Baroda yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla düzenlenen açıklamada konuşan Baro Başkanı Avukat Kenan Çetin, “Her akşam televizyon kanallarında, her gün gazete köşelerinde Baroları siyaset malzemesi yapmaya çalışma pozisyonundaki konuşmacılar, baroların seçim sistemi üzerine ahkam keserek, baroların siyaset yaptıklarından ve artık çok olduklarından söz ediyorlar.

Barolara ve baro başkanlarına kapalı yandaş medya ekranları her türden çarpıtmaya açık. Pervasızca gerçek dışı beyanlarda bulunuyor, çarpıtıyor ve saldırıyorlar.

Barolar olarak, sürecin başlangıcından bu yana ortak bir tavrı sürdürme kararlılığı ile hareket ederek görüşmeler dahil tüm süreçleri titizlikle uygulayarak, Parçalamayı, yok etmeyi, susturmayı ve ele geçirmeyi hedefleyen bu kadim projeden vazgeçilmesi talebimizi tüm muhataplar nezdinde ısrarla yineledik” dedi.

Gelinen nokta itibariyle, tüm görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ve suskunluklarının sözleri olmadığı şeklinde algılandığının farkında olduklarını söyleyen Çetin, “Gerçek niyetin, Demokrasinin ve hak arama özgürlüğünün güvencesi, her kesimin hak savunucusu, doğanın ve hayvanların sesi, yargının tek sivil ve ele geçirilememiş parçası olan Baroları susturmak olduğunu biliyoruz.  

19 Mayıs ve 1 Haziran bildirilerimizde ortaya koyduğumuz kararlılık içerisinde meslektaşlarımıza ve halkımıza verdiğimiz sözün arkasında durarak eylemlilik sürecinin başladığını ilan ediyoruz.

Hakikat için tüm halkımıza sesleniyoruz; Duydunuz ve artık biliyorsunuz; Baroların seçim sistemini değiştirmek ve baroları bölüp parçalamak istiyorlar. Süslü gerekçeler arkasına saklanarak gerçekleri çarpıtıyorlar!” diye konuştu.

Baroların meslek sorunlarıyla değil siyasetle uğraştığının söylendiğini hatırlatan Baro Başkanı Avukat Kenan Çetin, “Onlara verilecek cevabımız elbette ki var. Adil yargılama talebimize, Bağımsız yargı isteğimize, Hak arama hürriyetinin sahip çıkmamıza, İstanbul Sözleşmesine uyun çağrılarımıza,

İşkence ve kötü muameleye karşı çıkışımıza, Seçme ve seçilme hakkına sahip çıkmamıza,

Laikliği savunmamıza, Hayvan hakları mücadelemize, Toplumcu ve demokratik bakış açımıza,

Avukatlar için gerçek ve kalıcı çözümler istememize, Her insan ayrımsız haklara sahiptir dememize,

Kimseyi avukatsız bırakmamamıza ve savunma hakkına sahip çıkmamıza, Cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığını lanetlememize, Kadına yönelik şiddetle mücadele etmemize, katledilen kadınlar için duruşma salonlarında adalet aramamıza, Yurtlarda ya da kurslarda istismara uğrayan, iltica teknelerinde hayatını kaybeden çocukların sesi olmamıza, Kazdağları’nı, Salda’yı, Cerattepe’yi, Hasankeyf’i ve yok edilmeye çalışılan her karış yurt toprağını savunmamıza, doğa ranta kurban edilemez dememize, Siyaset diyorsanız o zaman bilin, barolar bin parçaya bölseniz de  “siyaset” yapmaya devam edecekler.

Çünkü hak temelli bu siyaset; ettiğimiz yeminin, anayasa ve yasalardan kaynaklanan görevin, teslim olmayan savunma tarihinin ve avukatlığa duyduğumuz saygının gereğidir” şeklinde konuştu.

Çetin, açıklamasını şu sözlerle noktaladı: “Susalım, tepki göstermeyelim, teslim olalım isteyenler, yalnızca baroları değil, çocukları, kadınları, ağaçları, parkları, kentleri, adalete erişimde dezavantajlı tüm grupları, yani bütün ülkeyi susturmak, Hukuk devletinin son kırıntılarını yok etmek ve ülkemizde insan onurunun güvencesi olan tüm kaleleri yıkmak istiyorsunuz. Yurttaşın vicdanı olan baroları susturmak istiyorsunuz. Cumhuriyetin, demokrasinin, hukuk devletinin, laikliğin ve hak arama özgürlüğünün savunucuları; hiçbir ayrım gözetmeksizin haksızlığın karşısında yer alan ve evrensel hukuk ilkelerini kendine varlık sebebi yapan baroların teslim olmasını asla beklemeyin.

Bizler, en zorlu koşullarda halkımıza ses olmak için mücadeleyi sürdürecek, hukuktan başka kimsesi olmayan herkes adına hiç yılmadan umudu savunmaya devam edeceğiz”