İSTANBUL (AA) - Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Teknik Hizmetler Direktörü Murat Özberk, "Konfordan ödün vermeden elektrikli cihazların bekleme gücünü azaltmak mümkün. Bunun için her oda veya elektrikli cihaz grubu için açma/kapama anahtarlı çoklu bir priz kullanılabilir." dedi.

Sodexo açıklamasına göre, ocak itibarıyla güncellenen elektrik fiyatları, “elektriği nasıl daha verimli kullanabiliriz” sorusunu da gündeme getirdi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Özberk, konutlarda ve işyerlerinde uygulanacak elektrik artışının ardından 150 KW elektrik kullanımını aşmamak için evde elektriği daha verimli kullanmanın yollarını açıkladı.

Özberk, uzaktan kumandalı cihazların kullanılmasa da elektriğe ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Konfordan ödün vermeden elektrikli cihazların bekleme gücünü azaltmak mümkün. Bunun için her oda veya elektrikli cihaz grubu için açma/kapama anahtarlı çoklu bir priz kullanılabilir.” yorumunu yaptı.

Evden çıkarken veya ihtiyaç olmadığı zamanlarda çoklu prizin anahtarının kapatılabileceğine işaret eden Özberk, "Böylece bekleme gücüne para ödemeye gerek kalmaz. Bu yöntem televizyon, bilgisayar, oyun istasyonları, elektronik eğlence cihazları fırın, mikrodalga fırın, buharlı pişirici gibi mutfak aletleri ve çamaşır makinesi gibi ev aletlerinde kullanılabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Özberk, modern çamaşır makineleri ve bulaşık makinelerinin eko programlarını kullanmanın tüketimi düşürdüğünü aktararak, şunları kaydetti:

"ECO programların yıkama süresi daha uzun olsa da daha az güç tüketirler. Bulaşık makinelerinde bekleme modu bir fayda sağlamazken, tam aksine gereksiz enerji tüketimine neden olur. Nispeten düzensiz bir kullanım söz konusu olduğunda bulaşık makinesi yıkama başlatılmadan hemen önce açılmalı ve yıkama sonrasında da hemen kapatılmalı. Yarı dolu durumdaki bulaşık makineleri tam dolu durumdakiyle aynı miktarda elektrik tüketir. Bu sebeple makinenin tam dolu olmasını beklemek tasarrufu artırır."

- "Düdüklü tencere kullanımı da tasarrufu destekler"

Yemek için su ısıtılması gerektiğinde tencerede su kaynatmak yerine kapalı tip su ısıtıcılarının kullanmasının elektrikli ocak kullanımından daha verimli olduğunun altını çizen Özberk, "Bu cihazlarda dolum miktarına dikkat edilmesi, termostat yardımıyla otomatik kapanan cihazın daha erken kapatılması da elektrik tasarrufu sağlar. Yemek pişirirken tencereyi iyi kapatan bir kapak kullanılması pişirme süresini azaltacağından enerji tüketimini de sınırlar. Düdüklü tencere kullanımı da tasarrufu destekler." açıklamasını yaptı.

Özberk, soğutma cihazlarının gerçek bir güç avcısı olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yaklaşık 5 mm kalınlığında bir buz tabakası bile dondurucunun güç tüketimini yüzde 30 artırır. Tabii ki, aynı şey dondurucular için de geçerlidir. No frost olmayan buzdolaplarında yılda iki kez yapılacak buz çözme tasarruf sağlar. Buzdolabının kapısının kısa zamanda kapatılması önemlidir. Böylece hem buzdolabına daha az nem girer böylece buz oluşumu azalır ve buzu çözmek için harcanan enerji azalır, hem de sıcak havayı soğutmak gereken enerji minimuma iner. Ayrıca, iyi doldurulmuş bir buzdolabı daha az enerji gerektirir. Su, soda, süt gibi sıvılar soğutma enerjisini depolar. Sonuç olarak, kapı açıldıktan sonra istenen sıcaklık daha hızlı geri yüklenebilir. Yiyeceklerin buzdolabına konmadan önce, içeri nem girmeyecek şekilde paketlenmesi de fark yaratır. Dondurucunun serin bir odaya yerleştirilmesi daha az enerji tüketmesini sağlar, buzdolabının yanına su ısıtıcısı konmaması da önem taşır."

- "Giysi satın alırken ‘ütü gerektirmez’ ile işaretlenmiş giysilerin tercih edilmesi de fark yaratır"

Su tasarrufu yapanın, elektrikten de tasarruf etmiş olduğunu vurgulayan Özberk, "Ancak doğru su sıcaklığının ayarlanması da elektrik tasarrufuna yardımcı olur. Elektrikli ani su ısıtıcıları, gerçek enerji tasarrufu destekçileridir. Su üretecindeki sıcaklığın düşürülmesi ve 45-60 derecelere ayarlanması güç tüketimini azaltır." ifadelerini kullandı.

Özberk, sıcak suyun nerede gerekli olduğu düşünerek tüketim yapmanın fark yaratabileceğine dikkati çekerek, "Örneğin, tuvalette elleri yıkamak için sıcak su gerçekten gerekli olmayabilir. Duş ve musluk başlığına bir akış kısıtlayıcı takmak suyun doğru kullanımı için destek sunabilir. Özellikle evin bazı yerlerinde küçük ve eski tezgâh altı-üstü termosifonlar kullanılıyorsa bunları sadece gerektiğinde suyu ısıtın. Suyun sıcaklığını sabit tutmak için herhangi bir elektriğe ihtiyaç duymayan sürekli akışlı elektrikli ısıtıcılarla değiştirmek faydalı olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Giysilerin doğru bir şekilde yıkanıp kurutulursa yapılması gereken ütüleme miktarının önemli ölçüde azaltılabileceğini aktaran Özberk, şunları kaydetti:

"Çamaşır makinesinin sıkma döngüsünü 1000 devirden aşağıda seçmek daha az kırışıklık anlamına gelir. Yıkama döngüsü tamamlandığında derin kırışıklıkları gidermek için giysinin kuvvetlice çırpılması kırışıklığı azaltır. Giysilerin mümkün olduğunca düz bir şekilde asılması, gömleklerin bir askıda kurutulması, büyük hacimli çarşaf, nevresim gibi çamaşırların gerdirilerek kurutulması kırışıklığı azaltır. Giysi satın alırken ‘ütü gerektirmez’ ile işaretlenmiş giysilerin tercih edilmesi de fark yaratır.

Sepetteki tüm kıyafetleri ütülenmeden önce ütülenmeyeceklerin ayrılması, iyi kurtulmamış giysilerin tekrar kurumaya bırakılması tasarruf getirir. Ütü yaparken düz bir hat üzerinde ileri-geri yapmak ütüleme kalitesini artırır. Kumaşın cinsine göre uygun sıcaklıkları seçmek, düşük sıcaklıklarda ütü ile açılabilecek kumaşlarda gereksiz yere buhar kullanmamak ve buhar fonksiyonunu sürekli açık tutmamak tasarruf için önemli ipuçlarındandır. Buharlı ütülerde kireç oluşumunu azaltmak için kaynatılmış su kullanmak, belirli aralıklarla kireç temizliği yapmak ütünün ömrünü uzattığı gibi tükettiği elektriği de azaltacaktır."