İSTANBUL (AA) - Hükümetlerin 18,2 trilyon doları bulan ekonomik toparlanma paketleri içinde temiz enerji harcamalarının payı sadece yüzde 4 oldu.

Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) "Sürdürülebilir Toparlanma Takipçisi" güncel verilerine göre, hükümetlerin salgının etkilerine karşı ekonomilerini yeniden inşa etmek ve güçlendirmek için oluşturdukları toparlanma paketleri giderek büyüyor.

Mevcut durumda 2020-2030 dönemini kapsayan ve 18,2 trilyon doları bulan ekonomik kalkınma paketlerinde temiz enerji harcamaları için 714 milyar dolar ayrıldı. Bu rakam Ekim 2021'de belirlenen 470 milyar dolara göre yüzde 52 artış gösterse de toplamda yüzde 4 seviyesinde kaldı.

Ekonomik toparlanma paketlerinde temiz enerjiye ayrılan yatırım miktarları dünya çapında artış gösterse de gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki harcamalar arasındaki boşluk açılıyor.

Temiz enerji harcamalarının 370 milyar dolarını 2023'ten önce kullanılmak üzere gelişmiş ülkeler oluştururken, bu rakam gelişmekte olan ülkelerde sadece 52 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Bu farkın savaş nedeniyle artan gıda ve enerji maliyetlerine bağlı olarak kısa vadede kapanması mümkün görünmüyor.

IEA, 2023'ten önce sürdürülebilir yatırımlara ayrılan hükümet harcamalarının 1,6 trilyon doları bulabileceğini öngörüyor.

Öte yandan, Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş nedeniyle artan gıda, emtia ve enerji fiyatları hükümetleri uygun maliyetli enerji sağlamak ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak için önlemler almaya itti. Hükümetler hane halkı ve iş dünyasına Kuzey Yarımküre'de 2021'de başlayan kış mevsiminden beri 270 milyar dolarlık acil destek sağladı.

Buna rağmen, özellikle petrol ve doğal gaz talebini azaltmak için en etkili yöntemler arasında olan ısı pompalarının kurulumu ve toplu taşıma kullanımının genişletilmesi için gerekli alanlara henüz yeterince destek sağlanmadı.

- "Temiz enerjiye hala çok büyük miktarda yatırım gerekiyor"

IEA Başkanı Fatih Birol, verilere ilişkin değerlendirmesinde, toparlanma planlarının merkezine temiz enerjiyi koyan ülkelerin 2050'de sıfır emisyona ulaşma hedefini canlı tuttuğunu belirterek, "Ancak zorlu mali ve ekonomik koşullar, dünyanın geri kalanında kamu kaynaklarının altını oydu. Temiz enerji yatırım eğilimlerini değiştirmek için, özellikle ihtiyacın en büyük olduğu gelişmekte olan ekonomilerde uluslararası iş birliği kritik olacak." ifadelerini kullandı.

Hızla etkili programlar oluşturabilen hükümetlerin ortaya çıkan yeni küresel enerji ekonomisinde avantajlardan yararlanacağını ve kendilerini konumlandıracağını aktaran Birol, "IEA'nın güncel verileri gelişmiş ekonomilerde umut verici gelişmelere işaret etse de küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlanma umudumuzu korumak istiyorsak, özellikle gelişmekte olan ülkelerden başlamak üzere dünyanın hala çok büyük miktarlarda temiz enerji kurulumlarına ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.

IEA, 2020'de Uluslararası Para Fonu ile iş birliğiyle geliştirdiği Sürdürülebilir Toparlanma Planı kapsamında, hükümetlerin 2021-2023 döneminde temiz enerjiye her yıl 1 trilyon dolar yatırım yapmaları durumunda ekonomilerini kalkındırabilecekleri, milyonlarca iş imkanı yaratabilecekleri ve sıfır emisyon hedefiyle uyumlu bir politika izleyebileceklerini öngörmüştü.