Rahmetli Annemin ünlü sözüdür. Daha önceki yazılarımda zaman, zaman dile getirmiştim. Sıkıntılı günlerimde, günlerimizde, ilaç gibi hep dile getirirdi. ‘ Korkma oğlum. Sabırlı ol. Buda geçer.’ Derdi. Dediği olurdu, Yaşadığımız sıkıntılar. Zamanla geçerdi. Aydınlığa çıktığımızda, annem, haklıyım dercesine, sevinçle bakar, gülerdi.
    Korona canavarı insanlığı tehdit edip, esir aldığında da hep annemin sözünü hatırlayıp, gelecekten yana umutla, ’buda geçer’ dedim. Korona dan hastanede yatan kardeşime, sürekli annemin sözünü hatırlatıp, ’Korkma buda geçecek. Diyerek hep umut verdim. Bir aylık mücadele sonucu canavarı yenerek sağlığına kavuşmuştu.
      Tarkan’ın, ülkenin içinde bulunduğu, KORONA, belasının, giderek yayıldığı, günde, bir uçak dolusu insanın öldüğü, halkı, büyük bir sıkıntıya sokan, görülmemiş boyutlarda hayat pahalılığının, hak ihlallerinin, yaşandığı bu günlerde, ‘BUDA GECCEK ‘şarkısı hak ettiği ölçüde, ülkede gündem olduğu gibi uluslararası medyada da yer buldu.
      Tarihi bir süreçte, ülkenin içinde bulunduğu ağır koşulların, geçmişte yaşanan diğerleri gibi bunlarında geçeceğini dile getirip halka umut vermesi, Tarkan’a yakışır bir, tarihi bir uyarı olmuştur.
     +       +        +
     Mersinden gelmişti. Arkadaşımdı. DÜZGÜN BABAYI ziyaret için gelmişlerdi. Dönüşte bana uğramıştı. Bu günlerde çokça konuşulan DÜZGÜN BABA CEM EVİNİ, sordum. Nazimiye tarafındaki değilmiş. Kıl Köyündeki Cem evini ziyaret etmişler. Yolun açık olup olmadığını sormuşlar. Açıldığını, açık olduğunu öğrenince gitmişler. Kar çokmuş. Yol yeni açılmış. Araçları ile sorun yaşamamışlar. Cem evinde de de sorun yaşamamışlar. Kurbanlarını dağıtıp gelmişlerdi. Geçmişte aynı arkadaş, tekrar gelmişti. Oradaki kargaşadan şikâyetçi olmuştu. Bu kez şikâyetçi olmamışlardı. Ziyaret yerini cem evini biraz daha düzenli görmüşlerdi.
      DÜZGÜN BABA yolunu, geçmişte eski valilerimizden M.TAŞKESEN yaptırmış, asfalt attırmıştı. Tunceli’ye atandığında, Tunceli Halkını tanımayan, olumlu ön yargıları olmayan, bir valiydi. Tunceli Halkını, tanıdıkça, Tunceli Halkının, kültürlerine, inançlarına, kutsallarına, değerlerine, saygı duyan, değer veren, Tunceli Halkı tarafından sevilen bir devlet adamı, valiydi. Tunceli’de doğan çocuğuna, Tunceli Halkının kutsalı, DÜZGÜN BABANIN adını, DÜZGÜN koymuştu. Tunceli Halkının unutulmaz bir yakını, ismi, olmuştu.
     Sayın Valimiz de, Tunceli Halkının, değerlerine, inançlarına, kutsallarına, değer veren bir devlet adamıdır. Sayın Valimiz,’ her zaman onur duyduğumuz, birlik, beraberlik, içinde sahiplendiğimiz, cem evlerimiz, ziyaret merkezlerimiz, ’Diye ifade ettiği Tunceli Halkının kutsallarına, değer vermiş. Eksiklerini gidermiştir. DÜZGÜN BABANIN, Her iki Cem Evlerinin, etrafına, Nazimiye Kaymakamı ile birlikte katıldıkları bir çalışma ile fidan dikimi yapılmış. Kışın kardan kapanan yolları zaman geçirilmeden açtırılmış. Eskimiş, bozuk çatılar onarılmış. İhtiyaç duyulan su deposu yaptırılmış. Cem evlerinin eksikleri, ihtiyaçları, Sayın Valimizin, isteği ile giderilmiştir.
     Sayın her iki valimizde, saygın devlet adamlığının, birer örneğini temsil ederek, valilik yapmışlardır. Yapmaktadırlar.
     Düzgün Baba, DERSİM Halkının,  saygın bir kutsalıdır. Kutsal HIZIR gibi, darda kalındığında çağrılan bir kutsaldır. Dileklerin yerine gelmesi için çağrılan bir kutsaldır.
     Düzgün Babayı, Erzurum’da katılacağım Üniversite sınavları öncesi ziyaret etmiştim Sınavları kazanmam için yardım istemiştim. Hukuk okumak istemiştim. Kazanamamıştım. Çok darda sıkıntıda kaldığım bir günün akşamı, yatmadan önce yalvarmıştım. Uyur uyumaz, bir tanıdığın kisvesinde, rüyama girmişti.’ Korkma kimse sana bir şey yapamaz.’ Demişti. Sabah, sevinçle uyanmıştım. Aynı gün haber gelmişti. Aydınlığa çıkmıştık. Korkulacak bir şey kalmamıştı. Bir başka zaman, tekrar ailece büyük bir darlık yaşamıştık. Orda da çağırmıştım. Rüyamda, aydınlığa çıkacağımızı göstermişti. Çıkmıştık. 
    Sevgisine doyamadığımızı, sonsuza dek kaybettiğimizde, yetişmeleri yardım etmeleri için Onu, HIZIRI, çağırmıştım. Yetişememişlerdi.