Devlet hastanesi koridorlarında karşılaştık.’ Gazeteci olduğunuzu, Mazgirtli olduğunuzu, biliyorum. İzin verirseniz bir haksızlığı keyfiliği dile getireyim. Size anlatayım. Dedi. Zayıf esmer bir kadındı. Bel fıtığı şüphesiyle emer çektirecektim. Salonda oturmuş sıram gelsin bekliyordum. Kadına,’ sıram gelinceye kadar anlatabilirsin .’Dedim.
   Anlattı.’ Mazgirt belediyesinde  işçi olarak çalışıyordum. Eşim iki çocuğum engelli. Bir çocuğumda yakında asker olacak. Belediye başkanından şikâyetçiyiz. Belediye başkanı göreve gelir gelmez, çalışanlarından yakında emekli olacakların önüne imzalamaları için matbu hazırlanmış tarihsiz bir dilekçe koydu. Dilekçede emeklilik hizmetim dolduğunda emekliye ayrılmak istiyorum. Gerekli işlemin yapılmasını. Yazılı bir dilekçeyi zorla imzalattırdı. İmzalamayanlara maaş ödemeyeceğini dayattı. Herkes maaş alamayacakları zor durumda kalacakları korkusu ile imzaladı. Ben kendilerine gittim derdimi anlattım. İki çocuğum, eşim engelli, engelli olmayan çocuğum da yakında askere gidecek, müsaade edin çocuğum askerden gelsin o zaman emekli olayım diye yalvardım. Tamam dedi.’ Kabul etti. Oğlum daha askere gitmeden emekliyi hak ettiğim gün. Tarihsiz imzaladığımız emekli dilekçemi işleme koydu. Beni emekliye ayırdı. Engelli maaşı almıyorum. Emekli maaşı ile geçinmemiz çok zor. Krediyle ev almıştık. Emekli maaşımın çoğu krediye gidecek. Oğlum asker olacak. Ailece aç kalacağız .’Diye neredeyse ağlar gibi başını önüne eğdi. İçine kapandı.
   Oturduğumuz salonda bizi yakından dinleyenlerde konuşmaya katıldılar. Onlarda Mazgirt Belediyesinde olanlardan bilgi sahibilermiş. Bana, ’Hocam kendilerine sorunuz. Emekli ettiği işçilerin yerine kimleri almış. Sormadan kadın anlattı. Kimleri alacak kendine yakın hakkı olmayanları üç dükkânı arabası olan zengin kendine seçimde çalışmış insanların eşlerini aldı. Zorla emekliye ayırdığı arkadaşlarla kanunsuz suç olacak keyfi işlemler yapmaktan kendilerini savcılığa şikâyet ettik. İktidar partisinden seçildiği için kanun yasa kural tanımıyor. Kendisi Bingöllü, Mazgirt te sağlık personeli olarak sürgün gelmişti. Kısa sürede Mazgirt ilçe sağlık Müdürü olmuştu.
  Dinleyenlerde yorum yaptılar. Kadına hitaben, ’siz yıllarca belediyede çalışmış, kıdemli hizmeti emeği olan yapılacak hizmetleri iyi bilen deneyimli isçilersiniz. Sizin hakkınız iken hakkı olmayan sizin kadar deneyimli emeği olmayanları işe almaları büyük haksızlıktır. Bu resmen kayırmadır. Eşitsizliktir. Haksızlıktır. Suçtur. Dediler.
   Engelli çocuğu ile görüntülü telefonda elleriyle konuşan kadın, konuşmasını bitirdikten sonra,’ Biz çok belediye başkanları ile çalıştık. AKP’li belediye başkanı ile de çalıştık. Hiç birinde bizleri üzecek haksızlık yapacak işçilerin ekmeği ile oynayacak, bir belediye başkanı görmedik.
   Bende, ilçeme yeni belediye başkanını seçildiğinde telefonla aramış, kendilerini tebrik etmiştim. Ayrıca da bir rica da bulunmuştum, O, Sıralar, ilçede gazete bayimiz yoktu. Bayi bulmakta bize yardımcı olmasını istemiştim. Kaba bir ifadeyle ret etmişti. Bir belediye başkanı ilçede günlük ulusal gazetelerin bulunmasına yardımcı olmamıştı.
   Anlatılanları, Mazgirt’ten tanıdıklarımdan da sordum. Kadının anlattıkları ile örtüşmüştü.
   AKP li belediye başkanı da olsa da, kanunlara kurallara herkesten çok daha önem vermeli sahip çıkmalıdır. Ayırımcılık yapmamalı, haksızlıklara taraf tutmalara izin vermemelidir ki o zaman herkes kendisini takdir etmeli. Seçildiğine sevinmelidirler. Mazgirt küçük bir ilçedir. Her şey herkesin gözü önündedir.
   Anlatılanları, AKP İl Başkanı ile Fatih Beyle paylaşmak istedim. Umarım Fatih Bey, konuyla yakından ilgilenir.

Fikri TAŞ