İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Hasan Demirhan, ultrasonik rinoplastinin geleneksel yöntemlerin aksine çevre dokulara hasar vermediğinden morluk ve ödem daha az oluşturduğunu, revizyon ameliyatı ihtiyacını büyük oranda azalttığını belirtti.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirhan, sosyal medya kullanımı ile beraber rinoplasti olmak isteyen hastalarda artış yaşandığını kaydetti.

Hastaların büyük çoğunluğunun burun küçültmesi ve eğriliklerin düzeltilmesini istediğini aktaran Demirhan, ultrasonik rinoplastinin geleneksel yöntemlere karşı avantajlarına değindi.

Demirhan, geleneksel yöntemlerde törpü, çekiç ve keskiler kullanıldığını belirterek, "Aletlerin keskinlikleri, kalınlıkları, açıları ve boyutları alanda farklı etkiler bırakıyor. Ameliyatı yapan cerrahın deneyimi en önemli faktör olsa da kullanılan yöntem ve aletlerinde sonuç üzerinde etkisi önemli." ifadelerini kullandı.

Sosyal medya kullanımı ile beraber rinoplasti olmak isteyen hastalar giderek arttığını aktaran Demirhan, şöyle devam etti:

"Fazla oranda yapılan ameliyatlar ile birlikte istenen hedefe ulaşamama ve revizyon(ikinci ameliyat) oranlarında artış gözlemleniyor. Geleneksel yöntemlerde gözlenen revizyon oranlarındaki artış farklı gereçlerin kullanımını akla getirmiştir. 2004 yılında piezoelektrik ya da ultrasonik rinoplastinin bu amaçla sunulmuştur. Bu yöntemde yüksek ultrasonik ses dalgası ile oluşan titreşimlerle ince kesiler oluşturuyor. Geleneksel yöntemin aksine çalışılan alana ve çevre dokulara hakimiyet daha kontrolü oluyor. Hedeflenen alana direk ulaşım sağlandığından açılarda kesiler yapmak daha kolay hale geldi. Kontrolsüz kırıklar önlenmiş, çevre dokulara hasar vermediğinden morluk, ödem ve ağrı daha az oluşmakta. Ultrasonik rinoplasti bu avantajları sayesinde revizyon ameliyatını daha aza indirdi."

- "Ameliyat sonrası hastalar, ilk 3 gün evde istirahat etmeli"

Hasan Demirhan, ultrasonik rinoplasti kullanılarak yapılan burun estetiği ameliyatlarının en önemli avantajnını büyük, yüksek ve eğri burunlarda müdahale edilecek alanlarda istendiği kadar kontrollü kesi oluşturabilmesi olduğunu belirtti.

Çevre yumuşak dokulara hasar vermemesinin ise diğer büyük avantajı olduğunu vurgulayan Demirhan, "Bundan dolayı hastalarda morluk, şişlik ve ağrı daha az olmaktadır. Eğri burunlarda asimetrik kesilerle düzeltmeyi sağlayacak alanların açılmasına olanak vermektedir. Özellikle zayıf kıkırdak ve kemik yapısına sahip hastalarda çekiç ve keskilerden kaynaklı kontrolsüz kırıkların önüne geçilebilmektedir." açıklamasında bulundu.

Demirhan ameliyat sonrası hastaların ilk 3 gün evde istirahat etmeleri gerektiğini belirterek, "Baş hafif yüksekte, bol sıvı almalarını, aralıklı buz uygulaması ve burun içi yıkama öneriyorum. Enfeksiyon riskinden dolayı elleri temiz yıkamadan burun çevresine ve dikiş alanlarına temas etmemeliler. İlk 1-2 ay güneşten uzak durmaları ödemin daha hızlı dağılmasını sağlar." ifadelerini kullandı.