MALATYA (AA) - KADİR YILDIZ/TAHİR TURAN EROĞLU - "Asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma neden olduğu Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde yaşayan depremzede Ahmet Doğan, 14 dönümlük arsasını konteyner kent kurulması için tahsis etti.

6 Şubat'taki depremlerin en fazla etkilediği ilçelerden biri olan Doğanşehir'de, depremzedelerin barınma sorununun çözülmesi için çalışmalar sürüyor.

İstanbul'da grafikerlik yapan ve 11 yıl önce doğduğu topraklara dönen Ahmet Doğan da (43) hemşehrilerinin Doğanşehir'i terk etmemesi için ilçe merkezindeki arsasını konteyner kent kurulması için verdi.

Doğan, AA muhabirine, 1986 Malatya, 17 Ağustos 1999'da Marmara ve son olarak Kahramanmaraş merkezli depremleri yaşadığını belirterek, son afette de evinin yıkıldığını söyledi.

Eşinin enkazdan kurtarıldığını, yaşanan bu felaketten büyük üzüntü duyduklarını dile getiren Doğan, "Allah'a şükür canımız sağ. Hayatımızı idame ettirmeye çalışıyoruz." dedi.

- Tahsis ettiği arsaya konteynerler yerleştiriliyor

Ata toprağında bağ, bahçe işleriyle uğraştığını anlatan Doğan, depremin ardında insanların barınma sorununun ortaya çıktığını belirtti.

Doğan, şöyle konuştu:

"Deprem çiftçiliğe ara vermemize neden oldu. Doğu Mahallesi'nde 14 dönümlük arsamız vardı. Burası şehir merkezine, alt yapıya, şebeke suyuna daha yakın olduğu için halkımızın hizmetine sunduk. Elimizde olan araziyi vatandaşlarımızı Doğanşehir'den gitmesin diye konteyner kent kurulması için verdik. Araziyi tahsis ettiğimizi duyanlar 'Allah razı olsun, ölmüşlerinizin hayrı olsun.' diyorlar. Güzel tepkiler alıyoruz."

- Bazı depremzedeler ilçeye dönüyor

Depremde evi yıkıldıktan sonra 2 kızıyla Karaman'a giden Yeliz Karabıyık (35) da yeniden memleketine döndü.

Şu anda AFAD aracılığıyla bahçelerine kurulan çadırda yaşayan Karabıyık, "Depremden 3 gün sonra Karaman'a gittik, bir ay kadar orada kaldık ama eşim ve hayvanlarımız burada olduğu için geri dönmek zorunda kaldık. Çok zor günler de yaşadık ama çok şükür çoğu zorluğu atlattık. Allah razı olsun devletimizden, milletimizden. Sabır gerektiren bir şey. Hemen her şey olmuyor, çok hasar var. Bize de sabretmek düşüyor." diye konuştu.