BDP’lilerin kadınları evlere kilitlediğini haberinin başlığını medyada görünce aklıma,  BDP ye mesafeli duran yada ona muhalif olan Türkiye deki kadın kuruluşları geldi…

Baktım…

Ağrı Kadın Merkezi Vakfı (KA-MER ) söylememiş.

Ağrıda Bulunan Ümit Aras Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi söylememiş.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği söylememiş.

Feministler söylememiş.

Mor Çatı kadın Derneği söylememiş.

Kadın Adayları Eğitme ve destekleme Derneği  ( KADER ) söylememiş.

Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği söylememiş.

Türk Kadınlar Birliği söylememiş.

Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği söylememiş.

Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği söylememiş.

Kadınlar Yardımlaşma Derneği söylememiş.

Kadın Dayanışma Merkezi söylememiş.

Kadın Sanatçılar Derneği söylememiş.

Türk Kadınlar konseyi Derneği söylememiş.

Ev Hanımları Dayanışma ve kalkınma Derneği söylememiş.

İş Kadınları Derneği söylememiş.

Türk Anneler Derneği söylememiş.

Kadın Haklarını koruma Derneği söylememiş.

Anne sağlığı derneği söylememiş.

Kadın siyasetçiler derneği söylememiş.

Daha da adını yazmadığım bir sürü kadın derneği söylememiş…

Kim söylemiş ve nerde söylemiş biliyor musunuz?

Hani son bir yıldır her önüne gelene bağıran, azarlayan, kutuplaştıran ve dolayısıyla ötekileştiren bundan da siyasi rant elde eden yada elde etmeye çalışan Türkiye’nin Başbakanı söylemiş.  Peki, nerede söylemiş?   30 Mart 2014 de BDP’nin kazandığı ve 1 Haziranda 2014 de tekrarlanacak belediye Seçimi için gittiği Ağrı’da söylemiş.  ( AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ağrı'da partisince Adliye Sarayı Dörtyol Kavşağı'nda düzenlenen mitingde konuştu. Erdoğan BDP'lilerin kadınları seçim günü eve kilitlediğini ve oy vermeye göndermediğini )

Şu tespitte bulunmak da yarar var. Doğu ve Güneydoğu’da Kürtlerin feodal ve dinin etkisinden dolayı kadınların sosyal yaşamdaki yerinin ve bireysel özgürlüklerin olmadığı hala bir gerçek… BDP ve öncülü partilerin bu durumu epey bir şekilde kırmış olduğu da bir gerçek. Bu bölgede özellikle yerel yönetimlerde iş başına gelmesi ve belediye iş kolunda işçi yada memur sendikalarıyla yaptıkları iş sözleşmelerinde çalışanların kadınlarını ötekileştiren olası durumuna karşı sözleşmelere maddeler koyduğunu biliyoruz… Yine BDP’nin her eyleminde kadınların ön saflarda kitlesel bir şekilde erkeklerle birlikte yer aldıklarını biliyoruz… Türkiye deki siyasi partiler içinde kadın adayların milletvekili belediye başkanı ve yönetici düzeyinde seçilir yerlerden aday gösterildikleri partinin BDP olduğunu da biliyoruz. Siyasi partiler yasamızda eş başkanlık müessesinin olmamasına rağmen fiilen bunu işlettiklerini görüyoruz…

Başbakan ve hükümeti değil mi ki uygulamış olduğu politikalar ve söylemlerle kadınları ekonomik, sosyal ve kültürel hayattan izole edip eve mahkum duruma getiriyor…

Üç çocuk yapın, beş çocuk yapın…

Yine dayanağı olan tarihsel ve kültürel köklerin kadına bakış açısını görmezden gelerek…

Bu bakış açısının aşağıda yazılan bir kaç örnekle görürsek.  

 * Kadınların dinleri ve akılları eksiktir. (Sahihi Buhari)

* Çok lanet ediyor ve kocalarınıza karşı nankörlük ediyorsunuz. Aklı başında bir erkeğin aklını sizin kadar çelebilen aklı ve dini eksik başka bir varlık görmedim. (Müslim, İman, 34/132 İbn Mace, Fiten 19/4003)

Kadınları erkeğin kölesi yapan zihniyet bununla yetinmeyip kadınların çoğunu cehennemlik, dinen eksik ilan edip Kuran"ın açık izahlarıyla da çelişir.

* Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir. (Sahihi Buhari)

* Ey kadınlar topluluğu! Sadaka veriniz ve çok istiğfar ediniz. Çünkü ben Cehennem halkının çoğunun sizler olduğunu gördüm. (Müslim, İman, 34/132 İbn Mace, Fiten 19/4003)

***

Bu hadisler gibi kadınların çoğunun Cehennemlik olduğunu iddia eden hadislerin yanında, kadının Cennete gidişi için kocasının kendisinden memnuniyeti de şart olarak gösterilir.

* Bir kadın kocası kendisinden razı olduğu halde ölürse Cennete girer. (Riyazus Salihin)

* Kadınların hayırlısı, erkeklerin yaramazlıklarına, kötü huylarına sabredendir, bu sabır onların cennete girmesine sebeptir. (Kadınlara Dini Bilgiler sayfa:88)

 

 

Bu aralar Beyaz TV de haftada bir gün Program Konuğu olan ve Başbakana methiyeler dizen Ağrılı Savcı Sayan’ın 2007 Genel Seçimlerinde söylediği iddiaları Yalçın Bayer Hürriyet gazetesindeki yazısında 22 Temmuz da yer vermiş,    Cumhuriyet Halk Partisi'nden ( CHP) ikinci sıra Ağrı adayı olan Savcı Sayan;

"Seçim günü Tutak'ta bulundum. 100 köyden 50-60'ında hiçbir kadın sandığa götürülmedi. Kadınlar yerine erkekler oy kullandı. Çok net bildiğim 10 köyde ise sandığa erkekler de gitmedi. Tek veya birkaç kişi bütün oyları kullandı AKP'ye... O seçmenlerin yerine imza atıldı ve parmak izi basıldı."  Diyor. Ancak Başbakan kendi tabanın kadınları eve kilitlediklerin söylemeyip aksini iadda ediyor…

Başbakana sormazlar mı hangi yüzyılda yaşıyoruz?  İleri demokrasiniz de nasıl oluyor da Ağrı’da BDP’ liler Kadınları evlere kilitleyebiliyorlar?

 

 

Çetin DÜZCE