Kahraman’ın konuya ilişkin açıklamasının tamamı şöyle: 
Tartışmalara konu olan “Dersim’in Değerleri” başlıklı fotoğraf kolajı, 2021 yazında Dersim Belediyesi’nin organizasyonuyla Seyit Rıza Meydanı’nda düzenlenen “Dersim’in Değerleri” fotoğraf sergisi etkinliğinde tek tek fotoğraflar olarak sunulmuştur. Yakın zamanda, İstanbul Yenikapı’da DEDEF (Dersim Dernekleri Federasyonu) öncülüğünde gerçekleştirilen Tunceli Tanıtım Günleri kapsamında bu fotoğraflar tek bir pankart halinde bir araya getirilerek, ana çadırda sergilenmiştir.  
Bu fotoğraf sergisinde sadece siyasi önderlerin değil, önemli müzisyenlerin, şifacıların, pirlerin, rayberlerin ve toplum önderlerinin portrelerinin de yer alması sağlanmıştır. Buradaki amaç yeni kuşakların dikkatini toplumun belleğinde iz bırakmış insanlara çekerek, Dersim tarihine daha geniş bir çerçeveden bakılmasını sağlamaktır. Bu çalışma bitmiş de değildir; eksik portrelerin tamamlanarak daha geniş bir kapsama ulaşılması, fotoğraftaki kişilerin hayat hikayeleri başta olmak üzere, neden önemli olduklarına dair bilgiler içeren bir kitap çıkarılması da düşünülmüştür.  
Özeleştiri yapalım: Buradaki hata, tek tek düşünülmüş fotoğrafları, apar topar tek bir afiş haline getirerek kullanmaktır. Yanlış olan, fotoğrafların yerleştirme düzeninin rastgele yapılmış olması, örneğin kişi sıralamasında özensiz davranılmasıdır. Ancak, böylesine kapsamlı bir etkinliği bir bütün olarak birlikte değerlendirmeye çalışmadan, gelecek için nelerin daha iyi yapılabileceğini birlikte konuşmadan, tartışmayı sadece bir fotoğraf kolajı üzerinden hakarete ve suçlamalara çevirmek ne kadar verimli?  
Etrafında en ateşli tartışmaların döndüğü Gül Ağa portresi hakkında birkaç söz söylemek isteriz. Buradaki en önemli eleştiri, Gül Ağa’nın Ermeni katili bir ittihat ve Terakki mensubu olduğu, bu nedenle Dersim’i temsil edemeyeceğidir. Gül Ağa Dersim’in Rus işgaline karşı direnişini örgütleyen en önemli liderlerden biridir. Bugün de, özellikle Balaban Deresi olarak bilinen Sansa Vadisi’nde sevilen, sayılan bir toplum önderi olarak hafızalarda yer almaktadır. Bu yazıda Birinci Dünya Savaşı’nda Dersim ve çevresinde yaşananları uzun uzadıya tartışacak halimiz yok. Bu konu belki bir sempozyumla tartışılabilir, bugüne dek yapılan araştırmalar sunulur, veriler paylaşılır, Dersim tarihi için daha iyi ele alınması gereken, çok önemli bir dönemdir. Kaldı ki, Seyit Rıza’dan tutun, Sıla Pıt’a kadar bütün Dersim liderleri ve on binlerce savaşçıyla birlikte Gül Ağa’nın siper arkadaşıdır. Bu dönemi kendi koşulları, koşulların getirdiği ittifaklar ve hayatta kalma, bölgesini koruma mücadeleleri bağlamında tartışmalıyız. Dersimlilerin Rus Savaşı’nda aldıkları konum kendi yaşam alanlarını işgalci Rus kuvvetlerine karşı koruma mücadelesiydi. Tarihi başkalarının referanslarıyla yorumlamak yerine, dedelerimizin hikayelerine dönersek, Dersimlilerin hangi dönemde nasıl tavır aldıklarını, siyasi stratejilerini daha iyi anlarız.    
Dersim Kültür Müdürlüğü’nün kapıları bütün Dersimli sanatçı, yazar, şair, araştırmacı ve düşünürlere açıktır. Kültürümüz bugün yok olma tehlikesi altındadır. Güçlerimizi birleştirerek, kültürümüzü kayıt altına alma şansımız halen var. Her fırsatta birbirimizi eleştirmek yerine, Dersim kültürünün nasıl canlı kalabileceğine dair somut önerilerle birbirimizin önünü açabiliriz.