Doku ailesi mektupta Kılıçdaroğlu’na şöyle seslendi:

“Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinde kendi halinde yaşayan bir aileydik. Ta ki kızımız Gülistan Doku’nun memleketiniz olan Dersim’de kaybolduğu 5 Ocak 2020 tarihine kadar. İşte bu tarih bizim ailemizde bir dönüm noktası oldu. Köyden farklı bir yere hep bir mecburiyet dâhilinde giden annem, babam 5 Ocak tarihinden beri Türkiye’nin her yerinde kayıp kızları Gülistan Doku’yu bulma umuduyla kapı kapı dolaşıp adalet aradı. Sizleri de bu üç buçuk yıl içerisinde ziyaret etmiştik. Üç buçuk yıl dile kolay bir çırpıda söyleyiveriyoruz. 1227 (Bin iki yüz yirmi yedi) gün. Pirom, biz yıllardan geçtik, biz her ayı, her haftayı, her günü, her saati, her saniyeyi sayar olduk. Hem kızımıza olan hasretimizden hem de adalete olan hasretimizden. Biz geçen bunca sürede adalete olan inancımızı diri tutmaya çalıştık, çalışıyoruz. Görüyoruz ki siz de bulunduğunuz her ortamda adaletsizlikle karşı karşıya kalan insanlarımızın sesi olma gayretindesiniz.

“Gülistanımızın da sesi olun”

Kendisinden en ufak bir haber dahi yok. Gündüz ortası, her tarafı kameralarla çevrili olan memleketinizde kayboldu. Biz, Pepuk Kuşu misali uçtu kayboldu dedik. Öyle ya Pepuk Kuşu bir efsaneydi. Belki Gülistan değil ama annem Pepuk Kuşu misali üç buçuk yıldır feryat figan halinde acısını dindirecek bir haberi beklemekte. Mezarı olsa gidip ziyaret edecek. Düşünün Sayın Kılıçdaroğlu, bir mezarı bile yok, ne olduğuna dair bir iz bile yok onca imkânın olduğu devlet nezdinde. Biz aile olarak istiyoruz ki siz Gülistanımızın da sesi olun. Gülistan’ı bu karanlıktan çekip çıkarın. Kaybolmadan bir gün önce Zeynal Abarakov tarafından darp edilen ve üç buçuk yıldır kendisinden haber alınamayan Gülistan’ın yaşama ihtimalinin olmayacağını siz de bilirsiniz. Bundandır ki beklentimiz ve de talebimiz bu kaybın baş sorumlusu olan Zeynal Abarakov’un etkin bir soruşturma geçirmesi ve yargılanmasıdır. Bu yargılanma şu ana kadar yapılmış olsaydı biz Gülistanımızı dağa, taşa, kurda, kuşa sormak zorunda kalmayacaktık.

“Bir umut 14 Mayıs’ı bekliyoruz”

Düzgün Bawa evladı sayın Kılıçdaroğlu, biz yine bir umut halinde 14 Mayıs’ı bekliyoruz. Adalete susayan bu halkın tercihi ile cumhurbaşkanı olursanız bu süreci sil baştan ele alıp kızımıza ne olduğunu bizlere açıklayın. Bu olayın sorumlularını yargı önüne çıkarıp gereken cezayı almasını sağlayın. Bizim yine sizden beklentimiz Şenyaşar ailesinin sesine ses olduğunuz gibi bizim, Doku ailesinin de sesine ses olun. Karanlığa mahkum edilen kızımızın sesine her mecrada ses olun.“