ÖZEL HABER/SERHAT OZAN YILDIRIM

Türk halk müziği sanatçısı ve ünlü bağlama virtüözü Erdal Erzincan, bağlamanın bir tutku olduğu  Anadolu’daki gençlere bağlamayı tanıtarak onları bağlama çalma konusunda ustalaştırmak için 3 yıl önce Erzurum, Erzincan ve Tunceli’yi kapsayan “Gezici Bağlama Atölyesi” projesini hayata geçirdi. Erdal Erzincan, bölgedeki köyleri gezerek bağlamaya ilgisi olan gençleri seçti ve seçilen öğrencilerle eğitime başladı. Erzincan, ayda bir gün genç kursiyerleriyle bir araya gelerek, onlara bağlama çalma, çalarak söyleme ve tezenesiz bağlama tekniği olan ‘Şelpe’ tekniğinin püf noktalarını öğreterek kursiyerlerini usta yapma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bağlamanın yanı sıra mani yazmak, halk oyunları, edebiyat, aşıklar, yaşadıkları bölgenin kültürünü ve yaygın olan enstrümantali hakkında da teorik eğitimler de veriliyor. Alevi kültürünün de etkisiyle hemen her evde bir bağlamanın bulunduğu kentte, erken yaşta bağlama ile tanışan genç kursiyerler, Erzincan’ın verdiği kurslardaki eğitimle kendilerini geliştiriyor.

DÖRT DUVAR ARASI YERİNE DOĞADA EĞİTİM

Erdal Erzincan, kapalı ortamlarda kurs vermek yerine müziğin doğuşu olan doğada öğrencilerine ders vermeyi tercih ediyor. Erzincan, Tunceli’deki genç kursiyerleriyle sonbaharın gelişiyle adeta kartpostallık manzaraların oluştuğu Türkiye’de sonbahar manzaralarının en iyi yaşandığı yerlerden biri olarak bilinen Pülümür ilçesindeki ‘Salördek’ ormanlarında bir araya geldi. Kursiyerler Sarı, kızıl ve yeşilin harmanlandığı ormanda hem eğitim aldılar hem de fotoğraf makinesi ya da cep telefonu kamerasıyla sonbaharın güzelliklerini kadrajına aktardılar. Doğadaki eğitimden sonra da kendilerine yakın bulunan köylerin meydanında yöre halkıyla bir araya gelerek açık hava konseri verdiler.

‘FIRSAT EŞİTSİZLİĞİNİ ORTADAN KALDIRMAK İÇİN BURALARDAYIM’

Batı illerinde verdiği bağlama eğitimlerinin fırsat eşitsizliği nedeniyle Doğu illerine gelememesi nedeniyle ‘Gezici Bağlama’ atölyesi fikrini hayata geçiren halk müziği sanatçısı Erdal Erzincan, “Projeye 2018 yılında başladım. Başlama amacım büyük kentlerdeki bağlama eğitimlerinin fırsat eşitsizliği nedeniyle buralara ulaşamamasıdır. O eşitsizliği kaldırmak için bu bölgelerde bu projeye başladım. 3 yıldır çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz, ayda bir kere ben geliyorum buralara. Herhangi bir dersliğimiz okulumuz yok gezici bağlama atölyesi de onun için diyoruz. Her geldiğimde bir köy belirliyoruz. O köyde derslerimizi sürdürüyoruz. Bu kadar gezmemizin amacı aslında gençlerin bölgedeki folklorik yapıyı tanımasını istiyorum. Köyde folklorik bir unsur varsa eğer bir aşık veya ozan ve hikaye anlatıcısı varsa mutlaka onları derse dahil etmeye çalışıyoruz. Bu şekilde bağlamanın hatırlattığı her şeyi öğrenmeye çalışıyorlar” dedi.

‘DOĞAYA NE KADAR YAKIN OLURSAK BAĞLAMAYI O KADAR İYİ TANIRIZ’

Müziğin doğada var olduğunu anımsatan Erzincan, “Doğası güzel olan yerleri seçmeye çalışıyoruz. Doğaya ne kadar yakın olursak bu toprakların asıl kültürünü ve özünü daha iyi anlarız. Yoksa biz bu dersi kapalı bir ortamda, okulda ve dershanede yaparsak daha konforlu olur ama doğada yapmamızın temel amacı budur. Yaptığımız iş doğadan çıkan bir müzik. Bir türkünün ortaya çıkması dağda otun kendiliğinden bitmesi gibi bir şey. Biz doğaya ne kadar yakın olursak toprağı ne iyi tanırsak doğadaki canlıları ne kadar bilirsek bağlamayı da o kadar iyi tanırız. İstanbul’da, Ankara’da ve diğer büyük kentlerde yapılan bağlama eğitimin sonucunda ortaya çıkan neticeye baktığımızda çok güzel çalıyor söylüyor ardından ama deyip kelimeleri saymaya başlıyoruz. Keşke şu da olsa keşke bu da olsa diyoruz, işte o keşkelerin hepsi burada. Derslerimiz iki yönlü gidiyor. Biri konservatuarlardaki var olan eğitim sistemi yani yöresel anlayışı yansıtan teknik. Tezenesiz bağlama çalma yani şelpe tekniği, çalıp söylemeye dayalı teknikler hakkında eğitim bir de eşim Mercan Erzincan’ın zaman zaman gelerek repertuvar konulu dersleri” diye konuştu.

'PROJE BANA ÇOK ŞEY KATTI'

Sonbahar renklerinin hakim olduğu doğada bağlama dersi almanın güzel bir duygu olduğunu söyleyen Zeynep Havin Bozdağ (15), “Doğada Erdal Erzincan gibi bir usta sanatçıdan bağlama dersi almak çok güzel bir duygu, bunu kelimelerle tarif edemem. Erdal hoca bize sadece bağlama öğretmenin yanı sıra bize hayatı da öğretiyor aslında. Onun sayesinde birçok şey öğrendik. Bu proje bana çok şey kattı. Bu projeyle büyüdüm ben” şeklinde konuştu.

Erzincan’dan Tunceli’ye bağlama dersi için gelen Efe Erdem Furat (16), “Bu bağlama kursu hayatımıza girdiğinden beri sadece bağlama açısından değil de özellikle manevi açıdan bize çok şey kattı. Çünkü geziyoruz, öğreniyoruz ve bunları deneyerek kavrıyoruz. Doğa ile iç içeyiz, bu bizim için çok büyük bir avantaj. Doğada huzur içinde bağlama çalmak gerçekten harika bir şey. Kendisine yüksek derecede saygı duyduğum sayın Erdal Erzincan hocamdan çok üstün teknikler öğreniyoruz, kendisine çok teşekkür ederim” dedi.