29497037_799596443567038_8045934946366983963_n-001.jpg

Uzun yıllar devlet kapısında çalışmış, hizmet vermiş, emek vermiş. Suçu günahı olmamış. Hakkında, adli makamlarca, herhangi bir soruşturma, kovuşturma açılmamış, adli sicili temiz, devlet kurumlarında çalışan birçok insan olağanüstü hal yönetiminin yürürlükte olduğu bir dönemde görevlerinden; mesleklerinden ihraç edildiler. Tek suçları vardı. Hukuk devletinin olmazsa olmazı, bir sendikanın üyeleri olmaları, üyesi oldukları sendikaların, üyelerinin özlük hakları, ülkenin sorunları için düzenlediği izinli, yasal, barışçıl, etkinliklere, gösterilere, basın açıklamalarına katılmalarıydı.

   Bu ceza, hukuk devletlerinde, örneği görülmeyecek ölçüde ağır bir cezaydı. Bu ceza, yalnız o çalışana verilmemişti. Çalışanın bütün ailesine, yakınlarına, okullara, binlerce öğrenciye verilmişti. Ceza şahsi olmaktan çıkmış. Toplumsal olmuştu. Yıllarca üst üste ülke çapında eğitim öğretimde en başarılı il seçilen Tunceli Halkına verilmişti.

  Bir suçlu gibi, ağır bir cezayla cezalandırılmış, ekmeği elinden alınarak ihraç edilmiş devletin memuruna, artık toplumda da yer yoktu. Hristiyanlıkta yapıldığı gibi adeta aforoz edilmişti. Özel sektörde, özel iş yerlerinde de, onlara, yer yoktu. İş yoktu. Devlete, iş yapan müteahhitlerde uyarılmış olacaklardı ki. Bir müteahhide, ihraç edilmiş birini yanında çalıştırmasını istediğimde, üzgün mahcup bir şekilde,  “Bir iş yerimde sizin gibi kıramayacağım birinin isteği üzerine ihraç edilmiş birini çalıştırmak istedim. Uyarıldım. Onun için beni mazur görün” demişti.

   Onları en çok üzen de hiç suçları olmadığı halde, boyunlarına takılmış olan suçluluk yaftasıydı.

   Önyargısız, devlet adamlığı kimliğini taşıyan, hukuka, hukuk kurallarına saygılı Sayın Valimizin, ilimize atanması ile bu mağdurlar için bir umut bir ışığı doğdu.

Kendilerine bu sorunu arz ettiğimizde, yardımını istediğimizde,  gerekli incelemeleri, soruşturmaları, yaptıracaklarını, yapılmış bir haksızlık, yanlışlık varsa düzeltilmesi, giderilmesi için gerekenin, yapılacağını ifade etmişlerdi. Bir sonraki ricamda, gerekli incelemelerin yapıldığını, tamamlandığını, merkeze komisyona, göndereceklerini ifade etmişlerdi.

Sosyal Medyada, Sayın Valimizin, bu önemli hayati sorun için, ilin sivil tolum örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldiklerinin görüntüsü vardı. Bu görüntü adeta tarihi bir görüntüydü. Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcileri, bu mağduriyetlerin giderilmesi için, Sayın Valimizi, ziyaret etmişlerdi. Sayın Valimiz, Sosyal medyaya yansıyan gülen yüzüyle, varsa mağduriyetlerin, giderileceği umudunu vermiş olmalıydı ki, ziyaretçilerin de yüzleri gülüyordu.

   Sayın Valimiz, sendikalara üye olmanın suç olmadığını, hukukta suçların şahsi olduğunu, yakınının suç işlemesi, suçlu olması, kişiyi, suçlu kılamayacağını, ifade etmişlerdi.

   Sayın Valimiz, devletin büyüklüğünü, adaletini, temsil eden kimliği ile ilimizin halkına güven vermiştir.

    Devlet adına yapılmış, bir yanlışlık, bir haksızlık, bir hukuksuzluk varsa düzeltilmesi, giderilmesi için gerekenin yapılmasını sağlayacağından,

     Hiç şüphemiz yoktur. 

Fikri TAŞ