CHP Tunceli Milletvekili Gürsel Erol, Munzur Vadisi'nde yapımı kararlaştırılan baraj ve HES projeleri ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak,  Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'na hitaben birer mektup kaleme aldı.

Erol mektubunda, 1518 endemik bitki ve fauna türlerini içeren 1971 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Milli Park olarak ilan edilen Munzur Vadisi'nde yapımı kararlaştırılan 4 baraj ve 5 HES projesinin durdurulması gerektiğini, ''Dünya Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Dünya Kültürel ve Doğal Mirası'nın korunmasına Dair Sözleşme, Bern Sözleşmesi'' gibi ülkemizin taraf olduğu sözleşmelere göre de Munzur Vadisi gibi kültürel ve doğal miras alanlarının korunması gerektiğini, ayrıca yöre halkı için kutsal değerlere sahip olan Munzur Çayı üzerinde yapılması düşünülen projelerin kültürel ve doğal miras yönünden bir yıkım gerçekleştireceğini vurguladı.

İşte Gürsel Erol'un o mektubu:

Bakanlar Kurulu kararı ile 1971 yılında Millî Park olarak ilan edilen ve 55’i Munzur’a 227’si Türkiye’ye endemik toplam 1518 bitki türü ile ‘’Munzur Alası, Çengel Boynuzlu Keçi, Bezuvar Dağ Keçisi, Ur Kekliği’’ gibi çeşitli endemik fauna türlerini içeren Munzur Vadisi’nde yapımı kararlaştırılan toplam 4 Baraj ve 5 HES projesi bulunmaktadır. Bu projeler Bozkaya Barajı ve HES, Kaletepe Barajı ve HES, Konaktepe Barajı ve Konaktepe HES I ile Konaktepe HES II, Akyayık Barajı ve Akyayık HES’tir.

Anılan Baraj Projelerinden en büyüğü durumunda bulunan Konaktepe Barajı ve Konaktepe HES I ile HES II Projesi’ne karşı Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi sözcüsü Barış YILDIRIM tarafından açılan davada Danıştay 13. Dairesi’nin 2010/995 E. sayılı dosyasında verdiği 11.10.2010 tarihli karar ile:

“Konaktepe Elektrik Üretim A. Ş. tarafından yapılacak Konaktepe Barajı-Konaktepe HES I ile Konaktepe HES II için 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu, Milli Parklar Yönetmeliği ve Orman Sayılan Alanlarda Verilecek izinler Hakkında Yönetmelik kapsamında Çevre ve Orman Bakanlığı’nca verilmiş bir izin ve yapılmış herhangi bir tahsis bulunmadığı; Munzur Vadisi Milli Park Uzun Devreli Gelişme Planı’nın onaylanmadığı, Maliye Bakanlığı’nca söz konusu proje için herhangi bir tahsis yapılmadığı, yine üretim lisansı sahibi şirket ile su kullanım hakkı imzalayan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’ne de 2873 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliği uyarınca herhangi bir izin verilmediğinin dosya içeriğinden anlaşıldığı, bu durumda, milli park niteliğini taşıyan ‘Munzur Vadisi’nde su kaynaklarının kullanımı ve işletilmesinin, Milli Parklar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca, ancak, ‘kamu yararı açısından vazgeçilmez ve kesin bir zorunluluk’ koşullarının gerçekleştiğinin ilgili Bakanlıkça ortaya konulmasına bağlı olduğu, dolayısıyla milli park sınırları içerisinde kalan dava konusu HES projelerine üretim lisansı verilebilmesi için, öncelikle yukarıda belirtilen koşulların yerine getirilmesinin gerektiği; bu bağlamda, dava konusu işlemin, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 1. maddesinde öngörülen amaçlarla uyumlu olmadığı gibi, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine de aykırı olduğu” gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar vermiştir.

Yürütmenin durdurulmasına ilişkin karara karşı yapılan itiraz üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 26.05.2011 tarih ve YD İtiraz No:2010/1147 sayılı kararında, Dairenin yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne ilişkin gerekçesine katılmakla birlikte, elektrik üretim lisansının verilebilmesi için ÇED Raporunun da aranması gerektiği hususunu belirtilmiştir.

Bu süreç içerisinde Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde yapımı planlanan 4 Baraj ve 5 HES projesi ile yapımına 1985 yılında tamamen kaçak başlanan ve 2003 yılında enerji üretimine alınan Mercan Reg. ve HES’e Çevre ve Orman Bakanlığı 10 ayrı üniversite tarafından hazırlanmış 9 ayrı rapora dayalı olarak Milli Parklar Kanunu’nun 14. maddesi çerçevesinde 18.04.2011 tarihinde ÜSTÜN KAMU YARARI KARARI alarak izin vermiştir.

