Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011'de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu hayatını kaybeden 17’si çocuk 34 kişinin katledilmesinin 12’inci yıldönümünde Dersim Emek ve Demokrasi Platformu basın açıklaması yaptı. Seyit Rıza Meydanı’nda yapılan açıklama metnini platform adına Esma Ataş okudu. 

"ROBOSKI KATLIAMI TÜM YONLERİYLE AÇIĞA ÇIKARILMALI, SORUMLULAR YARGILANMALIDIR!"

EMEP‘ten ‘Nakba’ açıklaması: İsrail’le askeri, diplomatik bütün ilişkiler kesilsin EMEP‘ten ‘Nakba’ açıklaması: İsrail’le askeri, diplomatik bütün ilişkiler kesilsin

Roboski'yi unutmadıklarını belirten Esma Ataş, ”28 Aralık 2011'de, sim Sınır ticareti yapmak amacıyla sınırın karşı yakasında bulunan 19'u çocuk 34 yurttaş, bu ilkeyeti akan tarafından katledildi kabedenlerin bedenleri parçalan ait said aileleri tarafından battaniyelere sarılarak kilometrelerce öteye taşındı. Üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen tek bir kişi dahi yargı önüne çıkarılmamıştır. Basam soruşturmalar düşürülmüş, yeni aplan soruşturmalar da ilerletilmemiştir. Yaşanan katliam, parçalanmış bedenler, allelerin ve toplumun yaşadığı acı hiç bir zaman bu soruşturmaların konusu olmamıştır. Katliamın gerçekleştiği andan itibaren cezasızlık politikasının uygulanacağı ortaya çıkmıştır. Medya neredeyse 24 saat boyunca katliamı görmemiş, siyasal iktidarın isteklerini yerine getirmiştir. Medya tarafından alışılagelmiş reflekslere verilen bu hızlı yanıt, sadece katliamlara alışkın olduklarını değil; Kürtlere yönelik gerçekleştirilecek katliamları örtbas edecek faşizan altyapıyı taşıdıklarını göstermiştir. Suç işleyenler korunarak, Roboski Katliamının arkasında olunduğu ilan edilmiştir. Cezasızlık politikası, sonradan birileri bu suçları işlemeye devam etsin diye süreklileştirilmiştir. Roboski'de ceza almayanlar, sonrasında insanlığa karşı suçları işlerken tereddüt taşımamışlardır. Roboski Katliamını saklayan Medya, bölgemizde yaşanan bütün kötülüklere yüzünü çevirmiş; sokaklarda günlerce bekletilen bedenleri görmemeye devam etmiştir. Roboski, çizilmiş sınırlarda yaşayan, doksanlarda kendi köylerinde işkenceye uğrayıp göç etmek zorunda bırakılmış akrabalarıyla alışveriş yaparak geçimini sağlayan çocukların katledildiği bir vicdansızlık sembolüdür. Devletin Kürtlere dönük yüzyıllık politikasının her bir aşaması bu katliamın içerisinde pay sahibidir. Dünyanın neresinde olursa olsun, savaş uçakları ile 19'u çocuk 34 sivil-silahsız insanın öldürülmesi büyük tepkiyle karşılanır ve bu gündem dünya kamuoyuna mal olur. Ne yazık ki Roboski Katliamı'nda bu şekilde olmamıştır. AİHM sürekli iç hukuk yollarını göstermiş, Dünya basınında da savaş uçakları ile gerçekleştirilen bu katliam gündemleştirilmemiştir. Kürt sorununun ortadoğunun tamamına etki eden durumu, uluslarası yapıları bu suskunluğa itmiştir. Hukukun öncelikle güçlüyü ve devleti korumak üzere şekilllendiği; devletlerin ise çıkarları gereğince işlenen bu katliamlara göz yummayı seçtikleri tasdiklenmiştir. Gelinen 12 yıllık süreçte Roboski'de adeletin yerini bulması için birçok girişimde bulunulmuştur. Fakat savaş uçaklarıyla katledenler, adaleti sağlamayıp hesap vermediği gibi, çocukları-kardeşleri öldürülmüş ve adalet arayan aileleri cezaevine atmıştır. Adalet taleplerini susturmak için baskı uygulamıştır. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı yoktur. Roboski Katliamının sorumlularının gün yüzüne çıkarılmasına, katliamın tüm yönleri ile aydınlatılmasına yönelik mücadelemiz devam edecektir. Katiller ve bu katliam kararını verenler, katilleri koruyanlar, bu katliamı gizlemek için çaba sarfedenler elbet ortaya çıkacaktır. Hukukun siyasal iktidar için bu kadar araçsallaştırıldığı bu ortamda, Roboski Katliamının çözümlenmeyeceği aşikardır. Roboski’nin hesabının sorulmadığı her gün, hesapsızca gerçekleştirilecek yeni katliamlara zemin hazırlayacaktır. Bize düşen tek tek yargılanmaları için mücadelemizi büyütmek ve Roboski'yi unutturmamak. Roboski'yi unutmadık unutturmayacağız” dedi.

Açıklamanın ardından yaşamını yitirenler için çılalar yakıldı.