600 bin metrekarelik alanda kurulu, BACASIZ FABRİKAMIZIN, onuncu kuruluş yıldönümünde düzenlenen, bin 500 öğrencinin mezun olduğu, mezuniyet töreni, daha önce izlediğimiz mezuniyet törenleri gibi oldukça renkli; coşkuluydu.

   Başlarında mezuniyet kepleri ile tören alanını dolduran öğrencileri, yanlarında töreni izlemek için gelen yakınları, üniversitenin rektörü, üniversitenin hocaları, çalışanları, mezun olmayan arkadaşları, onlara bir kardeş, abi, kadar yakın olduğunu söyleyen Sayın Valimiz, devletliler, onları, bu mutlu günlerinde, yalnız bırakmamışlardı.  Sevinçlerini paylaşmak için alandaydılar. Başlarında siyah kepleri ile alandaki heyecanları, sevinçleri, yaşanan coşku, görülmeye değerdi. Tören alanı sevinç çiçeklerinin açtığı, süslediği bir çiçek tarlası gibiydi.

    Okullarından, edindikleri arkadaşlarından, hocalarından, çokça anılar bıraktıkları yerlerden, ayrılmanın hüznü ile mezuniyet belgesi almanın sevincini birlikte yaşıyorlardı. 

    Törende mezun olanlara hitaben bir konuşma yapan Sayın Rektör de mezun olan öğrencileri kadar mutluydu. Sevinçliydi. Bin 500 öğrenciyi mezun etmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyerek başladığı konuşmasında,  “Üniversitemiz, çevre düzenlemeleri, sosyal tesisleri, derslikleri, kapalı alanları ile bölgenin en önemli üniversitelerinden biridir. İlimiz Halkının yüzde doksanının Alevi inançlı olduğunu göz önünde bulundurarak, ALEVİLİK ve BEKTAŞİLİK Araştırma enstitüsünü kurarak bu alanda bilimsel akademik çalışmaların yapılmasını sağladık. Ayrıca KONU ÜZERİNDE BİLGİ ÜRETEN bir araştırma birimi kuracağız. Bu birimin çalışmalarını, ülke genelinde olduğu gibi ülke dışına da yayacağız. Kurduğumuz, hayata geçirdiğimiz sosyal tesisler, yalnızca üniversitemize değil halka da açık olacaktır. İsteyen herkes sosyal tesislerimizden yararlanacaktır. İnsana yapılan yatırım, ülke için yapılan en büyük yatırımdır. Sizler o yatırımının ürünlerisiniz. Yeni yaşamlarınızda sizlere güzellikler, başarılar, diliyorum” dedi.

   Mezun olan öğrencilerin sevinçlerini paylaşmak için törene katılan Sayın Valimiz, yaptığı konuşmada,  “Kentimiz için önemli bir kurum olan MUNZUR Üniversitemizle sürekli iş birliği içinde olduk. Her sorunda yardımcı olmaya çalıştık. Sizler, ömrünüzün en güzel yıllarını Tunceli’de geçirdiniz. Gittiğiniz yerlerde Tuncel’inin gönül elçiliğini yapmanızı istiyorum. Beni, bir kardeşiniz, abiniz, amcanız olarak görün. Nerde olursam olayım, kapım her zaman sizlere açık olacaktır” dedi.

Mezun olan öğrencilere, gelecek yaşamlarında, güzellikler, başarılar dileyen Sayın Vali,  “Tunceli’yi, bir Venedik kadar güzelleştirdik. Artık bizim de gondollarımız var. İsteyen gondollarla, Munzur’da, gezintiye çıkabilir” dedi.

   Mezuniyet belgelerini alanların, yakınlarıyla, arkadaşları ile üniversitenin baraj gölüne bakan manzaralı yerlerine koşmaları, bir zamanlar sürekli oturdukları DERSİM’İN, eşsiz doğa güzelliğini seyrettikleri yerlerdeki anılarını, resimle ölümsüzleştiren karelere hapsetmeleri, almaları, vedalaşmanın, ayrılığın, bir başka hüzünlü sahneleriydi. O Kadar çok anıları, tutkuları sevgileri, olmalıydı ki, seyretmek için oturdukları yerlerden kalkmaları, ayrılmaları çok zor geliyordu onlara.

    Durmadan çekilen resimler, yanıp sönen flaşlar. Yaşanmış beraberlikleri, dostlukları, geleceğe, anılara, taşımanın yoğunluğu içindeydi.

   Bacasız fabrikamız, fabrika, sanayi ürünleri üretmiyordu.  O, fabrikaları kuracak insanları, beyinleri üretiyordu.