İSTANBUL (AA) - Arval Mobility Observatory'nin 2022 yılı Mobilite ve Filo Barometresi, şirket filolarının büyüklüklerinin ve operasyonel kiralama tercihlerinin artış eğiliminde olduğunu ortaya koydu.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, TEB Arval'in desteğiyle her yıl gerçekleştirilen Arval Mobility Observatory'nin 2022 yılı Mobilite ve Filo Barometresi araştırma sonuçları açıklandı.

26 ülkede 7 bin 578 üst düzey yöneticinin katılımıyla gerçekleştirilen 2022 Filo Barometresi, şirket filolarının büyüklüklerinin ve operasyonel kiralama tercihlerinin artış eğiliminde olduğunu ortaya koydu.

Araştırma sonuçları, firmaların alternatif mobilite çözümlerine mevcut eğilimlerini doğrularken, şirketlerin filolarında Toplam Sahip Olma Maliyeti'ni (TSM) ve güvenliği artırmak için telematik kullanımına yöneldiklerine işaret ediyor.

Araştırmaya göre, Türkiye genelinde şarj istasyonlarının artacağı beklentisiyle elektrikli araçlara geçiş hızının yükseleceği öngörülüyor.

Şirketlerin yüzde 94'ü filoların önümüzdeki 3 yıl içinde sabit kalacağını ya da büyüyeceğini öngörürken, Türkiye'de bu oran yüzde 89 ile buna yakın bir seviyede gerçekleşti.

Türkiye'de filoların büyüyeceğini öngören şirketlerin yüzde 65'i işlerini büyüteceklerini, bu nedenle daha fazla şirket aracına ihtiyaç duyacaklarını düşünürken, yüzde 37'si şirket araçlarını kalifiye personelin işe alımı ve elde tutulması için önemli bir unsur olarak görüyor. Yüzde 28'i ise önceden şirket aracı kullanmayan çalışanlarına da şirket aracı tahsis etmeyi planlıyor.

- Filolarda operasyonel kiralama artıyor

Araştırmaya katılan şirketlerin üçte birinden fazlası filo yönetimi finansmanı için operasyonel kiralama modeline geçmeyi ya da finansman modelinde operasyonel kiralamanın ağırlığını artırmayı planlıyor.

Operasyonel kiralama için öngörülen artış eğilimi, Kovid-19 öncesinde gözlemlenen seviyelerle paralel doğrultuda olurken, Kovid-19 salgını ve ardından yaşanan çip sıkıntısı, filo araçlarının kullanım sürelerinin uzamasına neden olmuş ve şirketler, filoları için sözleşme sürelerini uzatmıştı. Bu durum, son aylarda sektörde gözlenen nispeten düşük büyüme oranlarına yol açmakla birlikte "geçici" olarak değerlendiriliyor.

Araştırmaya katılan tüm ülkelerde şirketlerin yüzde 39'u hibrit (HEV), plug-in hibrit (PHEV) ve elektrikli araç (BEV) tiplerinden en az birini filolarında bulunduruyor veya gelecek 3 yıl içinde bulundurmayı düşünüyor. Şirketlerin yüzde 17'si ise filolarında bu tipteki araçlardan en az bir tane bulunduğunu ifade ediyor.

Elektrikli ve hibrit araç kullanımında, İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Belçika ve Hollanda gibi Batı Avrupa ülkeleri ve İsveç, Norveç, Danimarka ve Filandiya gibi kuzey ülkeleri önde yer alırken, Türkiye ve Rusya gibi ülke şirketlerinin alternatif yakıt teknolojileri benimsemesinin nedenleri arasında daha düşük çevresel etki (yüzde 44), yakıt giderlerini azaltmak (yüzde 36) ve şirket imajını desteklemek (yüzde 31) yer alıyor.

Araştırmaya göre, dizel ve benzinli otomobiller, yakın gelecek için hala filoların önemli bir bölümünü temsil ediyor.

Şirketlerin elektrikli araçlara henüz geçmeyi düşünmemelerinin başlıca nedeni arasında ise dizel ve benzinli otomobillerin yakın gelecek için hala filoların önemli bir bölümünü temsil etmesi oluşturuyor.

- Şirketler araç filolarına alternatif mobilite çözümleri uyguluyor

Salgının da etkisiyle uzaktan çalışmanın hızlanması, bunun birçok şirkette hala devam etmesi veya kalıcı hale gelmesi şirketlerin araç filolarına alternatif mobilite çözümlerinin daha çok ön plana çıkmasını sağladı.

Yaşanan bu dönüşümle birlikte küresel olarak her 10 şirketin yarısından fazlası kurumsal araç paylaşımı, bisiklet kiralama veya mobilite bütçesi ayırma gibi en az bir alternatif mobilite çözümü uyguluyor.

Araştırmaya katılanların yüzde 73'ü gelecek 3 yıl için bu tür mobilite çözümlerini hayata geçirmeyi veya bu doğrultuda yatırım yapmayı planlıyor.

Şirketlerin yüzde 40'ının filosunda en az bir telematik aracı bulunuyor. Binek araçlar için bu oran yüzde 27 iken, hafif ticari araç filoları için oran yüzde 30'a yükseliyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli şirketlerin yüzde 43'ü bu hizmeti filolarına dahil etmeyi hedefliyor.

Araştırmaya göre, araç türünden bağımsız olarak telematik kullanımının başlıca sebepleri; lokasyonlarını takip edebilmek ve araç güvenliğini artırmak (yüzde 37), sürücü güvenliğini artırmak (yüzde 38), filo maliyetlerini azaltmak (yüzde 25) ve operasyonel verimliliği artırmak (yüzde 23) olarak belirlendi. Bu konuda en yüksek telematik penetrasyonu yaklaşık yüzde 60 ile Brezilya, Peru ve Şili'de iken, İngiltere, Çekya ve Rusya'daki şirketlerin de yarısından fazlası telematik kullanıyor.

Almanya ve Avusturya'da yüzde 20'lerin altında olan telematik penetrasyonu, Türkiye'de dünya ortalaması ile paralel bir seyir izliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen TEB Arval Genel Müdürü Kağan Yaşa, "Araştırma sonucunda 5 ayrı başlık altında elde ettiğimiz veriler, sektörümüze ve sektördeki paydaşlarımıza yol gösterici olacak. 2022 Filo ve Mobilite Barometresi bize açıkça gösteriyor ki ankete katılan firmalarımız, sektördeki gelişmeleri yakından takip etmekte ve pandemi sonrası filoların geleceğine pozitif bakmaktadırlar. Biz de tüm bu sonuçları daha detay analizlerle birleştirerek müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak, hedeflerimiz doğrultusunda sürdürülebilir mobilite yatırımlarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.