İnsanlığın, insan hak ve özgürlüklerini bütün dünyaya ilan ettiği gündür.
  10 Aralık 1948 yılında, yayınlanan İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ, insanın doğuştan sahip olduğu hak ve özgürlükleri tanımlar. Her insanın yasa önünde eşit olduğu, kötü muameleye, onur kırıcı cezalara tabi tutulamayacağını ilan eder.
  Birleşmiş Milletler topluluğuna üye ülkelerin, kabul ettiği bildirgede, ırk, renk, cins, dil, din, ulusal, toplumsal köken, siyasal tercih gözetilmeden bildirgede açıklanan bütün haklardan, bütün özgürlüklerden herkes, her insan yararlanabilir.
   Temel Hak ve özgürlüklerin evrensel anayasası sayılan bildirgenin, ilan edildiği gün, İNSAN HAKLARI Günüdür.
  Bu günü bütün dünya etkinliklerle kutlasa bile bildirgede sayılan temel hak ve özgürlüklerin bütün insanlık için eksiksiz yerine getirildiği, sağlandığı, korunduğu, bu günün dünyasında iddia etmek çok zor.
  Dünyaya ağalık eden, kol kanat geren, Birleşmiş Milletler sarayının ülkesinde olduğu Amerika Birleşik Devletleri, bile insan haklarını ihlal etmekte ön sıralarda gelmektedir. Bizim Askeri rejim döneminde tutsaklara, cezaevlerinde yapılan, özellikle de Diyarbakır cezaevinde yapılan işkencelerin benzerini bu gün bile yapabilmektedirler.
   İnsanlık, evrensel temel hak ve özgürlükleri korudukça yücelir. Bu hakları çiğneyen gasp eden ülkeler, demokrasiden uzak, insanlığın ayıbı, yüz karasıdırlar.
   Temel hak ve özgürlükleri yalnız devletler değil bireylerde korumalı, çiğnenmesine izin vermemelidirler.
   Ancak o zaman insanı tarif eden bir İNSAN olurlar.
   ALTI AYLIKTI
   Mazgirt ilçesinde özel hareketçi polisler tarafından katledilen dağ keçisi altı aylıkmış.
  Gazeteci Kadir MERKİT’
İN fotoğrafladığı altı aylık bebeği facebook’ta gördüm.
   Boynuzları yeni filizlenmiş. Büyüdükçe o boynuzlar, uzayarak dallanıp budaklanacaktı.
  Özel Hareket polisleri güvenliği sağlamakla görevli kolluk kuvvetleridir. Bulundukları ortamlarda, ihtiyaç duyuldukça, gerektiğinde Doğayı korumakta onların evrensel görevi olmalıdır.
   Koruma altındaki bir türü, yok etmek, katletmek, en çok onlara yakışmaz.
  Geçen hafta bu köşede doğa katliamları başlamıştır. Diye yazmıştım. Katliamı kolluk kuvvetlerinin yapacağı aklımdan geçmemişti. Katliamı, bilinçsiz, doğanın, yaşam için önemini bilmeyenler tarafından yapılacağını, dile getirmiştim.
  Bizim üzüldüğümüz kadar, başta Emniyet Müdürü olmak üzere, emniyet yetkilileri de üzülmüş olmalıdırlar.
  Doğanın, başı sağ olsun.
   HASTAHANEDE
   Yaklaşık iki ay önce, bir kaza geçirmiş, omzumu çarpmıştım. Ağrıyan omuzum için, iki ay boyunca, ilaçlarla yapılan tedavi ağrıyı durduramamıştı.
  Doktorlar, “bir kez de fizikçi baksın” diyerek, fizik doktoruna gönderdiler. Fizik doktoru, genç mesleğini seven, dalında bilgili uzman, bir doktor olacak ki ayrıntılı bir muayene sonucu 10 günlük bir fizik tedavisi önerdi.
  Hasta sayısı yoğun olduğundan, 20 gün sonraya gün verdi.
  Gittiğim fizik tedavi salonu. Beni şaşırttığı gibi sevindirdi de. Modern sağlık cihazları ile donatılmış salon, aydınlık, pırıl pırıldı. Yeni hastanenin yeniyi, ifade den yüzüydü.
   Çalışan bayan görevlileri de, hastaları kabulleri, hastalarla iletişimleri, diyalogları, tedavilerle ilgili donanımlı bilgileri salonun, eksiksizliğini tamamlayan, tedaviye tedavi katanlardı.
   Bayan, erkek hastaların, tedavi için soyundukları salonda açıkta olmaları, bulundukları yerin, perde ile kapatılmaması, ayrı, ayrı, kabin halinde düzenlenmemesi, girişte gözlenen önemli bir eksiklikti.
   Yeni hastanemiz, bazı eksikliklerine rağmen, donanımlı, kadrolu, bakımlı, yeni, ihtiyacı büyük ölçüde karşılan bir tedavi merkezidir. Onu daha da donanımlı, daha da büyük yapacak, ilimizde sağlığın, hastanenin, başındaki yetkililerdir. Onların çabalarıdır.

 

Fikri TAŞ