Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Sanat Sokağı’ndan Seyit Rıza Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. 
“Çocuğun gördüğü düştür barış” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, platform bileşenleri ve çok sayıda hak savunucusu katıldı. Platform adına basın açıklamasını Raife Yılmaz okudu. "SAVAŞLAR VE ÇATIŞMALAR DEVAM EDİYOR"

Barış gününün kutlandığı bugünlerde Dünyanın birçok yerinde bölgesel ve yerel savaşların ve çatışmaların devam ettiğini söyleyen Yılmaz "Rusya’nın Ukrayna işgali ile devam eden savaş büyük acılar üretmeye, Libya ve Suriye iç savaşı yüzbinlerce insanın yerinden edilmesine, Türkiye’nin Kürt Meselesini aşırı güvenlikçi politikalarla çözme ısrarı her yıl yüzlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olmaktadır" diye konuştu.

'FARKLI ETNİK GRUPLARA DIŞLAYICI POLİTİKALAR İZLENİYOR'

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu tarihten bu yana geçen bir asırlık süre zarfında başta Kürtler olmak üzere toplumun tüm farklı etnik, dini ve cinsiyet gruplarını dışlayıcı politikalar izlediğini, toplumsal barışını tesis edemediğimi söyleyen Yılmaz "Özelikle Kürt meselesinin demokratik yol ve yöntemler ile çözülememesinin bir sonucu olarak yaklaşık 40 yıldır devam eden çatışmalı süreçte başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan hakları sürekli ve sistematik olarak ihlal edilmiştir. Devlet, toplumdan gelen temel hak ve özgürlüklerin tanınması talebine karşı aşırı güvenlikçi politikalarla cevap vererek meselenin çözümünden uzaklaşmış, bu durum Türkiye toplumunun kutuplaşmasına neden olmuştur. Bu kutuplaşmanın sonucu olarak bugün hala Kürdistan coğrafyasında bir çatışma ortamı devam ediyor" dedi.
"SAVAŞA MECBUR OLAN EMEKÇİLER DEĞİL"

"Bu savaşlar  bizim savaşımız değil" diye seslenen Yılmaz  "Savaşa mecbur olan halklarımız ve emekçiler değil, iktidarını savaşa, gerilime ve kaosa bağlayan AKP’dir. AKP hükümetinin hem içerde hem dışarda emekçileri ve halkları kutuplaştırmak üzerine kurulu bir siyaset izlemesi savaş ve şiddet ortamını sürekli canlı tutmaktadır. Bu çılgınlıkta ısrar etmek ülkemizi çıkmaz bir felakete sürükleyecektir. Savaşların ve ekonomik krizlerin bedelini halkımız ve emekçiler ödemektedir. Savaş naraları atanların çocukları değil, yoksul halkımızın çocuklarının kanı akıtılmaktadır." diye konuştu. Direnen FEDAŞ işçilerinin de katıldığı açıklamada sık sık 'İş, barış, özgürlük' 'Savaşa Hayır Barış Hemen Şimdi' sloganları atıldı.