İSTANBUL (AA) - İstanbul Bilgi Üniversitesi (BİLGİ), “Betûl Mardin Seminerleri’’ kapsamında düzenlenen “Sürdürülebilirlik, İletişim ve Halkla İlişkiler” başlıklı etkinlikte sektörlerin duayenleri ile geleceğin sektör temsilcilerini bir araya getirdi.

BİLGİ'den yapılan açıklamaya göre, BİLGİ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı etkinliğin “Türkiye’de ve Dünyada Sürdürülebilirlik” başlıklı birinci oturumunda sözü UNDP Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Faik Uyanık aldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Uyanık, "İnsan ve gezegen arasındaki dengeyi yitirdik. Sosyal taraftaki problemlere baktığımızda büyük bir eşitsizlik ile karşı karşıyayız. Ekonomik, toplumsal cinsiyet, coğrafi ve bölgeler arası eşitsizlikler var. Bu eşitsizlikler çatışmaları, çatışmalar da büyük göç hareketlerini beraberinde getiriyor. Gezegen açısından bakıldığında da iklim felaketiyle karşı karşıyayız. Son 50 yılda büyük bir biyoçeşitlilik kaybı olduğunu görüyoruz. Her 3 türden 2’si bu süreçte yeryüzünden silindi." ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilir Kalkınma için Küresel Amaçların çok kıymetli olduğunu vurgulayan Uyanık, "İnsan nüfusu 2022 sonunda 8 milyar eşiğini aşmış olacak. Son 10 yılda nüfus artışı 1 milyar kişi. 1960 yılında Türkiye nüfusu 27,4 milyon kişi iken bugün 84,3 milyon kişiyiz. Tüm bu nüfusun ekosistem bozulmadan, göller kurumadan, tarım yapılacak topraklar aşınmadan doyurulması mümkün müdür?" değerlendirmesinde bulundu.

Sürdürülebilir Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Kurum ise “sürdürülebilir bir dünya yaratmak mümkündür” mesajını verdi.

Oturumda konuşan Türkiye Halkla İlişkiler Derneği Başkanı İpek Özgüden sürdürülebilir bir dünya yaratma yolunda yaşanacak dönüşümün ilk ve en önemli adımının iletişim olduğunu vurguladı.

- “Markalar insanların yaşamlarını iyileştirmeye dayalı bir kar ve büyüme programı belirlemeli”

BİLGİ İletişim Fakültesi Öğr. Üyesi Emel Göral’ın moderatörlüğünde devam eden “Sürdürülebilirliğin İletişimi, Geleceğin Farklı Tasarlanması” başlıklı ikinci oturumun ilk konuşmacısı Thaat’s It Kurucusu Haluk Sicimoğlu oldu.

Sicimoğlu’nun paylaştığı araştırma verilerine göre; World Economic Forum tarafından Eylül 2021’de yayınlanan raporda Kovid-19’dan sonra dünyayı daha adil ve daha sürdürülebilir kılmak için önemli bir değişiklik isteyenlerin oranı yüzde 86.

Porter Novelli tarafından 28 ülkede yapılan ve 2021’de yayınlanan araştırmaya göreyse; daha sürdürülebilir ürünler tüketerek iklim krizine etki edeceğini düşünen kişilerin oranı yüzde 68. Tetra Pak Ekim 2021 raporuna göre; atıkları azaltmak için yakın çevrelerini aktif olarak etkileyenlerin oranı yüzde 32. Ancak Charterek IIA’ya göre; Avrupalı yöneticilerin sadece yüzde 12’si kuruluşlarının iklim risklerini ölçmek, azaltmak ve bunlara uyum sağlamak için yeterli çaba gösterdiklerine inanıyor. Havas tarafından yapılan global araştırmanın verilerine göre ise tüketicilerin yüzde 64’ü karlılıkları kadar idealleriyle de bilinen markaları tercih ediyor. Sicimoğlu, bu konuya ilişkin, "Markaların bir ideali olmalı ve markalar insanların yaşamlarını iyileştirmeye dayalı bir kar ve büyüme programı belirlemeli." ifadelerini kullandı.

- “Kalori hesaplama devri sona erdi, su ve karbon ayak izini hesaplama dönemindeyiz”

Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak ise, "Gezegeni düşünmüyorsanız kendinizi düşünün. Çünkü gezegene iyi gelmeyen şey aslında size de iyi gelmiyor. Gezegeni zehirleyen, toprağı kirleten sizi de zehirliyor, kirletiyor. Ne yerseniz osunuz ve yediklerinizden sorumlusunuz. Neyi satın aldığımızı ve neye para ödediğimizi farkında olmalıyız. Satın alma aşamasında ‘bu benim için, bedenim, cebim ve gezegenim için iyi mi’ sorularını sormalıyız. Artık kalori hesaplama devri sona erdi, su ve karbon ayak izini hesaplama dönemindeyiz." yorumunu yaptı.

“Bireysel Etkiden Kolektif Etkiye, Toplumsal Dönüşüm” başlıklı oturumda konuşan Kale Grubu Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Rana Birden ise, “Bugün yaptığımız seçimler yarın gelecek nesil üzerinde ciddi etkileri olacak. Ancak ne mutlu ki değişiyoruz, iş yapma kültürümüz de dönüşüyor. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor ve bunu biz şekillendiriyoruz." yorumunu yaptı. İyi Bak Dünyana isimli projelerinin detaylarını paylaşan Birden, “Kurum olarak bireysel etkilerin birleşerek kolektif bir etkiye dönüşeceğine inanıyoruz. Bu nedenle değişim kendimizden, kapımızın önünden başlıyor." ifadelerini kullandı.

- "Verilerin harekete geçiremediği insanları sanat dönüştürebilir"

İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece, “İklim krizi, biyoçeşitliliğin azalması, siyasi ve toplumsal krizlerle karşı karşıyayız. Bu büyük kriz karşısında bireyler olarak ne yapacağımızı bilemez durumdayız. İnsanlarda duygusal bir dönüşüm ve pozitif bir değişim yaratılabilmesi adına sanata ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Kültür sanat alanının ekolojiyle ilişkisi üzerinden sürdürülebilirliği ele almak istiyoruz. Kültür sanat dünyası yaratıcı kapasiteleri hayata geçirebilir, verilerin harekete geçiremediği insanları başka bir tahayyül yaratarak duygu dünyası üzerinden dönüşüme sevk edebilir, cesaretlendirebilir. İnsanlar hikayelerle harekete geçer." açıklamasında bulundu.

BİLGİ İletişim Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Itır Erhart ise, "Sivil toplum kuruluşlarının da dönüşmesi ve sürece bütünsel bakılması gerekiyor. Sürdürülebilirlik için politikalar oluşturulmalı. Öncelikle bir politika metnimiz olmalı ki neyi ne kadar yaptığımızı ölçebilelim ve kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirleyebilelim." ifadelerini kullandı.

Etkinlikte Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikalar Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, Gazeteci Şelale Kadak; Kale Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Zeynep Özler, Esmiyor Podcasti Kurucusu Derin Altan ve Puduhepa ve Kızkardeşleri Kurucusu Renan Tan Tavukçuoğlu seminerde söz aldı.