Faaliyetlerin doğanın talanı, insana ve cümle canlıya yaşam hakkı vermemek anlamına geldiğinin belirtildiği açıklamada, “Dersim Kültür ve doğa festivali 19.cusunun yapıldığı günlerde İlimizin Munzur Dağlarını, krater göllerini, höyüklerini yaylalarını ve arı konak yerlerini kapsayan 43 bin hektarlık bir alan maden sahalarına ruhsat verilme çalışmalarıyla ulusal ve uluslararası şirketlere peşkeş çekilmiştir. Erzincan İliç ilçesinin büyük bir kısmını siyanürle altına kapatan Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve diğer kurumlar Dersimde de birçok yerde ağaçları keserek, doğayı katlederek yol açarak bu süreci başlatmış durumdadırlar” denildi.

Kentin baraj ve HES projelerine karşı yürüttüğü mücadeleye atıf yapılan açıklamada, “Barajlar konusunda halkımızın duyarlılığı STÖ, DKÖ, SP, BARO, DEDEF, İNSAN, HAKLARI AKTİVİSTLERİ ve Çevre örgütleri, Munzur Kültürel Yaşamı Koruma Girişimi ve Belediye Başkanları ve yerel derneklerle yine 35 kurumda oluşan Munzur doğa çevre ve kültür meclisi her şeyin bitmediğini kanıtlamış ve sonuç alınmıştır” ifadelerine yer verildi.

Yönetim kurulu açıklamasında ayrıca şunlar kaydedildi:

BU HAVZA ÇOK FAZLA ENDMİK ÇEŞİTLİLİK İÇERİYOR'

Bu alanda 43 çeşidi Munzur Dağları'na, 227 çeşidi Türkiye'ye özgü endemik türlerden oluştuğu toplam 1 900 bitki ve Munzur Milli Parkı olumsuz etkileneceği kesindir.

BİLİKTE MÜCADELE ZORUNLULUKTUR

Anayasa’nın AİHS ve diğer yasalar bu projelerinin burada hayata geçirilmek istenmesi doğanın, çevrenin, cümle canlının, suyun, taşın ve ağacın haklarını açıkça ihlal ettiğini; dolayısıyla DERSİM’DE NASIL BARAJLAR ile hukuki ve meşru yollarla mücadele edildiyse aynı dinamiklerle mücadele edeceğiz

“AMAÇ DOĞANIN TALANI VE İNSANA VE CÜMLE CANLIYA YAŞAM HAKKI VERMEMEK”

Bu tür projelerin hayata geçmesi durumunda bu bölgedeki çevre köylerinde yaşayan insanların bunların yaşam alanlarını, 65 bin küçükbaş hayvan, yüzün üstünde Çemişgezek, Ovacık, Pertek ve Hozatlı sürü sahibi 700’e yakın nüfusa sahip yaylacıların, onlarca arıcılıkla geçim yapan aileyi, cümle canlıyı, yaban hayatını krater göllerini, suyu ve sudaki canlıyı, bitki örtüsü ve ekosistemi telafisi imkânsız zararlara ve kayıplara yol açacaktır.

Bölge insanı göç edecek yaban hayatı ve bitki örtüsü zarar görecektir. Bütün Dersimlilere Dersim kurumlarını yaylacıları, arı sahiplerini ve orada yaşayan insanlarımıza bu konuda ivedilikle birlikte mücadele çağrısı yapıyoruz. İlgili ve resmi kurumlara da çağrımız bu ruhsatların verilmemesi verilmişse de iptal edilmesi yönündedir.