Seyit Rıza Meydanı’nda düzenlenen açıklamayı SES Şube Eş Başkanı Serap Kahraman okudu.

Pandemi sürecinin devam ettiğini; gelinen aşamada 1 Haziran öncesine benzer bir tablonun hakim olduğunu söyleyen Kahraman, “Buna karşın Sağlık Bakanlığı yetkililerinin salgın kontrolünü ciddiye almadığını, sorumluluğu tümüyle vatandaşa yüklediğini, bireysel önlemler ile süreci geçiştirdiğini görmekteyiz.  Erken dönem salgın kontrolündeki alınan kamusal önlemlerin (bizlerin, toplumsal muhalefetin yeterli bulmadığı) hiçbirinin devreye sokulmadığına tanık oluyoruz.  Sağlık emekçileri olarak gerçeği yansıtmadığını çok iyi bildiğimiz resmi istatistikler dahi salgının arttığını göstermektedir” dedi.  

Hükümet ve Sağlık Bakanlığı tarafından rehavet yaratıldığını belirten Kahraman, “Hükümet ve Sağlık Bakanlığı tarafından yaratılan başarı algısı ve bunun yarattığı rehavet, 1 Haziran sonrası kamusal önlemlerin tümünün bırakılmış olması, okulların açılacak olması, influenza sezonunun başlayacak olması, sağlık çalışanlarının yorgunluğu gibi faktörlerin salgının kontrolden çıkacağını, hasta sayısının daha da artacağını düşündürmektedir” diye konuştu.

Salgın yönetiminde ciddi sorunlar olduğunu ifade eden Kahraman, “Salgın kontrolünde esas olan bulaşın kesilmesi, birinci basamak tarafından yapılacak filyasyon çalışması ile temaslıların bulunması ve izolasyon önlemlerinin alınması, başta temaslılar olmak üzere riskli gruplara test yapılarak şüpheli vakaların erken saptanması, sağlık emekçileri ve toplum ile birlikte yöreye özgün alınacak önlemlerin belirlenmesi ve bunların yaşama geçirilmesi için olanakların güçlendirilmesi, salgının boyutunun şeffaf olarak toplum ile paylaşılması, toplumun örgütlü tüm güçleri ile birlikte salgının kontrol altına alınması, yerel yönetimlerin çalışmalara aktif katkı vermesi vb. bir çok salgın kontrolüne yönelik çalışma konusunda ne yazık ki yol alınamamıştır Salgın kontrolünde önemli bir yere sahip olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin yapboz tahtasına dönüştürülerek işlevsizleştirilmesi, KHK’lerle binlerce deneyimli sağlık emekçisinin ihraç edilmesi, atama bekleyen sağlık emekçilerinin güvenlik soruşturmasına takılması vb. sorunlar hem sağlık emekçilerine hem de halka bulaşın artmasına ve hatta kontrolden çıkmasına neden olmuştur.  Salgın yönetiminde sürü bağışıklığı stratejisi benimsenmiştir, sürü bağışıklığı salgının kontrolden çıkmasına yol açmıştır. Böylesi salgınlarda toplumun sürece demokratik katılımı ile birlikte toplum bağışıklığının sağlanması için gerekli çalışmalar yürütülmesi gerekirken ne yazık ki, iktidarların toplumu yok sayan anlayışı sonucunda sürü bağışıklığı yönteminin yaygın bir şekilde kullanılmasının sonuçları ile karşı karşıyayız. 1 Haziran’dan itibaren uygulamaya konan “normalleşme” süreci ile de sürü bağışıklık sistemi açıkça ilan edilmiştir” şeklinde konuştu.

İLİMİZDE DE HALK SAĞLIĞI RİSK ALTINDA

İlimizde de vakaların arttığını söyleyen SES Şube Eş Başkanı Serap Kahraman, “İlimizde de vakaların arttığı bu günlerde çevre illerden piknik, kamping turizm vb. etkinlikler için ilimize aşırı ziyaretçi akını olmaktadır. Bu durum olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir.  Hem doğa hem de pandemi sebebiyle halk sağlığı risk altındadır. İl dışında yoğun bir şekilde gelen insanların ve aynı zamanda bu şehirde yaşayan bireylerin de kurallara uymadan maskesiz fiziki mesafesiz toplu ortamlarda rahatça oturmaları, eğlenmeleri biz sağlık ve sosyal emekçilerini ve tüm yöre halkını tedirgin etmektedir. Bütün bu gerçekler ortada iken insanların normal bir süreçteymişiz gibi rahatça hareket etmeleri kaygı vericidir. Araçlarına binip hiçbir şey yokmuş gibi günü birlik bu şehrin doğal alanlarına akın etmelerini, burada toplu çadır, piknik mangal ortamlarında fiziki mesafesiz kuralsız eğlenmelerini halk sağlığı açısından doğru bulmuyoruz. Hiç bir alt yapının. lavabonun, duş alanın olmadığı bu alanlarda yoğunca kalan insanların ihtiyaçlarını temizliğini nerede hangi hijyen ortamında sağladıkları konusu da ayrıca göz önünde tutulmalıdır. Dünyanın hiçbir yerinde yüzlerce insan kendi başlarına istediği yere istediği şekilde izinsiz çadır kurdukları başka bir yer yoktur. Bu şehir bu doğa bu halk sağlığı birilerinin keyfi tutumlarına bırakılmayacak kadar değerli önemlidir” dedi.

VADİLER SORUMSUZCA KİRLETİLİYOR

Vadiler boyunca piknik, çadır, yüzme alanları başta olmak üzere doğanın sorumsuzca kirletildiğine vurgu yapan Kahraman, “Bu noktada insanlara, doğamızı ve çevremizi temiz tutmaya, saygı duyup sahip çıkmaya davet ediyoruz. Günü birlik gelen insanların bu şehrin kültürüne, yaşam tarzına, kutsallarına, özgün yapısına saygı göstermelerini bekliyoruz. Bu konuda ilgili kurumların bir an önce harekete geçip, doğanın, çevrenin, akarsularımızın, ziyaret alanlarımızın daha fazla kirletilmesine seyirci kalmamaları gerekmektedir. Vadiler boyunca uyarı tabelaları konulmalı, çöpler gün içinde birkaç kez toplanmalıdır. Bu bölgelerde denetimler yapılıp, piknik, çadır kamp ve yüzme alanları milli park mevzuatı ve bölgenin endemik yapısı da göz önüne alınarak yeniden düzenlenmelidir. Salgının ilk günlerinde Covid-19’un henüz kontrol altına alınamayan birinci dalgasında ve bizi bekleyen olası ikinci dalga ile mücadele de toplumun ve sağlık emekçilerinin özgüçlerini harekete geçirilmesinin kritik önem taşıdığının farkındayız. Bu anlamda bize düşen sorumlulukları halkımızla birlikte yaşama geçireceğimizi bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

ses-pandemi-halk-sagligi-(1).jpg

ses-pandemi-halk-sagligi-(2).jpg