Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Ereğli Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Armağan, Türkiye’nin birçok ilini gezdi. Dersim’deki endemik bitki türlerini kayıt altına almak için sekiz yıldır saha araştırması yürütüyor.

Sarp dağların arasında kurulu kent, el değmemiş doğasıyla birçok bitki ve yabani hayvan türüne ev sahipliği yapıyor.

ÖNCE FOTOĞRAFLARINI ÇEKİYOR

Aracıyla zorlu yolları aşarak 3 bin rakımlı dağlara seyahat eden, Munzur, Mercan ve Pülümür yaylalarını gezen Armağan, bulduğu bitkileri doğal ortamlarında fotoğraflıyor. Her bitkinin bir örneğini de yanına alıyor ve bu bitkilerin türünü ve endemik olup olmadığını tespit ediyor.

TÜBİTAK’ın desteklediği birkaç proje çerçevesinde Türkiye’nin çeşitli illerinde ekip olarak araştırma yapan Armağan, ilk olarak 2011’de Ovacık ilçesine gittiği Dersim’le ilgili şunları söyledi: “O gün kendime, ‘Bir gün gelip burayı çalışmalıyım’ dedim. Çünkü buradaki bitki çeşitliliği çok hoşuma gitmişti. Burada 2014 yılında biyolojik çeşitlilik çalışması yapıldı ve bana buranın çiçek ve bitkilerini araştırma teklifinde bulundular. Ben de bu teklifi seve seve kabul ettim.”

ORANI YÜZDE 18-20

Yöre halkının doğayı çok sevdiğine ve kentte el değmemiş birçok alanın olduğuna işaret eden Armağan’ın verdiği bilgiye göre oradaki 2 bine yakın bitki türünün yüzde 18-20’si endemik: ”Ayağınızı bastığınız her beş bitkiden bir tanesi büyük olasılıkla endemik tür oluyor. Çalışmalarımda sayıdan çok nitelik önemli çünkü endemik türlerin kaçını insanlara tanıtabildik, gösterebildik, turizmini yapabildik ve koruyabildik bunu önemsiyorum.”

Doğayla iç içe vakit geçirdiğinde kendini iyi hissettiğini aktaran Armağan, “Farklı bitkiler gördüğümde çok mutlu oluyorum. Aslında zenginliğimiz toprağın üstünde, altında değil. Bunun farkına varmamız lazım ve o yüzden bitkilerle bir arada yaşarken gözlerimi ve kalbimi doyuruyorum” ifadelerini kullandı. AA