Erken, sevenlerini bırakıp giden Yusuf CENGİZ’E, demiştim. “Acelen neydi. Daha çok yapacak işlerin vardı. Bu ilin sizin gibi insanlara ihtiyacı vardı.”
    Şimdi de güler yüzlü, ilin en eski, ilk sayılacak eczacısı, Tunceli’yi bir dönem TBMM’de temsil etmiş, Bekir GÜNDOĞAN’A, diyorum. “Sevenlerini, torunlarını, DERSİM’İ, niye bu kadar erken bırakıp gittin. Sen, DERSİMİN, sevilen bir yüzüydün.”

img-20190803-wa0008.jpg
   Tanışıklığımız, yakın dostluğumuz, 90’lı yıllarda olmuştu. Genç, uzun boylu, sarışın, yakışıklı Bekir GÜNDOĞAN, siyasete atılmıştı. CHP il başkanı olmuştu. Ben de emekli olmuş, gazetecilik yapıyordum. HÜRRİYET Gazetesinin TUNCELİ muhabiriydim. İlin en iddialı en eski en büyük partisi HALK Partisinin, il başkanlığı, seçimleri vardı. Seçimler, ilin tek, en büyük, soy ismini taşıdığı GÜNDOĞAN sinemasında yapılmaktaydı.
     İddialı, aşiretler arası, büyük önemli bir seçimdi. Büyük bir heyecan ve coşku ile yapılan seçimi, Bekir GÜNDOĞAN kazanmıştı. İzlediğim konuşmalarını ve bana doğrudan yaptığı açıklamalarını,  haber yapmıştım. Haber, birinci sayfada yayınlanmıştı. Kaybeden taraf habere, tepki göstermişti.
    CHP’den aday gösterilmemiş. Bağımsız olarak girdiği seçimlerde milletvekili seçilmişti. CHP barajı aşamamış, milletvekili parlamentoya sokamamıştı.
    Yeni seçilmiş milletvekili Bekir Bey, yemin sonrası, Ankara’dan geliyordu. Ünlü mesire yeri BÜLBÜL DERESİNDE karşılaşmıştık. Kutlamış, hayırlı olsun demiştim. Kendilerine, tekrar CHP’ye geçmesini önermiştim. Mecliste tek başına CHP’yi temsil edecekti. “Haklısınız” demişti. Ancak BÜLENT ECEVİT’İN partisi de Sosyal Demokrat bir partiydi. Üstelik ECEVİT eski CHP’liydi. Üstelik iktidardı. Oraya geçeceğini ile hizmet getirmek için çalışacağını söylemişti. DSP’ye geçmişti.
  Geçen, Yılbaşı sonrası, eşimle birlikte Ankara’dan geliyorduk. Bekir Bey de uçaktaydı. Çıkışta telefonla kendilerini aradım. “Özel araçla alınıp gidecekse, birlikte gidelim” demiştim. Baran Beyin kullandığı araçla gelip aldılar. Yol boyu bol bol sohbet ederek gelmiştik.
  Bekir Bey, nazik, kibar, kültürlü, sempatik, güler yüzlü bir hemşerimizdi. Kaybı sevenlerini, dostlarını, üzen bir kayıptı.
   Erken bir kayıptı.
   Gülen yüzlü, dostuma. Güle, güle
  Seni hep sevgiyle, gülen yüzünle, hatırlayacağız.