Arkamdan, “Hocam, hocam” diye bağırıp, koşarak geldi. Ellerime sarıldı öpmek için. İzin vermedim. “Hayırdır” dedim. “Hocam, ne olursun köşende yaz. Resmi makamlara söyle, Munzur Suyumuzu korusunlar. O su, hepimizin ortak suyudur. Kutsalımızdır. O, suda yaşayan balıklar da hepimizindir. Munzur Çayının zenginliğidir güzelidir. O balıklar yok edilirse Munzur Çayı, güzelliğini zenginliğini kaybeder. Kurur. Bir iki bencil aç gözlü, bizim suyumuzu kurutmak istiyorlar. Germe ağlarla, suyumuzdaki balıkları katledercesine yok etmek tüketmek istiyorlar. Bunlara dur demek lazım” dedi. Yüzüme baktı. “Tamam anlaşıldı. Doğayı korumakla görevli yetkilileri arayacağım. Onları, yakalayıp cezalandırmaları, ellerindeki ağları almalarını isteyeceğim” dedim. Tekrar öpmek için eğildi. İzin vermedim. Teşekkür etti. Gitti.
   Doğa, Milli Parklardan sorumlu, Haydar Beyi aradım. “Aynı ihbar bize de geldi. Beyaz bir araba ile vadiye gidiyormuş. Karşılar Kara kolunu da bu konuda uyardık. Ekiplerimiz takip ediyorlar” dedi.
   Bu yazıyı yazarken, Haydar Beyi tekrar aradım.  “Yakaladık. Hocam” dedi. Kutladım kendilerini.
   Doğa katilini yakalamışlar. Adam daha önceden sabıkalı biriymiş. Daha önce Dağ keçisini katlettiğinde yakalamışlar. Gerekli para cezasının yanında doğayı tahrip ettiğinden mahkemeye vermişler. Bu seferde, bu yıl yapılan zamla birlikte 1200 lira para cezası kesmişler. Haydar Bey, “Ceza kesilse ne olacak ki, adamın üzerine haczedilecek herhangi bir malı, olmadığından ödeme yapmıyor. Katletmeye devam ediyor” dedi. “Haciz edilecek malı yoksa karşılığında hapis cezası verilsin. Bunun için başvurun” dedim. Bir Avukata, hukukçuya, sordum. “para cezalarını ödeyecek üstüne kayıtlı herhangi bir şeyi olamadığı için icra yolu ile tahsil edilemiyor. Bunu bilen şahıs, aynı suçu işlemeye devam ettiğinden, yapılacak işlem, Savcılığa başvurulur. Para cezasının hapis cezasına çevrilmesi istenilir” dedi.
   Doğa katili, ceza ödemediği için, yakalanması umurunda değil. Katletmeye devam ediyor.
   İlgililerin, kamuoyunun, bilgisine,
   +   +  +
   NİMET ÇINAR
    Almanya’da yaşayan, Nazimiye İlçemizin, DALLI BAHÇE Köyünden, gurur duyacağımız bir GURBETÇİMİZ,
    Hayvan sever, NİMET Hanım, güzel insan, köyünde, sahipsiz korumasız, hayvanlar için bir korunak yaptırmış. İlçe merkezinde, birini de korunaktaki hayvanların ihtiyacını karşılamak için görevlendirmiş. Görevli, iki günde bir düzenli olarak barınakta bulunan hayvanların ihtiyacını karşılayacak kadar eti, köye, götürüp barınaktaki hayvanların yiyebileceği, yerlere bırakıyormuş. Yaban hayvanlarının da yararlanmaları, yemeleri için de ayrıca çevreye de et bırakıyormuş. Yaban hayvanları, özellikle tilkiler, barınakların çevresini mekân tutmuşlar.
   Barınaklarda,38 kedi ile sayısı zaman, zaman, değişen köpekler barınıyormuş.
   GURBETÇİ NİMET Hanım tarafından görevlendirilmiş vatandaş, düzenli olarak, barınaktaki hayvanların ihtiyacını karşılayacak eti götürüp barınağa bırakıyormuş. Aylık tutarını, bedelini, NİMET Hanıma, telefonla bildiriyormuş, NİMMET Hanım da her ay düzenli olarak ödemeyi banka hesabına yatırıyormuş.
   Sosyal Medyada, köpekleri boynundan ağaca asıp işkenceyle katleden, canavarlıklarını da sosyal medyada sergileyen, poz veren, iki yarattığı gördüğümde, NİMET Hanımla onlar arasındaki orantısız farkı gördüm.
   NİMET Hanım insanlığın güzel bir örneği olarak, çevresine, sevgi ışıkları saçarken,
   Yüzlerine tükürülecek, O iki yarattık, insanlığın yüz karası olarak, insanlığı utandırmaktadır.