Empati ya da diğer adıyla duygudaşlık, bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum veya davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içleştirmek anlamına gelir.
Ezelden beri hep özel bireyleri anlamak için "onlarla empati kurun" çağrılarında bulunmuştur uzmanlar.
Ama bu çağrılar biz insanlar tarafından ne kadar dikkate alınmıştır bilinmez.
İşte COVID-19 dediğimiz virüs belki de bu empatiyi kurmamıza bir vesile olacaktır, kim bilir?
Gözlerimizin görmediğini, doğadaki rengi keşfetmediğimizi ya da yürüyemediğimizi, tek başımıza yemek 
yiyemediğimizi, sevdiklerimizin sesini duyamadığımızı, dokunamadığımızı, sarılamadığımızı hep düşünmemiz; empati kurmamız istenmişti bizden. Ama artık düşünmüyor, özel bireylerin her gün yaşadıkları zorlukları iki aydır COVID-19 virüsünden korunmak için evde kalarak yaşıyoruz.
Engelli olmak bir tercih değil sonuçtur. Doğuştan olacağı gibi sonradan kaza, hastalık gibi nedenler ile oluşabilir. Veya tıpkı COVID-19 gibi salgın bir hastalıkla evlerimizde engellenebiliriz.
Mayıs 10-16 tarihleri arası özel bireyleri hatırlamak için belirlenmiş tarihlerdir.
Gelin biz de özel bireylerimizi yılın belli tarihlerinde hatırlayarak, sosyal medya da bir kaç paylaşımda bulunarak değil, yaşamın her alanında onların sorunlarına çözüm üretmek için uğraşmayı ve onları hayatın kenarında bırakmamayı içselleştirelim.
COVID-19 salgın hastalığının yaratmış olduğu sıkıntıların, özel bireylerin neler yaşadıklarını daha iyi anlamamızı sağlaması dileği ile…
