Dersim Belediye eş başkanı DEM Parti'li Cevdet Konak ile Ovacık Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Sarıgül'ün de aralarında olduğu 4 sanık hakkında 'Terör örgütüne üye olma' suçuyla açılan davanın karar duruşması, Tunceli 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşma öncesi mahkeme ile belediye binası önünde geniş güvenlik önemleri alındı. Duruşmaya her iki başkan da katılmadı. İddianamenin okunmasının ardından savcılık sanıklar hakkında tutuklama talep etti. Mahkeme heyeti, Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile diğer 2 sanığa 'Terör örgütüne üye olma' suçundan istinaf yolu açık olmak üzere yurt dışı yasağı koyarak, 6 yıl 3'er ay hapis cezası verdi.

Sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede; terör örgütü üyesinin cenazesi, yapımı devam eden Pembelik Barajı'ndaki gösteri ile birçok izinsiz eylem ve yürüyüşe katıldıkları iddiaları yer aldı.

Kararın çıkmasının ardından belediye binası önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya belediye eş başkanı Cevdet Konak, Ovacık Belediye başkanı Mustafa Sarıgül, belediye eş başkanı Birsen Orhan, avukatlar meclis üyeleri, STK’lar, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Katılımcılar verilen kararı, alkış çalarak protesto etti.

Kayyum’dan ‘borç’ açıklaması Kayyum’dan ‘borç’ açıklaması

‘DÜN KATILDIĞIM GİBİ BU GÜNDE HALKIMIN YANINDAYIM’

Dosyada ceza aldığı cenaze katılmasının halkının acısı olduğunu belirten belediye eş başkanı Cevdet Konak, “ Ben bir çoğunuz bilirsiniz 2004 ile 2014 yılları arasında Hozat ilçe belediye başkanlığı yaptım. O tarihte de cenazelere giderken davalar açılmıştı, çevre konularıyla ilgili basın açıklamalarına da katılırken davalar açılmıştı. Daha doğrusu kendilerinin görmek istemediği her konuda dava açtılar. Biz tarihimize, kültürümüze, kimliğimize ve dilimize her toplum gibi bağlı bir halkız. Bizim örf, adetlerimiz ve tarihsel değerlerimiz var. Siz acı nerede varsa orada olmalısınız ve ortaklaşmalısınız. Bir belediye başkanısınız yasada, cenaze hizmetleri vermek belediyenin asli görevlerindendir. Doğaya karşı duyarlılıkta yerel yönetimin asli görevidir. 2013 yılında çözüm süreci vardı ve halklar bu ülkede barış inşa edilecek, özgürlüğün inşa edileceği bir dönemde Dersim’den gelen bir gezi gurubuna biz eşlik ettik. Coğrafyanın bir bölümüne kadar gittik, asla iddia edilen noktaya gitmedik. Bunun kayıtları var, bu geziyi düzenleyen bir tertip komitesi var. Bunu da her mahkemede dinlenilmesini istedik. Aşağı Doluca’da köylülerimizin toprakları baraj altında kalıyordu, yaşam alanları yok oluyordu. Bir belediye başkanısın, tabi ki köylünün yanında olacaksın. Suç bu mu buysa suç işlemeye devam ederiz arkadaşlar. Suç bu halkın acı yaşadığı cenazelere katılmak mıdır. Dün katıldığım gibi bu günde halkımın yanındayım. Bugünde onların acısıyla ortaklaşırım” dedi.

‘DOĞAYI KORUMAK NE ZAMAN SUÇ SAYILMIŞ’

Ovacık belediye başkanı Mustafa Sarıgül, çevreyi korumak için basın açıklamalarına katıldığını ve bunun suç olmadığını vurgulayarak,” Ovacık’ın 3’üncü dönem belediye başkanlığını yapan bir kardeşinizim. Maalesef geçmiş 5 yıl boyunca bütün sorunları kurumlarımız ile birlikte çözmeye çalışan bir anlayışta övgü görmeme rağmen bugün bu mahkemede örgüt üyesi olarak suçlanmamızı garipsiyorum. Daha önce bir kere aynı dosyada önceden savunma yaptığımda mahkeme heyeti tarafından neredeyse hiçbir suç teşkil etmeyen bir anlayışla karşılaştım ve yurt dışı yasağım kalktı. Bugün hiçbir şekilde savunma bile yapmadan 12 yıl önce başlayan hikayeler, bir dönem kavuşturmalara yer görülmemesine rağmen bugün gelinen bu noktada sadece iktidarını sağlamlaştırmak üzere darbe vurmak için savunma bile yapmadan bir sonuca gittiler. Biz belediye başkanıyız. Yol yoksa bir mühendis çözer, kanalizasyon arızalıysa bir personel çözer ama acı günde bu halk belediye başkanını yanını ister. Biz bundan dolayı halkımızın yanında olduk. Ölen kişi ya amcamızın oğlu ya yeğenimiz ya kivremiz yada sevdiğimiz bir komşunun çocuğudur. Biz aileye taziyeye gitmekte ve onların acı gününde olmayı hem insanı hem de görevimiz gereği temel işimiz olduğunu biliyoruz. Bize bu cezayı verenler, cenazeyi kaldırmıyoruz diye de ceza kesiyor. Toprağını korumak ne zaman suç sayıldı ki biz çevreyi savunduğumuz için ceza verildi” şeklinde konuştu.

‘ADİL YARGILAMA İHLAL EDİLMİŞTİR’

Adil yargılama olmadığını belirten dosya avukatı Kenan Çetin ise şu şekilde konuştu:

“Bugün adliyenin içinde ve dışında gördüğümüz manzaranın mahkeme üzerinde etki bıraktığını ve karar vermeye zorlandığını gördük. Kendi anayasasını kanunlarını okuyan bir yargıç, hakim bu kararı vermemeliydi. Hatalı bir karar olduğunu, bu kararı istinafa götüreceğimizi sonraki aşamalarında Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız. Bize göre ek savunma verilmeliydi çünkü savcı bugün daha önceki mütalaasında kendi savcılık ara kararının hiç birinde sanıkların duruşmada bulunmasını istemedi. Kendilerine göre dosya çok önemli bir dosya değildi ama bugün ceza verildi. Avukatların süre talebi vardı. Savunma yapılmamasına rağmen yıllardır yürüttüğümüz meslekte ilk defa gördük bu durumu. Ne sanıklar ne avukatlar savunma yapmadan savunma, adil yargılama ilkesi ihlal edildi.”

Editör: Serhat Ozan YILDIRIM