Üniversitemiz, birkaç yıldır yaptığı gibi bu yılda ekmek arası ızgara balık ikram etti. Daha önce yapmak için davetiye göndermişlerdi. Öğretim görevlilerinden birinin ani kaybı bu her yıl yapılan etkinliği ertelemişti.
   Biz basın mensuplarını da davet etmişlerdi. Askerden yeni gelmiş OZAN'IN kullandığı araçla ekmek arası balık yemeye gittik. Balık kokusu, ızgara dumanı çevreye yayılmıştı. Öğrenciler, balık yemek için sıraya girmişlerdi. Davetli misafirler de peş peşe geliyorlardı. Rektör bey gelen misafirlerini hoş geldiniz diye karşılıyordu.
    Izgaranın başında balıkları karşılayan sürekli gülümseyen misafirlere balık götürüp ikram eden, Karadenizli vardı. İki yıl önce palamut bolluğunda, Pazar yerinde kurduğu tezgâhta, gelene gidene enişte diyen Karadenizli anlaşılan Tunceli’yi mesken edinmişti.
    Geçen yıl düzenlenen balık ikramında, Üniversitenin çevre düzenlemesi, Üniversite kampüsünün çevresindeki yeşil alanlar dikkatimi çekmişti. Baraj gölüne bakan yamaçta baraj öncesi gidip piknik yaptığımız, böğürtlen topladığımız, ekili karpuz tarlalarında ellerimizle karpuz seçip topladığımız, çokça anılarımızın olduğu yerlere, mekânlara,bakmak istemiştim. Ne yazık ki baraj canavarın, yok ettiği güzellikleri, görememiştim.
   Bu yılda aynı alana tepeden bakmak için koştum. Yine göremedim. Baraj canavarı yine engellemişti. Yok etmişti. Teselliyi Üniversitenin çevresindeki yeşil alanları, piknik için düzenlenmiş, hatta döşenmiş yerleri seyrettim. Öğrenciler ekmek arası balıklarını kurulu banklarda sohbet ederek yiyorlardı. Çok güzel bir düzenleme yapılmıştı. Henüz Bahar renkli yeşil ağırlıklı elbisesiyle gelmemişti. Geldiğinde üstünde bin bir renk açmış halı gibi çevreyi süsleyecek seyrine doyulmaz bir tablo sergileyecekti.
    Karadenizlinin getirip ikram ettiği ekmek arası balığı yemedim. Gazete yerimde çalışan NİDA kızımıza getireceğime söz vermiştim.
    Ayrılırken üzgündüm. Kurulan Üniversitemizin fabrikası olmayan ilimiz için bacasız fabrika olduğunu, sürekli dile getirmiş, köşemde yazmıştım. Eğitim öğretim başladığı ilk yıllarda, 8000 olan öğrenci sayısının 3 bin 500'lere düşmesi bazı bölümlerin, kapandığı haberi beni üzmüştü. Anlaşılan, bacasız fabrikamız, üretim kaybı yaşamıştı.
   Adıyla, kendisiyle övündüğümüz üniversiteden ayrılırken, ızgara dumanları hala tütüyordu.
Fikri TAŞ