İSTANBUL (AA) - Kaspersky araştırması, sağlık hizmeti sağlayıcılarının yüzde 30'unun çalışanlarının uzaktan danışma sırasında hastalarının kişisel bilgilerini tehlikeye attığı durumlarla karşılaştığını ortaya koydu.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Kaspersky, güvenlikle ilgili mevcut telesağlık sorunlarına yönelik bilgi elde etmek ve bunlarla başa çıkmanın yollarını bulmak amacıyla dünyanın dört bir yanındaki sağlık hizmeti sağlayıcılarının katıldığı bir anket düzenledi.

Anket, sağlık hizmeti sağlayıcılarının yalnızca yüzde 17'sinin uzaktan oturum yürüten klinisyenlerinin hastalarının verilerinin nasıl korunduğuna ilişkin net bilgiye sahip olduğundan emin olduğunu gösteriyor. Bu rakam, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesinde ise yüzde 45 olarak gerçekleşiyor. Bu, tıbbi kuruluşların yüzde 70'inin özel BT güvenliği farkındalık eğitimine sahip olmasına rağmen ortaya çıkan bir oran olarak dikkati çekiyor. Bu rakamlar, uygulanan siber güvenlik eğitimlerinin çoğunun gerçeklerle örtüşmediğinin ve doktorlar için günlük uygulamalarında en faydalı olacak konuları kapsamadığının bir işareti olarak görülüyor.

Ankete katılanların yüzde 54'ü, bazı klinisyenlerin FaceTime, Facebook Messenger, WhatsApp, Zoom ve diğerleri gibi telesağlık için özel olarak tasarlanmamış uygulamaları kullanarak uzaktan oturumlar yürüttüğünü belirtiyor.

Doktorlar, veri güvenliğiyle ilgili mevcut zorluklara rağmen veri toplamanın tıbbi teknoloji geliştirmenin en önemli adımlarından biri olduğuna inanıyor. Ankete katılan on kişiden neredeyse yedisi (yüzde 67), endüstrinin yapay zekayı eğitmek ve güvenilir bir teşhis sağlamak için şu anda sahip olduğundan daha fazla kişisel bilgi toplaması gerektiği konusunda hemfikir. Bu, sağlık hizmeti sağlayıcılarının yeni bir dijital tıp çağına hazırlanmak için siber güvenlik önlemlerini güçlendirmeleri gerektiği anlamına geliyor.

- "Telesağlık uygulamaları, hassas kişisel verileri korumak için özel olarak tasarlanır ve onaylanır"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Almanya'nın önde gelen telesağlık sağlayıcısı Arztkonsultation.de'nin Üst Yöneticisi (CEO) Dr. Peter Zeggel, sağlık hizmetlerinde bu iş için özel olarak tasarlanmamış uygulamaları kullanmanın önemli riskleri beraberinde getirdiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Telesağlık uygulamaları, hassas kişisel verileri korumak için özel olarak tasarlanır ve onaylanır. Bu konuyu atlarsanız yüksek seviye korumanın ortadan kalkması, güven kaybı, disiplin ve ağır para cezalarıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Doğru araçları uygulamaya koymayanlar, telesağlığa yönelik faturalandırma gereksinimlerini ihlal edebilir ve hasta kaydı entegrasyonu, uzak cihazlardaki canlı verilerin güvenli paylaşımı gibi amaca yönelik telesağlık niteliklerinden mahrum kalabilirler."

INSEAD Strateji Profesörü ve dijital dönüşüm konusunda önde gelen bir uzman olan Prof. Chengyi Lin de "Dijital sağlığın evrimini hızlandırmak için hassas sağlık verilerini dikkatli bir şekilde seçmeli, yönetmeli ve yönetmeliyiz. Bu bilgiler, sonuçları iyileştirmek ve maliyetleri azaltmak için bireyler ve sağlık sistemi için son derece değerlidir. Daha iyi klinik deneyim tasarımı için büyük veriyi kullanmanın hem zaman hem de maliyetleri azaltma açısından cesaret verici sonuçlar ortaya koyduğunu gördük. Bunu gizlilikle güçlendirerek yapay zeka gibi teknolojilerden güven içinde faydalanmanın yollarını keşfedebiliriz." ifadelerini kullandı.

Kaspersky Academy Başkanı Denis Barinov ise teknoloji ne kadar karmaşık ve kritikse onunla çalışan insanların farkındalığının da o kadar yüksek olması gerektiğini belirterek, "Bu, sağlık sektörünün yeni bir dijital aşamaya geçtiği, gizlilik ve güvenlikle bağlantılı sorunlarla giderek daha fazla karşı karşıya kaldığı şu dönemde özellikle önemli. Ancak bu sadece farkındalıkla ilgili bir konu değil. Herhangi bir güvenlik eğitiminin etkili olması için yalnızca güncel bilgiler sağlamakla kalmayıp aynı zamanda insanlara pratikte güvenli davranmaları için ilham vermeli ve motive etmelisiniz." değerlendirmesinde bulundu.