GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Özel Harekat Gazileri - Gazi Zafer Baydar, Gazi Celalettin Yüksel, Gazi Salim Öğüt - Gazi Kaan Orkun Yanar, Gazi Gökhan Dugan, Gazi Ahmet Tombul - Gazi Kaya Koç ve Gazi Ömer Kula ile gerçekleştirilen özel röportajlar Not: 1. Ses Kanalı: müzik ve diyalog miksli (A1-Full MIX) 2. Ses Kanalı: diyalog mikssiz (A2-DIA) AA objektifinden Özel Harekat'ın gazileri - Özel Harekat gazileri, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla, Türkiye'nin farklı bölgelerinde terör örgütlerine karşı verdikleri mücadele sırasında ve sonrasında yaşadıklarını AA'ya anlattı - Gazi Salim Öğüt: -"Gazilik çok gurur verici bir makam ama ben 'niye şehit olamadım' diye üzülüyorum" - Gazi Kaan Orkun Yanar: - "Bizler vatan mücadelesinin canlı örnekleriyiz, bizi unutmayın yeter" ANKARA (AA) - ESRA HACİOĞLU KARAKAYA- Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde terör örgütlerine karşı verilen kahramanca mücadelelerde yaralanan Özel Harekat gazileri, 19 Eylül Gaziler Günü'nde duygularını Anadolu Ajansı ile paylaştı. Farklı dönemlerde, Türkiye'nin farklı şehirlerinde teröre karşı yürütülen operasyonlarda yaralanan ve yaşadıklarını "dün" gibi hatırlayan gaziler, AA muhabirine görevdeyken çekilmiş eski fotoğraflarıyla poz verdi. Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde, 2015'teki terörle mücadele operasyonları sırasında zırhlı araç içindeyken, terör örgütü PKK'nın attığı roket sonucu yaralandığını anlatan gazi Zafer Baydar, "O yaralanmadan dolayı kulağımda yüzde 90 duyma kaybı oldu ve hala cihaz kullanıyorum." dedi. Geçici görevlendirmeyle 2016'da İstanbul'a gönderildiğini belirten Baydar, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında görevlendirildiği Boğaziçi Köprüsü'nde, darbecilerin açtığı ateş sonucu bu kez başından yaralanarak ikinci kez gazi olduğunu anlattı. Baydar, "Gazilik benim için bir şereftir, onurdur. Özel harekata girdiğim ilk günden itibaren 30 yıl boyunca çok istekli çalıştım. Böyle görevler olsa yine gidip canımı vermeye hazırım." şeklinde konuştu. - "Gaziler unutulursa maziler de unutulur" Diyarbakır'da 1992'de teröristlerle girdiği çatışmada kolundan ve omzundan yaralanan 60 yaşındaki gazi Gökhan Dugan ise gazi olduktan bir sene sonra kardeşi Hacı Osman Dugan'ı teröre şehit verdiğini anlattı. Vatan için her türlü fedakarlığı göze aldıklarını söyleyen Dugan, "Ecdadımız bu vatan için canını, kolunu, gözünü verdi. Bizler de onların torunları olarak canımızı, kolumuzu, bacağımızı ve bazı uzuvlarımızı bu vatan için feda ettik. Gerekirse canımızı da vermeye de hazırız. Yeter ki gaziler unutulmasın. Gaziler unutulursa maziler de unutulur." dedi. Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 1992 yılında yaralanan 66 yaşındaki Gazi Celalettin Yüksel ise gaziliğin, Allah'ın bir lütfu olduğunu söyledi. Kırsal alanda PKK ile girdikleri çatışmada bacağından iki kurşunla vurularak yaralandığını aktaran Yüksel, "Biz şehitlik mertebesine ulaşamadık ama Allah bize gaziliği nasip etti. Bundan dolayı da gurur duyuyorum." dedi. Yine görev verilse aynı göreve talip olacağını kaydeden Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Vatan ve millet için tabii ki birilerimiz gazi olacağız, şehit olacağız. Ama bu üslubu hiçbir zaman yitirmeyeceğiz. Çünkü