Bingöl Kığı ilçesi Eskikavak Köyü yakınlarında yapılmak istenen Kurşun-Gümüş-Çinko madenine Bingöl Valiliği tarafından verilen ÇED Gerekli Değildir kararı mahkemece iptal edildi. Bu karar Bingöl’de iptal edilen ilk madencilik projesi olma özelliğini taşıyor.

VALİLİK ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARI VERMİŞTİ

Yörede yaşayan dört vatandaş tarafından Erzurum 1. İdare Mahkemesi’ne açılan davada maden işletmesi için verilen "ÇED Gerekli Değildir" kararının hukuka uygun olmadığı, ÇED denetiminden kaçmak amacıyla ruhsat sahasının küçük bir bölümünde madencilik yapılacağının beyan edildiği ileri sürülerek iptali isteniyordu. Dava dilekçesinde ayrıca projenin gerçekleştirileceği alanda tarihi yapıların bulunduğu, havzada endemik flora ve fauna türlerinin olduğu dile getiriliyordu. Dilekçede ayrıca bölgenin orman ve mera kriterlerini de taşıdığı ifade ediliyordu.

Bingöl Metal Madencilik A.Ş. tarafından işletilmek istenen "Kurşun-Gümüş Çinko Kompleks Cevher Ocağı Projesine" Bingöl Valiliğince 2011 yılında "ÇED Gerekli Değildir Kararı" verildi. Daha sonra şirketin kapasite artışı başvurusu sonrasında “projenin alansal ve üretim anlamında kapasite artışına gidilmesinde sakınca görülmeyerek” Bingöl Valiliği İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından 2014 yılında kapasite artışı için de ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verildi.

DOSYA ÜZERİNDEN BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ YAPILDI

Yörede yaşayan yurttaşlar tarafından bu kararlara karşı açılan davada mahkeme Şubat 2018 tarihli ara kararı ile yörede bir keşif olmaksızın dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına kara verdi. Oluşturulan beş kişilik uzman bilirkişi heyetinin mahkemeye sunduğu raporda madenin yaratacağı birçok çevresel soruna dikkat çekildi. Madende uygulanacak açık ocak yöntemi sonrasında oluşacak asit maden drenajı ile ilgili gerekli çalışmanın yapılmadığı, “hazırlanan proje tanıtım dosyası (PTD)’da çıkarılacak cevherin ve yan kayacın depolanacağı alan hakkında detaylı bir bilgi bulunmadığı, ağır metaller açısından oluşturacağı tehditler ve alınacak önlemlerin açıklanmadığı” gibi eksikliklerin sıralandığı raporda PTD’de daha ayrıntılı ve bilimsel düzeyde çalışmanın olması gerektiğine vurgu yapıldı.

BİLİRKİŞİ BİRÇOK PROJEYİ AÇIDAN EKSİK BULDU

Bilirkişi raporunda ayrıca PTD’de yöredeki yüzey ve yeraltı suları ile ilgili bir açıklama, göl-akarsu-kuyu-sulama (kanal-kanalet)-su kullanımı ile bir değerlendirmenin yer almadığı oysa proje alanı ve içinde bulunduğu bölgeye ait hidrojeolojik özelliklerin tanımının yapılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Bilirkişi raporunda proje tanıtım dosyasında yerinde yapılmış flora ve fauna çalışmaları bakımından eksikliklerin bulunduğu, flora-fauna çalışmalarının literatür bilgilerine dayalı olduğu ve proje alanı dahil bölgeyi temsil yönünden yeterli olmadığı da ifade edildi.

BİLİRKİŞİLER ‘ÇED İNCELEMESİ YAPILMALI’ DEDİ

Bilirkişiler raporunda madenin “işletme aşamasında çevreye karşı oluşturacağı olumsuz etkilerin önceden detaylı bir şekilde belirlenmeye çalışılmasının ve çevre ve insan sağlığı üzerinde oluşturacağı sorunlar ile çözümleri için gerekli önlemlerin alınabileceği” belirtilerek “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının uygun olmadığı, asit maden drenajı-su kaynakları-flora fauna konuları başta olmak üzere sahada tüm sorunların tespiti ve giderilmesine yönelik bir çevresel etki değerlendirilmesi yapılmasının gerekli olduğu" yönünde görüş bildirildi. Rapora yapılan itirazları yerinde bulmayan mahkeme raporu hükme esas alınabilecek yeterlilikte görerek "ÇED Gerekli Değildir" kararının hukuka uygun olmadığına hükmetti.

BÖLGE KADİM BİR ALAN

Mahkemenin kararını değerlendiren davanın avukatı Tunceli Barosundan Barış Yıldırım, bu kararın Bingöl’de iptal edilen ilk maden projesi olma özelliği taşıdığını belirterek, “Bu bölge tarihi eserlerin, manastır kalıntılarının olduğu kadim bir alan. Ayrıca yörede yaşayanlar için çok önemli bir geçim kaynağı olan aracılık da yapılıyor. Yer altı yerüstü suları açısından da madenciliğin önemli bir olumsuz etkisi olacaktı. Kiğı Bölgesi Türkiye’nin kültürel mirası açısından da önemli bir bölge” dedi.

Kaynak: Özer AKDEMİR/Evrensel