Dini bayramlar, daha büyük bir coşku ile katılımla, kutlanan, birleştirici, kaynaştırıcı,  bayramlardır. Bu bayramlarda, varsa, küskünlükler, kırgınlıklar unutulur. Şeker Bayramında küsler barışıp, kırgınlıklar giderilirken, Kurban Bayramında, küs olan evlere kurban verilerek, küslükler aynı şekilde giderilir. Dini inançlar, değerler, barış, huzur, kardeşlik, bayramların temel ortak değerleri olur. Bayramlıklar, bayramı renkli kılan, sevimli kılan, dostlukları yakınlıkları pekiştiren değerler olur. Mezar ziyaretleri, sevenleri tekrar buluşturur. Özlemler, paylaşılır. Tanrıdan onlar için bayramlıklar, istenir. Dualar edilir. Bayramlar, tanrının en büyük değerlerinden olan AF edici bayramlar olur.

   DERSİM Halkı, yüzlerce DERSİMLİ’NİN, kıyımına, mağduriyetine yol açan ihraçların,  yaşanan acıların, kıyımların, mağduriyetlerin, giderilmesini, bayram hediyesi olarak beklerken, bayram öncesi, yeni bir kıyımla mağduriyetle bir kez daha sarsıldı. Tunceli’yi eğitim öğretimde üç yıl üst üste zirveye taşıyan öğretmenlerden, 63’ü,sürgün edildi.

   Terörle bağlantılı, oldukları gerekçesi ile sürgünleri çıkarıldı. Dahası başka illerde linç edilmeleri, kötülük, hakaret, haksızlık, görmeleri, cezalandırmaları, için gönderilmek istendiler.

   12 Eylül, askeri darbesi yapıldığında, Ankara’dan öğretmenlerin başka illere sürülmeleri teklifine, gönderilen müfettişlere, Ünlü askeri vali BORATAŞ, “Devlet, kanunlar, sürgün edilecek illerde varsa, burada, Tunceli de de, vardır. Suç işlemiş biri varsa gereği burada da yapılır” der. Bir tek öğretmenin sürgün edilmesine, kıyılmasına izin vermez. BORATAŞ sonrası gelen Diktatörlüğü ile ünlü Vali KENAN GÜVEN, 400 öğretmenin sürgününü çıkarır. Durumdan haberdar edilen Başbakan ÖZAL buna izin vermez iptal edilmesini emreder.

   BORATAŞ’IN dediği gibi burada da devlet, devlet hakimiyeti var. Bu öğretmenler, suç işlemiş olsalardı emniyet görevlileri, savcılar, hakimler gereğini mutlak yaparlardı. Haklarında her hangi bir işlem yapılmadığına göre bu öğretmenler her hangi bir suç işlememişlerdir. Suçsuzlardır. Hukuk devletini kuralları da böyle emreder.

   Bu öğretmenler, mesleklerinin dışında yasal olmayan suç unsuru olan başka işlerle uğraşmış olsalardı eğitim öğretimin ülke çapında zirveye çıkmasında, bu kadar pay sahibi olamazlardı.

   Yeni Sayın Valimiz, görevine başlar başlamaz, daha önce yapılmayanı yaptı. DERSİM Halkıyla buluştu. Kucaklaştı. Tanıştı. Mekanlarında onları dinledi. Kısa sürede DERSİM’İN bütün değerleri ile tanıştı. Onları bir DERSİMLİ kadar sahiplendi. Devlet katında dile getirdi. Savundu. Gözler önüne serdi.

  Sayın Valimiz, bayram öncesi DERSİMLİLERİ mekanlarında ziyaret ederek bayramlarını kutladı. Bayram hediyeleri verdi.

   Tam da o günlerde, bayram öncesi 63 öğretmenle ilgili acı haber, kıyım haberi geldi. Haber bütün DERSİMİN üzerine üçüncü bir karabulut gibi çöktü. Önceki iki karabulutta, 600 yakın öğretmen açığa alınmış, diğerinde ise 100 ün üstünde öğretmen, çalışan memur, mesleklerinden ihraç edilmişlerdi.

   Fabrikaları, üretim alanları olmayan, eğitim öğretimle ülkeye, topluma değerler kazandırmaya çalışan DERSİM Halkı, bayramı bu kötü acı haberle karşıladı. Bayramın güzelliği, heyecanı bu haberle gölgelendi.

   DERSİM Halkının tek tesellisi, DERSİM Halkının sorunlarını içtenlikle paylaşan Sayın Valimizin, bu acı haberle, sürgünlerle, ilgili olarak kendisi ile görüşen sivil Toplum Örgütlerinin Temsilcilerine, sürgünlerin durdurulması için elinden geleni yapacağı, sözü oldu.

    Bu Sayın Valimizin, DERSİM Halkına vereceği en büyük bayram hediyesi olacaktır.

    Bu hediye, Sayın Valimiz içinde büyük bir hediye olacaktır. Devlet adına DERSİM Halkının güvenini kazanacak. DERSİM tarihine yazılacaktır.

   +    +    +

 BAYRAM TÖRENİ

   Bayram töreni yıllardır alışılmışın dışında, halka yakın bir mekânda halka açık kutlandı.

   TAŞKESEN Vali hariç, yıllardı, devlet adına Valilik makamı tarafından düzenlenen bayram törenleri, halka yakın, halka açık mekân yerine, uzak resmi bir mekânda kutlanmaktaydı.

   Sayın yeni Valimiz ayağının tozu ile DERSİM Halkı ile buluşup tanışıp sarmaş dolaş olunca, kendisinden bekleneni yaptı. Onlara, halka yakın, açık bir mekânda, DERSİM Halkı ile bayramlaştı. Halktan hemen her kesimden insanlar bayram töreninde bir araya geldi. Bayramlaştılar. Ev sahibi konumundaki Sayın Valimiz, güler yüzü ile katılanların bayramlarını kutladı.

    Mekâna yakın bir alandaki parkta, parka yakın kahvede bulunanların hemen hepsinin ellerini sıkarak bayramlarını kutladı. Oturdu. Kendileriyle sohbet etti. İkram ettikleri çayı içti. Peşini bırakmayan çocuklara, beraberinde getirttiği oyuncakları dağıttı.

   Sayın Valimiz, DERSİM Halkının daha önce görmediği, yaşamadığı bir kutlama ile halkla devleti kutsal bir günde buluşturdu.

   Aynı bayram kutlama töreninde, sürgün edilen öğretmenlerin, sürgünlerinin, Sayın Valimiz tarafından durdurulacağı haberi, en büyük sevindirici müjde oldu.

   Törenden önce yazdığım yazıda, Sayın Valimizden Bayram hediyesi olarak Sürgünlerin durdurulmasının DERSİM Halkına verilmiş en büyük bayram hediyesi olacağını yazmıştım.

   Yazı yayınlanmadan Sayın Valimiz bu en büyük bayram hediyesini DERSSİM Halkına verdi.

    İşte DEVLET BABA kimliği budur.