Bir çok uygarlığın, medeniyetin ve yerleşik topluluğa ait kültür katmanlarının üst üste oluşturduğu Tozkoparan Höyüğü’nün yüzeyinde ve çevresinde yapılan incelemelerde günümüze yakın dönemden başlayıp çanak çömlekli neolotik döneme ait 9 bin yıl öncesine ait bulgular elde edilmişti. Yapılan çalışmaların ardından höyük, birinci derece Arkelojik Sit alanı ilan edildi. Tunceli Müzesi uzman personelleri tarafından yapılan incelemeler sonucunda yerleşim alanı içinde yer alan höyüğün doğal faktörler ve insan etkisine bağlı olarak yoğun tahribata maruz kaldığı tespit edildi ve rapor hazırlandı. Hazırlanan raporlarla Tozkoparan Höyüğünün kurtarma kazısıyla acilen bilimsel arkeolojik kazısı yapılarak belgelenmesi gerektiği Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdüğü’ne bildirildi. Bakanlık’tan çıkan onayla Tunceli’de ilk defa bilimsel metotlar kuşanılarak arkeolojik kazı başlatıldı. Bölgede 53 yıl önce Keban Barajı kurtarma çalışmalarından ardından ilk kez bölgede resmi olarak kazı başlatılması yöre insanını ve yetkilerde bir heyecan yarattı. Ayrıca Pertek ilçesinde höyüğe yakın bölgelerde 2017 yılında yapılan yüzeysel çalışmalarda Paleolitik döneme ait yaklaşık 1 milyon yıllık taş aletler ve çanak çömleksiz Neolitik döneme ait ilk yerleşim izleri bulunmuştu.

Tunceli Müzesi Müdürlüğü Başkanlığında yürütülen Arkeolojik Kurtarma Kazısına 2021 yüzeysel araştırmaları bakanlık temsilcisi Mehmet Ali Polat, Düzce Üniversitesi Doktora öğretim üyesi Yasemin Yılmaz, Erzurum Üniversitesi araştırma görevlisi Umut Parıltı, Munzur Üniversitesi Harun Danışman, Dicle Üniversitesi Doktora öğretim üyesi Çağatay Yücesoy, bilimsel danışmanlık yapıyor. Ayrıca Arkeolojik kazıya İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Tunceli Valiliği ve yerelde birçok kurum lojistik destek sağlıyor.

İLK KAZMAYI VALİ ÖZKAN VURDU

2 bin metrekarelik alanda 4 ay sürecek olan kazı çalışmalarının yapılacağı alana gelen Vali Mehmet Ali Özkan, Pertek Kaymakamı Muhammed Emin Nasır, İl Jandarma Komutanı albay Durali Ceylan, İl Jandarma Komutan Yardımcısı Halil Başer,  İl Özel İdaresi Sekreteri Nazif Yıldırım, Kültür ve Turizm Müdürü İsmet Hakan Ulaşoğlu, Müze Müdürü Kenan Öncel ilk kazmayı vurdu.

Tunceli'de çok sayıda tarihi eserin bulunduğunu ve doğal sit alanlarında turizme yönelik düzenlemeler yaptıklarını belirten vali Mehmet Ali Özkan, “ Tunceli ilimizde başlangıç itibariyle tarihi camilerimiz, Pertek Kalemiz, İnanç merkezlerimiz, ocaklarımız, her şeyden önemlisi ve özelliklisi Tunceli müzemiz bunu yanı sıra doğal sit alanlarındaki tarih ve turizm üzerine düzenlemelerimiz, Çemişgezek’te Urartu dönemine ait mağaralardaki çalışmamız şeklinde devam eden tarih yolculuğuna bugün Pertek Tozkoparan’daki höyüğümüzün kazısıyla devam ediyoruz. Arkadaşlarımız umudu ve anlatımıyla burası Tunceli tarihine ve arkeolojisine güç ve kuvvet katacaktır. Ben arkadaşlarıma şimdiden başarılar diliyorum. Hamaliyelerinde yol kat etiğimiz Cumhurbaşkanımıza, bize ve ilimize olan destekleriyle hakikaten bir coğrafik ve etnografik anlamıyla turizme taşıyan Kültür ve Turizm bakanımıza, Kültür Varlıkları ve Müzeler müdürümüze ve emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. İnşallah Tunceli, tarih, turizm, spor ve tabi alanlarındaki güzellikleriyle geleceğe doğru koşmaya devam ediyor. Umut ettiğimiz gibi arkelojik gücümüzü güçlendirecek bulgular ve eserlerle karşılaşmalarını diliyorum” dedi.

'İLK SİSTEMLİ KAZIMIZ BAŞLADI:UMUTLUYUZ'

1968 yılındaki Keban Baraj Gölü kurtarma kazılarından sonra Tunceli'deki ilk sistemli kazının başlandığını belirten Kazı Başkanı ve Tunceli Müzesi Müdürü Kenan Öncel, “ 1968 yılında Keban Barajı Kurtarma Çalışmaları yapılmıştı Elazığ ve Tunceli ili sınırları içerisinde. Kurtarma kazılarından sonra ilk kez Tunceli’de sistemli kazılara başlıyoruz. Bu hem müze çalışanlarını, uzman arkadaşları heyecanlandırıyor. Sonuçlarını da zamanla göreceğiz. Yapılan her arkelojij çalışma bilimsel çevre için bir heyecan çünkü bölgenin bilinmeyenleri, tarihi için çok önemli. Yüzey buluntularında milattan önce 6 bin yılına kadar gideceğini hesaplamıştık. Ancak bu verilerin tam oturabilmesi için ilerde çıkacak olanlarla net bir şey söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

‘KAZILAR SONUNDA BÖLGENİN TARİHİ YENİDEN YAZILABİLİR’

Düzce Üniversitesi Doktora öğretim üyesi Yasemin Yılmaz, kazı çalışmaları sırasında bölgenin tarihine değiştirebilecek yeni bulguların ortaya çıkabileceğini belirterek “ Zaten bu bölgede çok kazı yok, Keban Baraj gölü yapılmadan önce yapılan kurtarma kazıları vardı. Çemişgezek Pulur höyüğünde yapılan kazılar vardı 70'li yılların başında. Orada da çok önemli arkeolojik kalıntılar gün yüzüne çıkarılmıştı. Şimdi biz burada neolotik döneme ait kalıntılar bulduk. Neolotik dönemin daha öncesine ait izlerin de olacağını düşünüyoruz. Bu höyükte yeni teknikler ile kazı yapıyoruz. Şunu de diyebiliriz bu kazılar sonunda bölgenin tarihi yeniden yazılabilir bunu da rahatlıkla diyebiliriz aslında. Kazılar ilerledikçe bulgular netleşecek bu çok heycan verici bir durum. biz bu bölgede 6 yıl boyunca yüzey araştırmaları yaptık o çalışmalar da çok heyvan verici bir durumdu. Şimdi artık kazı çalışmalarına odaklandık kazı çalışmaları ilerledikçe yeni bulgular çıkacak ortaya” diye konuştu.