Dersim’in Ovacık ilçesine bağlı Aşağıtorunoba (Kilmer) köyünde yaşayan ve 7 Mayıs'ta hayvanlarına barınak yapmak için aracıyla evden ayrılan Murat Yıldız'ın köyünü 09.05.2021 tarihinde DEDEF, İHD, Dersim Sanat İnsiyatifi ve Baro olarak ziyaret ettik. Murat Yıldız'ın babası Mazlum ve annesi Sakine ile de bu ziyaret sırasında görüştük. Ailenin acısını paylaştığımızı basın aracılığı ile bir kez daha tekrarlıyoruz.  Murat, anne tarafından Seyit Rızanın 3. kuşak torunudur...

Çevre sakini köylüler, o bölgede yaşanan olaydan birkaç gün öncesinden  başlayan bir operasyon olduğunu ve bölgenin yasaklı bir bölge olduğunu belirtiler. Hiç kimsenin Ağdat ve Ağaçpınar  bölgesine alınmadıklarını söyledi köylüler. Örneğin; hayvanlarıyla yayla evine gitmek isteyen H.D bırakılmamışken; Murat Yıldız, Ağaçpınar'a yayla evini kurmak ve çadırını yerleştirmek için gitmiş ve izin verilmiş. Murat Yıldız'ın, operasyon bölgesine neden bırakıldığına dair herhangi bir bilgi yok!

Ziyaretimiz sırasında çevre köylerin muhtarları ile de görüşmeler gerçekleştirdik. Muhtarlar, 'Hayvanları bile köyün dışına bırakmamıza izin vermediler' diye belirttiler bu görüşmeler esnasında. Mantara ve ışkına hiç kimsenin gitmemesi uyarısının  yapıldığını da aktardılar.

Torunoba yolu ve Çay üstü yolu askerler ve askeri araç olan kirpilerle tutulmuş; araçların, insanların ve hayvanların herhangi bir yere gitmesine  izin verilmemiştir.

Murat Yıldız yayla olarak kullandığı Ağaçpınar'a gittikten sonra kendisini gören olmamış, en son görüldüğü zaman 7 Mayıs saat 10:00-11:00 aralığıdır.

Görüştüğümüz insanlar Jandarma karakolu ile ve olay yerine yakın köylülerle  yaptıkları görüşmeleri aktardılar;  '4 kişinin aracın içinde olduğu ve olay yerinde Helikopter,İha  ve siha ların olduğu, aracın önüne ve arkasına askerlerin indirildiği, aracın bulunduğu  bölgede  iki adet patlama olduğu' yönünde bilgiler verildi. Aracı görenler ise aracın yanmış ve kül olduğunu,  her yerinin taranma sonrasında delik deşik olduğu ve yüzlerce mermi  izi bulunduğu yönünde bilgiler ilettiler.

Ovacık savcılığı DNA için anne ve babadan kan istemiş, aile Malatya'ya gidip çocuğunu teşhis edemediği için tekrar Dersim'e dönüp Savcılık üzerinden işlemleri yürütmektedir. Ancak araç içinde çıkan malzemeler kürek, kafes, tel ve araç Murat'a ait olduğundan Murat'ın ölümüne %99 olarak bakılıyor. Ancak daha DNA eşleşmesi kesinleşmemiş durumda. Ailenin isteği 'çocuğun öldü' diyenlerin,  bir an önce çocuğunu kendilerine vermesi! Ayrıca olayın bütün yönüyle araştırılıp sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor aile.

Daha önce de bu memlekette sivil ölümlerine defalarca tanık olduk. Her birinde de ayrı ayrı sorular vardı. Bu olayda da sorulması gereken birçok soru var; 

Birincisi ve en önemlisi, operasyon bölgesine başkaları bırakılmamışken Murat Yıldız neden o bölgeye bırakıldı?

İkincisi, SİHA ve İHA görüntüleri mutlaka vardır. Bu görüntüler neden paylaşılmıyor?

Üçüncüsü, operasyon bölgesine halen neden kimse alınmıyor?

Dördüncüsü, bu olaya ilişkin neden açıklayıcı bir bilgi yok?

Beşincisi, yakın köylüler 'iki adet patlama oldu sonuncusu çok sesliydi ve alev topuydu' dediler.  Bu patlamalar nasıl gerçekleşti?

Altıncısı, insanların cesetleri nasıl tanınmaz hale geldi?

Sivillerin ölümü ilk değil ancak bu güne kadar yaşanan sivil ölümleri ile ilgili soruşturmaların akıbeti kamuoyu ile paylaşılmadı.   Dersim Barosu olarak  başka Muratlar ölmesin diyoruz! Kadınların, çocukların ve her yaştan insanlarımızın yaşam hakkını ihlal edenleri dünyanın neresinde olursa olsun ülkemizde ve coğrafyamızda da kınıyor, sorumluların yargılanmasını ve gerekli cezalarla cezalandırılmalarını talep ediyoruz. Yaşam hakkı en kutsal haktır. Bu hak olmadan diğer haklar kullanılamaz. Murat Yıldız olayının tüm yönleriyle aydınlatılması ve sorumlularının yargı önüne çıkarılması için Dersim Barosu olarak  takipçi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyor, ailemizin yanında olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz.