BİTLİS (AA) - ŞENER TOKTAŞ - Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve kervanların geçiş güzergahında bulunan Bitlis'te, yeni inşa edilen yapıların arasında saklı kalan 8 tarihi köprü tekrar gün yüzüne çıkarıldı.

Kent merkezinden geçen Bitlis Deresi'nin ıslah edilerek kentin tarihi dokusunun ortaya çıkarılması amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından geçen yıl Dereüstü Islah Projesi hayata geçirildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında, derenin üzerine zamanla inşa edilen binalar yıktırıldı.

Binaların yıkılmasıyla kent açısından tarihi öneme sahip 8 köprüyü ortaya çıkaran il müdürlüğü, restorasyon çalışması yapılan köprüleri çevrelerindeki diğer eserlerle turizme kazandırmayı hedefliyor.

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, AA muhabirine, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde Bitlis Deresi'nin üzerinde kurulu 28 köprüden bahsedildiğini söyledi.

Demirtaş, 19. yüzyılda dere üzerinde 24 köprü bulunduğuna ilişkin kayıtlar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Günümüzde bu köprülerin sayısında ciddi azalma meydana gelmiş ve zamanla tahribata uğramış. Bazıları tamamen yıkılmış bazıları yıkıldıktan sonra restore edilmiş. Daha sonra Bitlis Deresi üzerinde binaların inşasına izin verilmiş ve derenin üzeri kapatılmış. Bu projeyle derenin üzeri açıldı. Betonarme yapıların yıkılmasıyla doğal olarak Bitlis'in tarihi dokusu ortaya çıkmaya başladı. Çünkü şehir merkezi sadece köprülerden ibaret değil, şehrin içinde kalesi, Ulu Cami, Paşa Hamamı, çok sayıda köprü, yamaçlarda cami ve kiliseler var."

- "Köprülerde 16. yüzyıl mimarisi hakim"

Etraflarındaki betonarme yapıların azalmasıyla Paşa Hamamı ve Alemdar Köprüsü'nün görkemli mimarisinin daha belirgin hale geldiğini anlatan Demirtaş, dere ıslahı için inşa edilen duvarların ve restorasyon çalışmasının köprülerdeki tarihi dokunun kaybolmamasına dikkat edilerek yapılması gerektiğini aktardı.

Çoğu kemerli olan ve kesme taştan inşa edilen köprülerde 16. yüzyıl mimarisinin hakim olduğunu vurgulayan Demirtaş, şunları kaydetti:

"Köprülerde 17, 18 ve 19. yüzyıllarda da restorasyon çalışmalarını aslına uygun yapmaya çalışmışlar. Büyük oranda buna dikkat etmişler. Şimdi de aynı şeyin olması gerekiyor. Bunlar tarihin tanıklarıdır. Eğer bu proje tamamlanırsa bunu başka projelerle desteklemek gerekiyor. Çünkü derenin üstünü açmakla Bitlis'in tarihi dokusu ortaya çıkmış olmuyor. Sadece bir kısmına vakıf olacağız ama Bitlis bir bütün olarak tarih şehri. Eğer turizmin daha güçlü hale gelmesini istiyorsak bunu başka projelerle desteklememiz gerekir."