DERSİM Müze Müdürü aradı. ‘Bizi heyecanlandıran sevindiren, hazineleri, eserleri, sizin de görmenizi istiyorum.’ Dedi. Görmeden bende heyecanlanmıştım. Görüşme saatini beklemeden gittim.
   Bir zamanlar top koşturduğumuz, şimdilerde müzenin gösterilerinin, oyunlarının sergileneceği açık alan avluda, Müze Müdürü, misafirleriyle oturuyorlardı. Önlerindeki uzun masada taş parçaları diziliydi. Müze müdürünün bizi heyecanlandıracak dediği eserler bunlar, taş parçaları değildir. Diye düşünerek oturdum.
    Daha önceleri, çokça merak ettiğim müzeyi, Sayın Müze Müdürü Kenan Beyle birlikte gezmiştik. Yapılmış olan çalışmaları, müzede yerini almış tarihi eserleri, kocaman bina üstünde yapılmış düzenlemeleri hayranlıkla izlemiştik.
    Bu tarihi mekâna geldikçe hep heyecanlanırım. Geçmiş anıları tekrar yaşar gibi olurum. Uzun yıllar, bu mekânın ziyaretçisi olduk. Öğrencilik lise yıllarında bahçesinde top oynadık. Kışla lojmanlarıydı. Oturan Tanıdık yakınlarımızı zaman zaman ziyarete gelirdik. Şimdilerde her gelişimde onları görür gibi olurum. Tarihi eserlerin yanında onlar da beni heyecanlandırır. Duygulandırır.
    Müze Müdürü, birlikte oturduğu, misafirleri tanıştırdı. YASEMİN Hanım DİCLE Üniversitesinden, Arkeolog, öğretim görevlisi, DERSİM Müzesindeki çalışmalara katılmak için gelmiş. Müzemiz gibi DERSİMİDE seven bir yüz. Mehmet Ali Bey, Oda daha ünlü bir kentten müzeden İSTANBUL UN, ünlü, iki kez ziyaret edip gezdiğim, ARKEOLOJİ Müzesinden gelmiş, ARKEOLOG, uzman, DERSİMLİ. Bizim yaşayacağımız heyecanı yerinde görüp paylaşmak için gelmişler.
       Müze Müdürüne, sorar gibi baktım. Beni heyecanlandıracak tarihi eserleri görmek tanımak istiyorum. Gibi baktım. Hocam bu önümüzdeki masada dizili taşlar la buluştuğumuzda bizler çok heyecanlandık. Tanıttığımda sizlerde heyecanlanacaksınız. Bu gördüğünüz taşlar, Kültür Turizm Bakanlığın izniyle 2015 yılından beri yapılan araştırmalar sonucu, DERSİM coğrafyasında Ovacık ilçesinde PALEOLİTİK DÖNEME ait bulunan, bizi değil bütün insanlığı heyecanlandırması gereken önemli tarihi bulgulardır. Bu taşlar, bildiğiniz sıradan taşlar değil. Bunlar bizi 100 Bin yıl öncesinde yaşayan atalarımızla, buluşturan taşlardır. Şimdiye kadar, yapılan, bulunan, tarihi kazılarda, 10 Bin yıllarda ki yaşamış insanlarla tanışmıştık. Şimdi,100 Bin yıl önceki insanların yaşadıkları izlerle kalıntılarla buluştuk. Bu taşlar arkeoloji bilimsel araştırmaların,, incelemelerin sonucunda tespit edilmiştir. Bakın elimdeki bu sert çakmak taşı atalarımızın kullandıkları keskin bıçaktır.’ Dedi. Ben müdürü dinlerken taşa bakıyordum ama gördüklerim 100 Bin yıl önce, yaşayan insanların, ilkleri, atalarıydı. Heyecanım oradandı.
   Masa üstündeki sıralanmış bütün taşları inceledim. Hangi taşın ne için kullanıldığını merak ettim. Yakıştırıp, çıkaramadım. Hepsine, derin derin baktım. Bir sürü değişik yüzler gördüm.
   Tarih,100 BİN yıl önce yaşayan insanların yaşadığı coğrafyaya DERSİM Coğrafyası denmişti. Müze kurulurken açık tarihi bilgiler ışığında Müzenin adı tarihi eserlerden ismi DERSİM MÜZESİ olarak konulmuştu. Bu bilgiden DERSİM adını, telef uz eden, Sayın cumhurbaşkanımızın da, bilgisi olmalıydı. Tarih Bilgisini önemsemeyen bir siyasetçinin ön yargılı tepkisi üzerine, DERSİM İsmi kaldırılarak yaşı bir Yüz yıl olmayan TUNCELİ ismi koyuldu.
    Müze Müdürünün tanıştırdığı Misafir ARKEOĞLAR, harika iki tarihçilerdi. Onlarla tanıştığıma çok sevinmiştim.
   Sayın Müze Müdürümüz Kenan Bey, çoktan tanıdığım çok çalışkan çok başarılı DERSİM MÜZESİNİ, ilgi odağı yapmak için, gecesini gündüzüne katmış. Bir örnekti.
   Yaklaşımını, ilgi ve desteğini, nezaketini, övgüyle anlattığı Sayın Valimizin, desteği ile bizleri daha çok heyecanlandıracak, tarihi hazineler bulacağını, heyecanla bekleyeceğiz.
   Bizi heyecanlandıran gördüğümüz taşlar,100 Bin yıllık insanlığın resimleriydi.