Toplantıda Gülmen ve Özakça’nın ölüm sınırında olduğunu belirten KESK Dönem Sözcüsü Özcan Gürtaş, “Bu anlamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hakkında “Hayati tehlike doğuracak ciddi ve onarılamaz hasar riski oluşmadığı” kararı ne hukuki, ne de insanidir. AİHM’in, ihraçlara ilişkin yapılan başvuruları bir iç mekanizma olarak tanımladığı OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunu işaret ederek reddetmesi ne kadar siyasi bir karar ise bu karar da o kadar siyasidir. AİHM, kuruluş değerlerine ve amacına gölge düşüren bir karar almıştır. AHİM, olumsuz bir durumun yaşanması halinde suç ortağı olacaktır. Bu süreçte hazırlanan 10 sağlık raporunun sekizinde hayati tehlikeye dikkati çekilmesine rağmen AİHM’in sadece Sincan Cezaevi Kampüs Hastanesi ve Numune Hastanesi raporlarını esas alması manidardır! AİHM kararını gözden geçirmeli, bir süredir siyasi iktidarı rahatlatmaya yönelik taraflı kararlarından ve tutumundan vazgeçmelidir.

Hükümet, sağlıklı biçimde yaşamlarına devam edebilmeleri için hiç gecikmesizin, derhal harekete geçmelidir. İşe iade talebiyle açlık grevine başlayan ve sağlık durumları kötüleşen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutukluluk halleri derhal sonlandırılmalı, telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkmadan, bir an önce görevlerine iade edilmeleri sağlanmalıdır.

Giderek içine sürüklendiğimiz bu karanlık girdaptan kurtulmak için OHAL ve KHK rejimine derhal son verilmelidir. KHK’lar iptal edilmeli, ihraç edilenler ve açığa alınanlar bütün haklarıyla birlikte işlerine iade edilmelidir” dedi.

Gürtaş, ihraç edilen kamu çalışanlarının işlerine iade edilinceye kadar mücadelelerinin devam edeceğini de söyledi.