Dünya Kalp Günü’ne özel tavsiyelerde bulunan kardiyologlar, kalp ve damar hastalıklarına karşı vatandaşları çok hareket etmeleri ve yemek miktarlarını ayarlamaları konularında uyardı. Medicana Samsun Hastanesi tarafından "Dünya Kalp Günü" nedeniyle farkındalık oluşturmak için etkinlik düzenlendi. Hastanenin girişi kırmızı balonlarla süslenerek kalp şekli verildi. Hastaneye gelenlere ise dikkat çekici broşürler dağıtılarak hastalık hakkında bilgiler verildi. Kardiyoloji uzmanları ise kalp sağlığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundular. İlk olarak hareketli yaşam vurgusu yapan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Korhan Soylu, "Bugün Dünya Kalp Günü. Biz kardiyoloji uzmanları olarak kalp hastalarında en çok karşılaştığımız rahatsızlık kalp damarlarında olan darlıklar ya da tıkanıklıklardır. Biz bu durumlar oluştuğunda bazen cerrahi yöntemlerle bazen de cerrahi olmayan balon, stent gibi anjiyo bazlı yöntemlerle açmaya çalışıyoruz. Gönül istiyor ki aslında bu hastalıklarla daha az karşılaşalım. Bildiğiniz gibi teknolojinin gelişmesi gittikçe artan hareketsizlikle beraber dünyada artan hastalıkların başında şeker hastalığı, şişmanlık gibi problemler gelmektedir. Bunlar kalp sağlığının bozulmasında en önemli büyük risk faktörleridir. Hastaların ya da hasta adaylarının bu konuda yapacakları en önemli şey bu konudaki olumsuzlukları düzelmektedir. Daha fazla hareket etmeleri, daha az yemekleri gerekmektedir. Egzersiz konusunda ise hastaların düzenli egzersiz yapmaları çok önemlidir. Bunun dışında yemek konusunda da bir çok hastanın ne yemek istediğini merak ediyoruz. Daha doğrusu böyle meraklar içerisinde olduğunu görüyoruz. Aslında buradaki temel davranışın yemek miktarına da dikkat edilmesi gerektiğini de vurgulamak isterim. Yemeğin içeriği dışında da miktarda çok önemlidir. Bir çok hasta aslında sağlıklı gıdalar yiyerek sağlığına kavuşacağını düşünüyor. Bu çok doğru bir algı değil. Bazı atıştırmalık daha sağlıklı olduğu konusunda şüphe yok ancak şüphe yok ki miktar çok önemlidir. Hastalara verilmesi gereken mesaj az yiyip çok hareket etmeleridir. Yürüme, bisiklete binme gibi aktiviteler özellikle kalp sağlığı açısında olumlu sonuçlar doğuran hareketlerdir" dedi. "Düzenli spor yaparak kalp sağlımızı koruyabiliriz" Kalp damar hastalıkları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en sık ölüm sebeplerinden olduğunu söyleyen Kardiyoloji Uzm. Ahmet Yanık, "Kalp hastalıklarının riskleri tansiyon hastalıkları, şeker hastaları, ailesinde kalp hastalığı olanlar, sigara kullanımı bunlar bizim kalp hastalıkları için riskli gruptur. Diyet burada önemlidir. Kalp sağlığını korumak açısından. Sigara kullanımının olmaması önemlidir. Bizim açımızdan kalp hastalığında korunmada özellikle hastalarımızın haftada 3 gün 30 dakika ile 45 dakika arası hafif tempolu yürüyüş yapması gerçekten kalp sağlığı açısından önemlidir. Kovid sürecinde tabi hastalar evlerinde uzun süre vakit geçirdikleri için egzersiz özellikle azaldı. Hastaların rutin kontrollerini aksatmaları bu dönemde karşımıza çıkan bir sorun oldu. Kalp hastalığı ileri ki yaşlarda görülüyor gibi düşünmemek lazım. Kalp sağlığı genç yaşlarda başlıyor. Düzenli spor yaparak kalp sağlığımızı koruyabiliriz. Özellikle tuz tüketimi de önemlidir. Yapılan çalışmalarda Türkiye’de tuz tüketimi yaklaşık 16- 18 gramdır. Halbuki günde 5-6 gram geçmemiz lazım. Tuz tüketimi yine tansiyon hastaları için hem kalp hastaları için önemlidir" diye konuştu. "Kalbimizi sevmemiz ve kalbimize önem vermemiz gerekiyor" Medicana International Samsun Hastanesi Genel Müdürü Güner Armutlu ise "En değerli organımızın hatırlandığı ve gündeme getirildiği bir gün aslında bugün. Dünya Sağlık Örgütü ile Sağlık Bakanlığımızın verilerine baktığımızda kalp sağlığı hastalıkları ilk sıralarda yer almaktadır. Bu da aslında kalbimize ne kadar önem vermemiz gerektiğini çok net bir göstergesidir. Biz de bugünü anlamlı hala getirmek için bir etkinlik düzenledik. Amacımız tamamen bir hatırlatma yapmak, bir algı oluşturmaktır. Kalbimizi sevmemiz ve kalbimize önem vermemiz gerekiyor. Yaşantı şeklimiz standartlarımız çok değişti. Hareketsiz kalıyoruz. Masa başında çok zaman geçiriyoruz. O yüzden yaşantı şeklimizi değiştirmemiz ve hareketlenmemiz gerekiyor. Otomobil sayısı çok hızla artıyor. Bu da insanların artık kısa mesafede bile araç kullandığının bir göstergesidir. O yüzden ben kısa mesafelerde bisiklet kullanmayı çok önemsiyorum ve tavsiye ediyorum. Herhangi bir yere gittiğimizde, iş yerine gittiğimizde asansör kullanmadan eğer bir iki kat çıkacak isek mümkün olduğu kadar merdivenleri kullanarak yönlendirilmeyi tavsiye ediyorum. Artık dijital çağdayız. Cep telefonlarında bir takım uygulamalar var. Bunlar da aslında insanı motive ediyor. Kısacası hareket etmeliyiz" şeklinde konuştu. Hastaneye gelenlere ayrıca kalp sağlığına iyi gelecek gıdalar dağıtılırken bir yandan da vatandaşların tansiyonları ölçüldü.