İzin kararı sonrası, karar dayanak yapılarak Bozkaya Barajı ve HES, Kaletepe Barajı ve HES, Konaktepe Barajı ve HES I- Konaktepe HES II, Akyayık Barajı ve HES, Mercan Reg. ve HES Munzur Vadisi Milli Parkı Uzun Devreli Gelişme Planı’na işlenmiş ve anılan plan 06.07.2012 tarihinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde toplam 4 Baraj ve 6 HES projesine izin veren bakanlık kararının iptali amacıyla Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi sözcüsü Barış YILDIRIM tarafından 19.12.2011 tarihinde dava açılmıştır.

Davanın temyiz sürecinde Danıştay 10. Dairesi 2014/247 E. sayılı dosyasında verdiği 06.11.2014 tarihli karar ile: “Yukarıda anılan Anayasa hükmü ve yasal düzenleme birlikte değerlendirildiğinde; herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının bulunduğu, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemenin Devletin ve vatandaşların ödevi olduğu tartışmasızdır. Bu itibarla, öncelikle, davaya konu projelerle ile ilgili olarak hazırlanan fizibilite raporları çerçevesinde, projelerin, ‘çevreye uyumlu’ olup olmadığının tespiti bakımından, çevre mevzuatı açısından zorunlu olan ‘ÇED’ sürecinin tamamlanması gerekmektedir. Aksi taktirde 2872 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtildiği üzere, Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça projelerle ilgili onay ve izin verilemez.’’

Bu durumda, İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.” diyerek Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Munzur Vadisi Milli Parkı’nda yapımı planlanan 4 Baraj ve 5 HES Projesi ile Mercan Reg. HES Projesine Milli Parklar Kanunu’nun 14. maddesi çerçevesinde verdiği izin kararının iptal edilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Tüm anılan Danıştay kararlarına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Danıştay kararlarını atlayarak Munzur Vadisi Milli Parkı sınırlarında inşa edilmesi planlanan en büyük Baraj Projesi durumundaki Konaktepe Barajı ve Konaktepe HES I ile Konaktepe HES II Projesi’nin Nazım İmar Planı ile Uygulama İmar Planı’nı onaylamıştır.

Munzur Vadisi Milli Parkı’nın 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak tespit ve tescil edilmesi talebiyle Dersim Kültürel ve Doğal Miras Koruma Girişimi tarafından açılan davada Elazığ 1. İdare Mahkemesi’nin 2014/1298 E. sayılı dosyasında verilen 18.11.2014 tarihli kararın gereği de davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yerine getirilmemiştir. Kaldı ki Elazığ Müze Müdürlüğü tarafından 2001 yılında hazırlanan bir raporda da Munzur Vadisi Milli Parkı’nın 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak tespit ve tescil edilmesi önerisinde bulunulmuştur.

Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme hükümlerine göre Munzur Vadisi Milli Parkı Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alması gereken alanlardandır.

Munzur Havzası’nda şu ana dek 1600 bitki türü saptanmış olup bu türlerin %18’i endemik tür kategorisindedir. Munzur Havzası yaban hayatı bakımından da çeşitli endemik türler barındırmaktadır. Yörede Bezuvar Dağ Keçisi, Çengel Boynuzlu Keçi, Ur Kekliği, Munzur Alası gibi türler yaşam alanı bulduğu gibi yöre de Anadolu Parsı’nın yaşadığına dair işaretler mevcuttur.

Dünya Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Dünya Kültürel ve Doğal Mirası’nın Korunmasına Dair Sözleşme, Bern Sözleşmesi gibi ülkemizin taraf bulunduğu uluslar arası sözleşmelere göre de Munzur Vadisi gibi kültürel ve doğal miras alanlarının korunması gerekmektedir.

Kaldı ki, Tunceli sınırları içerisinde  Keban Barajı dahil 5 Baraj inşa edilmiştir. Bu havzanın başka Barajları kaldıramayacağı açıktır. Aksi durumda yörede flora ve fauna ile kültürel ve doğal miras yönünden tam bir yıkım gerçekleşecektir.

Talebimiz yöre halkı için kutsal değerlere sahip Munzur Çayı üzerinde yapılması düşünülen HES’lerin ve barajların iptal edilmesidir.

Ayrıca Munzur Çayı üzerinde yapılması düşünülen HES’lerin bir yılda üreteceği elektriği biz Tunceli halkı olarak kentimizde tasarruf yaparak ülke enerji ihtiyacına bu katkıyı vereceğimize söz veririz. Saygılarımla.