Karargâh, festivale katılan sanatçılar için, “Milli birlik ve bütünlüğümüz aleyhine çalışmalarıyla tanınan kişiler” ifadelerini kullandı.

Meçhul subayın Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz’e ihbar mektubuyla birlikte gönderdiği belgelerde Genelkurmay Başkanlığı’nın Tunceli’yi, bu kentte her yıl düzenlenen Munzur Festivali’ni ve Türkiye’nin değişik illerinde yaşayan Alevileri yakın takibe aldığı anlaşıldı. Genelkurmay, Munzur Festivali’ne katılan sanatçılar için, “Milli birlik ve bütünlüğümüz aleyhine çalışmalarıyla tanınan kişiler” ifadesi kullanması dikkat çekti.
“Genelkurmay 3’üncü Psk. Hrk. Tb. K.lığı” tarafından hazırlanan 5 Aralık 2003 tarihli “gizli” belgede şu ifadeler dikkat çekiyor:

Festivale gelen sanatçılar bölücü
“Tunceli ilinde her yıl düzenlenen ve önümüzdeki sene 5’incisi düzenlenecek olan Munzur Festivali’ne davet edilen sanatçı ve panelistlerin tamamına yakınının, aşırı sol terör örgütü sempatizanı, milli birlik ve bütünlüğümüz aleyhine çalışmalarıyla tanınan kişilerden seçilmiş olması ve bu etkinliğin gelecek dönemlerde uluslararası platforma taşınmak istenmesinin, söz konusu festivalin bazı çevrelerce daha etkin bir propaganda aracı olarak kullanılmak istendiğini gösterdiği,

Gençlere propaganda yapılıyor
Başta Tuncelili gençler olmak üzere, festivale katılanlar; konser ve panellerde yapılan konuşmalar, stantlarda satılan gazete, dergi ve kitaplar, dağıtılan bildiriler, atılan sloganlar, gösterilen filmlerle, sürekli aşırı sol ve terör örgütlerinin propagandalarına maruz kalmaktadırlar. Festival boyunca halk ve özellikle gençler, sürekli örgütlenmeye teşvik ve davet edilmişlerdir. Tüm bu propagandalarda eğlendirme tekniğinin kullanılması, hedef kitle olarak gençlerin seçildiğini gösterdiği,

Aleviler propagandadan etkileniyor
Tokat, Gümüşhane, Sivas, Çorum, Tunceli nüfusuna kayıtlı ancak İstanbul’un bazı semtlerinde ikâmet eden yöre vatandaşlarının büyük şehirlerde illegal örgütlerin propagandasına maruz kaldıkları, özellikle Alevi kültürüne sahip gençlerin bu örgütlerin propagandalarından çok etkilendikleri, yaz aylarında tatil maksadıyla geldikleri köy ve beldelerde bu etkilerin izlerinin gözlendiği, özellikle yerel konserlerdeki hal ve hareket tarzları ile gerek taşıdıkları takılar (Siyah Bere, Tek Yıldız, Che Guevera tişörtü vs.) gerekse el hareketleri ile bunu hissettirdikleri,

Bazı Aleviler hâlâ kin güdüyor
Faaliyet icra edilen bazı ilçe merkezleri ve bağlı köylerde Alevi kültürüne sahip vatandaşlarla Sünni vatandaşlar arasındaki ilişkilerin genelde iyi olmasına ve birbirlerine kız alıp vermelerine rağmen bazı vatandaşların geçmişten gelen duygularla içlerinde barındırdıkları, kendilerinin Sünni vatandaşlardan ayrı tutulduğu düşüncesinin, çeşitli istismar ve kışkırtma faaliyetlerine karşı hassasiyet oluşturduğu,

Alevilerin yüzde 70’i Türk
Tunceli ilinin yüzde 90’ı Alevi mezhebine mensup vatandaşlarımızdan oluşmaktadır.
Alevi vatandaşlarımızın yaklaşık yüzde 70’i Türkçe konuşmakta ve etnik kimlik olarak Türk olduklarını düşünmektedirler. Ancak sanatçı, panelist, gazete ve derginin Kürt kimliğini ve Zazacayı ön plana çıkarmaya çalıştıkları görülmüştür.
Bu gayretlerin, PKK/KADEK Terör Örgütü’nün 90’lı yıllarda ağırlık verdiği “Dersim Kürttür” propagandasının devamı olduğu...”