Çevre ve Orman Bakanlığı, 18 Nisan 2011 tarihinde Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içinde yapımı planlanan 4 baraj ve 6 HES projesi için 18 Nisan 2011 tarihinde “Üstün Kamu Yararı” kararı almış, kararın ardından projeler, Munzur Vadisi Milli Parkı uzun Devreli Gelişme Planına işlenmişti.

Bakanlığın kararına ilişkin dava açan Tunceli Barosu Başkanı Avukat Barış Yıldırım’ın başvurusunu görüşen Danıştay 10. Dairesi, bahsi geçen bütün projeler için bütünlüklü Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci işletilmeden üstün kamu yararı kararı alınamayacağına oy birliğiyle karar verdi.

Bakanlık ve ilgili şirketlerin karar düzeltme talebi ise; Danıştay 10. Dairesi tarafından reddedildi.

Türkiye’de bu anlamda alınan ilk karar olan Danıştay 10. Dairesinin kararı diğer milli parklar için de emsal teşkil edecek.

BARODA AÇIKLAMA YAPILDI

baraj-itiraz-edildi-(2).jpgDanıştay 10. Dairesinin verdiği karara ilişkin Tunceli Barosu’nda açıklama gerçekleştirildi. İldeki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra bazı belediye başkanlarının da katıldığı toplantıda konuşan Avukat Barış Yıldırım, kararın son derece sevindirici olduğunu söyledi.

Açıklamasında dönemin Çevre Bakanlığı tarafından 9 ayrı üniversite raporuna istinaden Munzur Vadisi Milli Parkı’ndaki 4 baraj ve 6 HES projesi için üstün kamu yararı kararı alınarak izin verildiğini hatırlatan Avukat Barış Yıldırım, “İzin kararı sonrası 4 baraj ve 6 HES projesi 6 Temmuz 2012 yılında Munzur Vadisi Uzun Devreli Gelişme Planına işlenmişti. Biz bu uzun devreli gelişme planına dayanak gösterilen üstün kamu yararı kararının iptali istemiyle Ankara 3. İdare Mahkemesi’nde dava açtık. Tüm projelerin iptalini istedik. Ankara 3. İdare Mahkemesi üniversite raporlarını gerekçe göstererek davamızı reddetti.  Fakat temyiz yoluna başvurduğumuz Danıştay 10. Dairesi üniversite raporlarıyla üstün kamu yararı kararı alınamayacağını aynı zamanda bu projelerin tek tek değil kümülatif şekilde 4 baraj ve 6 HES projesinin aynı anda tek çevresel etki değerlendirme sürecine tabi tutulmak suretiyle, projelerin toplam etkisinin Munzur Vadisi Milli Parkı’na ne olacağının analiz edilmesi gerektiğini; bu yapılmadan baraj kararı verilemeyeceğini, uzun devreli gelişme planının onaylanamayacağını ifade etti” dedi.

KARAR DÜZELTME BAŞVURUSU REDDEDİLDİ

Alınan kararın ardından bakanlık ve ilgili şirketlerin karar düzeltme başvurusunda bulunduğunu hatırlatan Avukat Barış Yıldırım, “Fakat Danıştay dedi ki benim kararım doğrudur. Oy birliğiyle karar düzeltme istemini reddetti. Şimdi bu karar ile Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun daha evvelden verdiği karar birlikte değerlendirildiğinde Munzur Vadisi’nde toptan çevresel etki değerlendirmesi işletilmeden artık bu projelerin hayata geçirilmesi hukuken mümkün değildir.  Şu an için artık plan hükümsüz hale gelmiştir. Zira Danıştay 45 yüksek hakimiyle 2011 yılında da ÇED süreci işletilmeden bu projeler hayata geçirilemez demişti. Karar tüm milli parklar açısından da bağlayıcı niteliktedir. ÇED süreci işletilmeden planlama, projelendirme yapılamaz denmiştir” diye konuştu.

Avukat Yıldırım, bitki çeşitliliği, endemik türleri ve zengin yaban hayatıyla Munzur Vadisi Milli Parkı’nın baraj ve HES yapılmak yerine Dünya Kültürel ve Miras Listesi’ne alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.

ERCAN TOPAÇ

dsc_0011.jpg