Tertip komitesi tarafından KESK’te düzenlenen açıklamada konuşan Hıdır Demir, “Tunceli valiliğinin 17 Munzur Doğa ve kültür festivalini yasaklamaya karar verdiği gün olan 15 Temmuz,  devletin, ülke çapında vatandaşları sokaklara, meydanlara ve köprü geçişlerine çağırdığı günle aynı gündür. Kendisinin düzenlediği açık alan etkinliklerin de kitlelerin güvenliğini alabilen devlet, Dersim halkının 16 yıldır tekrarlanan ve tek bir insanın burnunun kanamadığı, barışçıl ve her tür mali giderini gönüllülük esasına dayanarak demokratik kurumları üzerinden karşıladığı şenliği güvenlik gerekçesiyle yasaklamıştır. Ama dersim halkı 15 yıldır önüne gelenin ‘’aldattığı’’ bir iktidarın kendisini aldatan olmasını kabul edemeyecek düzeyde farkındalık içindedir” dedi.

OHAL’de dahi temel hak ve özgürlüklere yönelik kısıtlamaların orantılı ve ölçülü olması gerektiğini belirten Demir, “Kültür ve Doğa Festivalimizin yasaklanması OHAL e dayandırılarak “yasallığa” bulandırılsa da,  Anayasanın 15, maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 15, maddesi hükümlerine göre OHAL’de dahi temel hak ve özgürlüklere yönelik kısıtlamaların orantılı ve ölçülü olması gerekmektedir. Dersim halk 40 yıldır sıkıyönetim ve OHAL cenderesinde nefessiz bırakılmaya yeter derken bunu bile insan olan ve insanı anlayan herkesin anlayacağı sanat tadında bir dil ve üslup olan festivalle yapıyorsa, bundan duyulan korkunun sebebini anlatması gereken de yasak koyanlardır” diye konuştu.

Festival nedeniyle yurt içi ve yurt dışından çok sayıda insanın memleketine geldiğini ifade eden Hıdır Demir, “Bu festival gerekçesiyle her yıl Türkiye’nin ve Avrupa’nın her yerinden dersime akarak yaşamı renklendiren ve burada yaşayanlara nefes aldıran on binlerce Dersimli kimisi acısına kimisi anısına, kimisi ölüsüne kimisi dirisine gelirken, bu toplaşmayla ilimizin ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel değerlerine de önemli katkı sağlamaktadır. Ölüsünün mezarına su dökmek, kutsal bildiği mekanlarda birer mum yakmak; anne babanın evladına, evladın anne baba ve yakınlarına duyduğu özlem ve hasreti gidermek için yılda bir kez yapılan doğa ve kültür festivalini sabırsızlıkla beklemek” şeklinde konuştu.