşkun'un konuşması - Plaket takdimi Karabük'te "Arapça ve İslami İlimlerin Öğretimi Uluslararası Sempozyumu" başladı KARABÜK (AA) - Karabük Üniversitesi (KBÜ) ev sahipliğinde, Samsun Ondokuz Mayıs ve Yalova üniversiteleri ile Arapça Türkçe Dil Paylaşım Forumu'nun katkılarıyla düzenlenen "Eğitim Kurumlarında Arapça ve İslami İlimlerin Öğretimi Uluslararası Sempozyumu" başladı. Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, İslami İlimler Fakültesi'ndeki programın açılışına, KBÜ rektör yardımcıları Prof. Dr. Mustafa Yaşar, Prof. Dr. Mücahit Coşkun ve Prof. Dr. İzzet Açar, İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulcebbar Kavak, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Şahin, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yakup Civelek, akademisyenler ve davetliler katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Coşkun, sempozyumda yaptığı konuşmada, Arapça öğretiminin metodik olarak farklılaşması ve daha kolaylaşması gerektiği belirtti. Arapça'nın çok zengin bir dil olmasının yanında uluslararasılaşma anlamında Orta Doğu ve Afrika'nın dışına çıkıp daha iddialı olması gerektiğinin altını çizen Coşkun, "Tıpkı İngilizce gibi. Metodik olarak bunları konuşmak ve tartışmakta fayda var." ifadesini kullandı. Dekan Kavak da İslami ilimlerde hem öğretimde hem de yeni fikir geliştirmede biraz geri kalındığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "İslam toplumunda materyal ve mekan anlamında belki doruktayız. İstediğimiz kadar kitabımız, çok güzel mekanlarımız, okullarımız, binalarımız var ama kaliteyi kaybettik. İşte bundan dolayı medeniyetimizin özünü oluşturan Allah'a imanla Allah sevgisi, peygamber sevgisi ve gönüllü hizmet düşüncesini hiç bırakmamamız lazım." Dekan Şahin, tebliğlerin geçmiş, bugün ve geleceği kuşatan perspektifle hazırlandığını vurgulayarak, çağın sahip olduğu bilgi birikiminden yararlanarak, Arapça'nın özellikle Arap dilini konuşmayanlara öğretilmesi ve İslami ilimlerde araştırma ve eğitim süreçlerinin yeniden gözden geçirilmesinin sempozyumun odak noktasını oluşturduğunu anlattı. Dekan Civelek ise Türkiye'nin, geçmişinde yüzlerce yıl İslam toplumlarına öncülük etmiş devlet olduğuna dikkati çekerek, "Tabii zaman zaman sıkıntılar yaşanmıştır. Son dönemlerde Türkiye tarihteki o öncülük ve yürütücülük rolüne yeniden dönüyor. Bu ümmetin, İslam toplumlarının gücü hepimizin gücüdür." değerlendirmesinde bulundu. Sempozyum, konuşmalarının ardından sertifika ve hediye takdimi gerçekleştirilmesi ile sunumlarla devam etti. Arapça ve İslami ilimlerin öğretiminin gelişimi ile ilgili teorik yönlerin zenginleştirilmesinin amaçlandığı sempozyum, 8 Mart'ta sona erecek.