SERHAT OZAN YILDIRIM

Sanat Sokağı'nın giriş kısmında, aralarında HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü ve Parti İl Başkanları Nurşat Yeşil ile İbrahim Kasun’un bulunduğu grup, 5 yıl önce HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, 11 milletvekilinin gözaltına alınıp tutuklanmasına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirmek istedi. Tunceli Valiliği'nce İl Hıfzıssıhha Kurulu'nun koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan eylem ve etkinlik yasağı nedeniyle polis ekipleri,  milletvekili dışında açıklamak yapmak isteyen gruba izin vermedi. Milletvekili Alican Önlü güvenlik güçlerine esnaf ziyareti yapacağını belirtmesinin ardından güvenlik şube müdürünün ‘Yalan Söylemeyin’ lafından sonra tansiyon yükseldi. Milletvekili ve HDP İl Başkanları açıklama yapmak için Sanat Sokağı’na girmek isteyince güvenlik güçleri ile grup arasında arbede yaşandı. Yaşanan gerginliğin ardından, milletvekili Alican Önlü tek başına Sanat Sokağı’nda açıklama yaptı.

Yaşananların Faşizm olduğunu vurgulayan Alican Önlü,” Bu megafonla konuşan emniyet değil, AKP Sarayında talimat alan güçlerdir. Aynı çürümüş zihniyet 4 Kasım’da demokratik siyaset alanına darbe yaptı. Bugün darbenin 5’inci yıldönümüdür. AKP-MHP ve saray iktidarı 7 Kasım’da aldığı yenilgiyi hazmedemeyerek hem çözüm sürecini sonlandırdılar hem de partimiz başta olmak üzere demokratik siyaset alanına darbe yaptılar. Eski Eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz ve daha sonra Kürt halkının seçilmiş iradelerinin yerine kayyum atayarak kendi ömrünü uzatmak istedi” dedi.

İL ÖRGÜTÜ YAZILI AÇIKLAMA YAPTI

Halkların Demokratik Partisi(HDP) Dersim İl Örgütü, güvenlik güçlerinin basın açıklaması yapmasına engel olunca yazılı açıklama yaptı. Yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi;

4 Kasım 2016 tarihinde partimize dönük gerçekleştirilen siyasi darbenin üzerinden 5 yıl geçti. Önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere onlarca milletvekillerimizin tutuklanmasıyla başlayan darbe kapsamında bugüne kadar yüzlerce seçilmişimiz tutuklandı. İlimizde de önceki dönem milletvekilimiz ve Belediye Başkanımız Edibe ŞAHİN,Belediye Eş Başkanlarımız Nurhayat ALTUN ,Mehmet Ali BUL başta olmak üzere onlarca yönetici ve üyemiz gözaltına alınıp tutuklanmıştır.4 Kasım siyasi darbesi, halkın iradesine bir darbe olarak örgütlenmiştir. Darbenin temel amacı, demokratik siyaseti rehin alarak bu rehin alma mekanizmasını topluma yaymak, hukuk dışı operasyonlarla demokratik siyaseti tamamıyla tasfiye ederek halkların özgürlük, eşitlik ve barış talebini yok etmekti.  

Bütün dönemlerde farklı bahaneler ve isimlerle partimize yönelik gerçekleştirilen bu operasyonların ortak amacı, Türkiye’de faşizme karşı olan örgütlü itirazımız ve Türkiye halklarının, ortak, eşit ve özgür yaşamını kuracak en etkin toplumsal ve siyasal güç olmamızdır.

Özellikle 7 Haziran 2015 Seçim sonucundan sonra partimizin Türkiye halklarında yarattığı umut, 24 Temmuz 2015’te Çözüm Süreci’nin bitirilerek savaş ve çökertme planının devreye sokulması şeklinde karşılık buldu. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın 28 Temmuz 2015’deki “dokunulmazlıklar kaldırılmalı” ve “bedelini ödemeliler” açıklamasından sonra partimize karşı yapılan siyasi kırım operasyonlarında on binlerce partilimiz gözaltına alındı, binlerce yöneticimiz, belediye eş başkanlarımız ve üyemiz tutuklandı, sürgüne gönderildi.

4 Kasım ile başlayan bu süreç aynı zamanda 19 Ağustos Kayyım Darbesi, Kobanî davası ve partimize karşı açılan kapatma davasının da zemini olmuştur. 7 Haziran seçimlerinde yaşadıkları yenilginin acısını siyaseten HDP ve halklara ödetmek istediler. HDP'nin karşısına siyaseten çıkmaya cesaret edemeyenler onu zulümle, baskıyla, yargıyla, güvenlik aygıtlarıyla sindireceklerini düşünüyorlar. Ama nafile, bu yolda yürüyüşümüz kararlı bir şekilde devam edecek.

Baskı, şiddet ve zor politikalarıyla BİZ’leri yok etmek isteyen iktidar her geçen gün siyasi bitişe doğru sürükleniyor. Gözaltına alındığımızda, tutuklandığımızda, parti binalarımız ve mitinglerimiz bombalandığında, belediyelerimiz gasp edildiğinde HDP değil faşizm çözülecek dedik. Çözümsüzlükte ısrar edenlerin çözüldüğü bir süreçte partimiz dimdik ayakta ve Türkiye halklarına umut olmaya devam ediyor.

Savaşla, demokratik siyasete yönelik tasfiye operasyonları, güvenlik politikalarıyla ömrünü uzatmaya çalışan AKP-MHP iktidarına karşı en geniş toplumsal ve siyasal mücadele hattını kurmak, dün olduğu gibi bugün de siyasal varlığımızın gereğidir.

Demokratik siyasetin tasfiyesine yönelik yapılan topyekûn saldırılara karşı daha fazla mücadele ederek, demokrasi ittifakını inşa ederek bu hamleleri boşa çıkaracak örgütsel ve siyasal mücadelemizi sürdüreceğiz.

Halklarımızın emeği, iradesi ve oylarıyla temsil hakkını kazanan vekillerimiz şahsında partimize yapılan bu siyasi darbeyi protesto ediyoruz. 4 Kasım Siyasi Darbesi’nden 5 yıl sonra bir kez daha belirtiyoruz ki, demokratik siyaseti tasfiye ve zulüm operasyonlarına asla teslim olmayacağız. Halkımızın demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesinin kararlı neferi olacağımızın sözünü veriyoruz.