Akşam eve gidiyordum. SEYİT RIZA Parkının oradan geçerken, ’Hocam .’Diye biri seslendi. Döndüm. Baktım. Bir gurup insan toplanmış.’ Hocam. Görüşebilir miyiz?’ Dediler. Buyurun.’ Dedim. Yanlarına gittim. Ellerinde telefon, telefondan bir görüntü açtılar. Bakın. Burası DÜZGÜN BABANIN tam yattığı yer. Duvarına, Üç hilal MHP simgesi çizilmiş. Görgü tanıklarına göre, bunu yapanlar, bellerinde silahları, Üç kişilermiş. Kutsal mekâna, arabayla çıkmışlar. Arabanın plakası 58 imiş. DÜZGÜN BABA, bizim DERSİM ALEVİ, Halkının, çok önemli kutsal bir mekânıdır. Her yıl binlerce, insan o kutsal yeri,  ziyaret ederler. Dualar okurlar. Bunu bildikleri halde, gidip, provokasyon yapmak için o kutsal mekânı kirletmişler.
             Herkes çok üzgün, tepkiliydi. Giderken arkamdan biri.’ Bak Hocam, belki siz inanmayacaksınız. Ama göreceksiniz. DÜZGÜN BABA, onları, çarpacak. Cezalarını verecektir.’ Dedi. Başımı sallayarak, yürüdüm.
              Düzgün Baba, DERSİM, ALEVİ Halkının, en büyük kutsal ziyaret yeridir. Her yıl binlerce insan, ziyaret eder, Binlerce kurban kesilir. Düzenlenmiş iki ayrı yerde ibadetler yapılır.
              DERSİM Halkı tarafından sevilen Mustafa TAŞKESEN Vali, DÜZGÜN BABA, ziyaret yerine giden yolu, düzenletip, asfalt yaptırarak, ziyaret mekânına ulaşımı kolaylaştırmıştı. Tunceli Halkının inancına saygısından, Tunceli’de doğan çocuğuna, DÜZGÜN adını koymuştu.
               Atmışlı yıllarda, Erzurum’da düzenlenen, Üniversite sınavlarına, katılmak için giderken DÜZGÜN BABAYI, mekânında, ziyaret ederek gitmiştim. Sınavlarda, istediğim bölümü kazanamamıştım. Âmâ yaşadığım dar günlerimde, sığındığım, DÜZGÜN BABA, bana rehber olmuştu. Aydınlık getirmişti.
              Eve gidince, geç saatlerde, konuyu iletmek için Sayın Valimi aradım. Tatvan’daki dostlarına, veda için, gitmiş olan Sayın Valimi, yorgun haliyle aramıştım. Sabahleyin, nezaket gösterip aradılar. Olayı hatırlatınca, açıklık getirdi.’ Olay duyulur duyulmaz, Nazmiye Kaymakamının, müdahale ettiğini, toprakla yazılmış şekillerin, silindiğini. Yapanlarında, yakalanması için gerekli çalışmaların yapıldığını, Telef uz edilen araç plakasının, doğru olmadığını, ifade eden Sayın Valim, Kutsal bir mekâna, siyaseti sokmanın, çirkin olduğunu, kendilerinin de buna üzüldüğünü, ifade ettiler. İlk fırsatta gidip, DÜZGÜN BABAYI, ziyaret edeceklerini söylediler. Kendilerine, duyarlılıklarından, paylaştıklarından, dolayı teşekkür ettim.
     +   +
             Atatürk mahallesinden tanıdık, birkaç arkadaş geldi. Günlük olayları haberleri, paylaşıp, konuşurken, arkadaşlar hep bir ağızdan ‘sevdiğimiz köpeklerde, giderek sorun halini aldı.  Atatürk Mahallesini, tümden rahatsız etmeye başladılar. Dediler.
            Eskiden şehri rahatsız eden köpekler, belediye ekipleri tarafından halkın, çocukların, gözleri önünde, katledilirlerdi. Ölüleri toplanıp araçlarla götürüp çöplükleri atılırlardı. Şehir halkı tepki göstermezdi. Onaylar gibi seyrederlerdi.
           Şimdilerde, hayvan sevgisi toplumda, öne çıkan, toplumda yayılan bir duygu oldu. Artık aileler çocuklarına, hayvan sevgisi kazandırmak için onlarla tanıştırıyorlar. Bir araya getiriyorlar. Köpek, kedi, kuş besliyorlar, Sokak hayvanlarını, besliyorlar. Belediyeler, sokaktaki bütün köpekleri aşılıyorlar. Hasta, sakat, hayvanların, bakımlarını, tedavilerini, yaptıkları hayvan barınaklarında, yapıyorlar. Sağlıklı hayvanları, barınaklara hapsetmiyorlar.
             Toplumda, zaman, zaman, insanları üzen, hayvan düşmanları çıksa da, artık eskisi gibi sokak hayvanları, belediyeler, insanlar, tarafından katledilmiyorlar. ÇORONA, insanları evlerine kapattığı günlerde bile, ülke çapında, sokak hayvanları, unutulmadı. Belediye, hayvan severler, sokaktaki hayvanları, beslediler. Sularını içmeleri için kaplarına koydular.
            Arkadaşlarla bunları paylaşırken, yapılacak tek şeyin bu hayvanların şehri, iyice rahatsız edecek boyutlarda çoğalmasını, engellemek için belediyelerin, acilen kısırlaştırma, çalışmalarını, yapmasıdır
            Arkadaşlardan biri, yayalara tahsis edilmiş, şu anda Yayalara kapatılmış, kaldırımların, yayalara, açılması, konusunu açtı. Bir bankanın, kaldırımın, tamamına yakınını, kapatmasını, örnek göstererek, Belediyenin yayalara kapatılmış, yaya kaldırımlarını açması,  çağrısında bulundu.
            Elinde, Özgür DERRSİM, gazetesi olan arkadaş, birinci sayfadaki katledilmiş dağ keçisinin resmini, göstererek, bakın arkadaşlar. Dedi. Bu bir doğa katliamıdır. Üstelik bu doğa katliamını yaptıranda ormanları, doğayı korumakla görevli. Tarım Orman bakanlığıdır. İhale açmış. Kim çok para verirse, doğayı katletmesini onlara verecekmiş. Orman bakanlığı, bu vahşetin parasına kalmış olmalı ki, doğa katillerini arıyormuş. Ne kadar, üzücü bir resim. Bu hayvanlar, yaşlıda olsalar, bırakın doğa evinde, eceliyle ölsünler. İnsanlar yiyeceğine doğadakiler yesinler. Bu katletmek, niye?’ Dedi. Hepimiz bir ağızdan haklısın dedik.
               Sıcaklardan şikâyetçi olan arkadaşlar, ’Biraz serinledi. Gidelim dediler.’
     +
                FERHAT USTANIN kaybı, acı bir haberdi. Sanayi çarşısının, gülen, yüzü, dürüst bir oto ustasıydı. Yeğenini, benim öğrencimi, Ankara GAR KATLİAMINDA, kaybetmişti. Acıları büyüktü.
                Allah rahmet etsin. Ailesinin, hepimizin, başı sağ olsun.