Munzuroğlu’nun Gözelere ilişkin yazısı şöyle:

Son günlerde internet üzerinden Munzur Baba Ziyareti üzerine yapılacak düzenleme ile ilgili yazılar ve projeler paylaşılmaktadır. Yusuf Cengiz tarafından paylaşılan projenin Kalkınma Ajansı tarafından hazırlandığı belirtilmektedir. Yazılanlar ve çizilen şemalardan anlaşılıyor ki kaynağa kutsal bir ziyaretten çok bir mesire yeri gözüyle bakılmıştır. Bence bir ziyaret üzerinde düzenleme yapmak çok hassas bir durumdur. Ovacık bölgesindeki halkın ve pir ocaklarının görüşü alınmadan asla herhangi bir girişimde bulunulmamalıdır. Ovacıklı biri olarak Munzur Baba Ziyaretindeki bazı uygulamaları eleştirmekteyim ama yapılacak bir müdahalenin de teferruatlı düşünülerek yapılmasından yanayım. Bence böyle bir müdahalenin sorumluluğunu almak Kalkınma Ajansı gibi bir kurumun yapabileceği bir iş değil. Dersim’in kanaat önderlerinin geniş katılımlı çalışmalarından sonra verilecek kararlarla uygulamaya geçilmelidir. Bence, Munzur Baba ile ilgili bir düzenlemede şu hususlara dikkat edilmelidir:

-Munzur’un genel görünümünü, suyun gözelerden kaynadığı yerleri bozacak hiçbir müdahale kabul edilemez. Taştan yapılmış havuzlara ve ağaçlara (kurumuş bile olsa) dokunulmamalıdır. Dersim inancında ziyaretlerdeki ağaçlar taşlar ve su kaynakları kutsaldır, dokunulmaz. Yüzlerce belki de binlerce yıl öncesinden kalma taştan yapılmış havuzlara müdahale etmek, yıkmak veya bozmak asla kabul edilemez. Bu havuzlardan ikisinin Şah İsmail’in kızı tarafından yapıldığına inanılmaktadır. Bu bile 500 yıllık bir tarih demektir. Havuzlarda zamanla yıkılan, kayan, kırılan taşlar düzeltilebilir, kırılanlar onarılabilir ama asla otantik yapısına dokunulmamalıdır.

-1980 sonrasında yapılan beton merdivenler, masalar oturaklar vb. kaldırılmalı yerine bölgede yetişen ağaç türlerinden(söğüt, kavak, meşe, ardıç, tuzık-huş) yapılmış, oldukça otantik oturma ve dinlenme yerleri yapılabilir.

-Kaynağın başına yapılmış ve çığ ile düşen bir kayanın bir kısmını yıktığı beton bina yıkılmalı, yeri eski doğal haline uygun şekilde düzenlenmelidir.

-Mum yakma sonucu kararan kayaların kapladığı alan ziyaretçi sayısındaki artışla giderek genişliyor, kara bir leke bölgenin doğal gümişi kaya yapısı içinde giderek belirginleşiyor. Mum yakma eylemi her gün değiştirilebilir, ağaçtan yalak türü çıralıklarla gerçekleştirilmelidir. Siyahlaşmış kayalar en doğal yöntemlerle temizlenmelidir.

-Kaymakamlık ve belediyeler tarafından doksanlı yıllarda döşenen fabrik tuğlalar sökülmeli, yerlerine Ovacık’ın doğal taşından kesilmiş taşlar döşenmelidir.

-Munzur’un kaynağı, köy içindeki köprüye kadar kesinlikle pikniğe; kebap ve ızgara, restoran, çay, gözleme türü ticari faaliyetlere kapatılmalıdır. Bu faaliyetler güneydeki çakıllı bölgeye taşınabilir.

- Güneydeki çakıllı bölgeye sağlıklı ve kullanılabilir kurban kesme yerleri, çocuk parkı; kültürel etkinlikler, toplantılar ve cem törenleri için toplanma ve konaklama yerleri yapılabilir.

-Ziyaretin otantik yapısını bozmamak kaydı ile uygun yerlere çim ekilebilir, ağaç(meşe, ceviz, söğüt, kavak, huş, ardıç, vb) dikilebilir.

-Bütün turistik ve ticari faaliyetler suyun kaynağından en az bir kilometre uzakta ve Munzur’u kirletmeden gerçekleştirilmelidir.

-Tuvaletler kaynaktan uzaklaştırılıp, atığının Munzur’a karışmayacağı, daha sağlıklı ve kullanılabilir hizmetlere dönüştürülmelidir.

-Munzur’un kıyısındaki köylerden ve ilçe merkezinden ırmağa karışan kanalizasyon ve çöp gibi katı atıklar önlenmelidir.

-Bütün projelerde öncelikle Ovacık halkı, pir ocakları ve sivil toplum örgütleri bilgilendirilmeli, ikna edilmeli, onayı alınmalıdır.