“25 yıldır kayıplarımızı arıyoruz. Kayıplar bulunsun sorumlular yargılansın” yazılı pankartın kullanıldığı açıklamayı Dersim Emek ve Demokrasi Platformu adına İHD Şube Başkanı Gürbüz Solmaz okudu.

147 gündür ilimizde kayıp olan Gülistan Doku’nun hala bulunmamış olması olayın farklı bir yönünün olduğunu gösterdiğin belirten Solmaz ”Gülistan ın akıbetini soranlara yönelik Özellikle Amed’te gözaltına alınıp tutuklanan arkadaşlara atfedilen suçlama ‘’Gülistanı niye arıyorsunuz’’ sorusu olayın hangi boyutta olduğunu göstermektedir. Bu olay sıradan bir kaybolma yada intihar vakası ise devlet görevlilerinin ‘’GÜLİSTAN DOKU NEREDE ‘’sorusundan rahatsız olmaması gerekiyor. Cumartesi Anneleri, kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları 25 yıldır kesintisiz bir şekilde cezasızlığa karşı mücadele ediyor, adalet arıyor. Başta anneler olmak üzere, insan haklarıyla ilgili kuruluş ve örgütlerle duyarlı insanların çalışmaları sayesinde adalet arayışımız devam ediyor. İnsan hakları savunucuları elbette ki bu mücadelede annelerimizi asla yalnız bırakmayacaktır. Sorumlular bulunup, cezalandırılıncaya kadar mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. Israrla ve hatta nedeniyle bir kez daha belirtiyoruz ki; Kayıplarımız için adalet istemekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Gürbüz Solmaz açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi: “Kayıplara karşı mücadele esas olarak 1995 yılında Gazi Mahallesinde Alevilerin uğrak yeri olan bir kahvehanenin taranması ile başlayan saldırılara karşı Gazi halkının provokasyonlara karşı sokaklara çıkması ve bununla birlikte Hasan Ocak’ın gözaltına alınarak kaybedilmesi ve daha sonra işkence edilerek kimsesizler mezarlığına gömüldüğü ailesinin ve yoldaşlarının uzun soluklu mücadelesi ile ortaya çıkarıldı. O günden bugüne mücadele sürüyor.

Kayıp ailelerin ve kayıp yakınlarının çiçek koyabilecekleri, başında dua edebilecekleri, ziyaret edebilecekleri bir mezar taşı bile hala yok. Cumartesi Annelerinin mücadelesi cezasızlığa karşı mücadelede annelerin kararlılığının, inancının ve direncinin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir.

Devletin ve devlet görevlilerinin karıştıkları suçların soruşturulmaması, soruşturulsa bile etkili bir şekilde kovuşturulmaması, yani cezalandırılmaması cezasızlıktır. Aileler ve insan hakları savunucuları her defasında devlete seslenerek; Her şeyden önce zorla kaybettirilenlerin akıbetleri ortaya çıkarılması ve faili meçhul cinayetler sonucu katledilenlerin faillerinin ortaya çıkarılması için devletin arşivlerini açmasını istedik. Bu topraklarda bir daha benzer acıların yaşanmaması, hakikatlerin ortaya çıkarılması ve toplumsal barışın sağlanması için “Geçmişle Yüzleşme ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu” kurulmasını talep ettik. Bu taleplerimizi bir kez daha yineliyoruz”

dersim-emek-ve-demokrasi-platformu-kayiplar-(2)-vert.jpg