bu vatan bizim. Bölünmez bütünlüğünü sağlamak da yine bize ve gençlerimize düşüyor. Ben şu an 66 yaşındayım. Beni tekrar aynı göreve gönderseler seve seve giderim ama bu sefer şehitliği arzu ederim." - "Niye şehit olamadım diye üzülüyorum" Şırnak merkezde 2016'da terör örgütü PKK'ya karşı yürütülen operasyonlara başlanan ilk günde yaralanan 57 yaşındaki Gazi Salim Öğüt de yaşadıklarını anlattı. Ev araması sırasında örgüt üyelerince döşenen bombaların patlaması sonucu yaralanan Öğüt, bir metre yanında bomba patladığını ve yaklaşık 15 metre havaya yükseldiğini kaydetti. Yere düştükten hemen sonra bir bombanın daha patladığını söyleyen Öğüt, patlamalar sonucunda elinden ve tetik parmağından yaralandığını belirtti. Bu saldırıdan sağ kurtulduğuna şaşırdığını vurgulayan Öğüt, "Gazilik çok gurur verici bir makam ama ben "niye şehit olamadım" diye üzülüyorum. Çocuklarım da benimle gurur duyuyor. Duygusal manada kelimelere dökülemeyecek hisler." dedi. Şırnak'ın Cizre ilçesinde 2015 yılında terörle mücadelede iki ayağını kaybeden 54 yaşındaki Gazi Ömer Kula ise gazi olduğu için gururlu olduğunu söyledi. Gaziliğin ömür boyu taşınacak bir şeref madalyası olduğunu belirten Kula, "Bu vatan için iki bacağımı feda ettim, gerekirse vatan için her daim canımı feda etmeye hazırım." dedi. 1994'te Mardin'in Kızıltepe ilçesinde terör örgütü PKK ile girdikleri çatışmada yaralanan 60 yaşındaki Gazi Ahmet Tombul da her daim göreve hazır olduğunu söyledi. - Diyarbakır'ın Sur ve Şırnak'ın Silopi ilçesindeki operasyonlarda yaralanan gaziler Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 2015 yılında yürütülen hendek barikat operasyonlarında yaralanan 58 yaşındaki gazi Kaya Koç da yaşadıklarını aktardı. Bina girişi esnasında PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada kolundan, gözünden ve bacağından yaralanıp gazi olan Koç, şöyle konuştu: "Ben özel harekata girdiğimde 'Allah bana burada emekli olmayı nasip etsin.' dedim. Allah bana daha fazlasını verdi. Özel harekatçı olarak emekli olup gazi oldum. Oradaki operasyonlarda oğlum yaşındaki gençleri şehit verdik. Bize de gazilik nasip oldu. Allah tekrarını yaşatmasın." 2015 yılında Şırnak'ın Silopi ilçesinde yürütülen hendek barikat operasyonlarında yaralanan 58 yaşındaki gazi Ahmet Yılmaz ise polis evinin çatısında teröristlerce vurularak gazi olduğunu söyledi. Yılmaz, "Bu ülkede yaşananların ve geçmişin, unutulmaması gerekiyor. Bu ülkede, bu toprakların nasıl kazanıldığının ve nasıl sahip çıkıldığının bilinmesi ve gençlerin de buna sahip çıkması lazım." dedi. - "Bizler vatan mücadelesinin canlı örnekleriyiz, bizi unutmayın yeter" Mardin'in Nusaybin ilçesinde 2016'daki çukur operasyonları sırasında göçük altında kalarak yaralanan 30 yaşındaki Kaan Orkun Yanar ise göçük altında kaldığı esnada çok sevdiği devresinin şehit olduğunu boğazı düğümlenerek anlattı. Yaşadıklarının aklından hiç çıkmadığını kaydeden Yanar, şöyle konuştu: "Hepimiz bu yola şehit olma şiarıyla çıkıyoruz fakat kimilerimize nasip oluyor kimilerimize olmuyor. Bize gazilik nasip oldu. Aslında bu büyük bir ruh. Akşam yattığınızda ve sabah kalktığınızda bu ruhu sürekli yaşıyorsunuz. Olaylar hafızanızda sürekli diri. Bu gururu taşımaktan onur duyuyoruz. Bizler vatan mücadelesinin canlı örnekleriyiz, bizi unutmayın yeter."