Biz ki acıların sevdalısı, aydınlığın türküsü olan coğrafyada aykırı mevsimin çocuklarıyız. Umutlarımız bütün mevsimleri taşarken, yüreklerimiz bir yangın gibi ayazları delerek çıktı bahara.

Merhaba, kardelenler, Nergisler, papatyalar..

Mevsimi ayazını delen keklik sesleri, bülbül sesleri, sığırcıklar, kumrular merhaba...

Ayıpsız-günahsız geçmeyen gündemimiz, sert rüzgârların boğuk sesleri işte bahar!

Hayallerimizi süsleyen ülkemin harika doğası, müjdeler olsun.

Bahar geldi, yarını arayan ellere, gözlere, içimizdeki sevgiye ve aşka.

Bahar yüzlü kızlar, kadınlar, delikanlılar, aydınlık yüzler, halaya tutuşun...

Baharı özlercesine karşılayın...

Umutlarınızı çarşaf çarşaf yeşilliklere serin.

Eskimeyen sevdalara sürün atlarınızı...

Acılarınızı kır çiçekleriyle çelenge dönüştürüp, boynunuza asın.

Unutmak zor da olsa, gözyaşlarınız kanayan yaranıza düşse de mevsime sunun acılarınızı.

Sevinçlerinizi baharla buluşturun, kocaman yüreklerinize sığdırın kardeşliği.

Kanmayın yalanlara, baharlara uyanın...

Akarsuların şiirsel akışını dillendirsin dudaklarınız...

Dağılmış anılarınızı toplayın, gelincikler misali...

Bahar geldi, tükenen umutlara, suskun dillere.

Dokunun sıcak ellerinizle hayata.

Bakışlarınız eritsin dağların karını

Haydi, coşturun umutlarınızı, düşmana inat!

Ağaçların dallarını süsleyen yapraklarda

Yeşillensin gülücükleriniz.

Özlenen bahar, umudun renkleri hoş geldin!

Hoş geldin yalnızlığımıza tanık olan mevsim.

Gurbetçi kuşlar, burcu burcu kokan çiçekler,

Mavi gökyüzü, doğan güneş, gökyüzüne asılı kalan ay...

Bahar gelmiş, müjdeler ola!