GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz'ün konuşması AA Genel Müdürü Karagöz, "FETÖ ile Uluslararası Alanda Mücadele Sempozyumu"nda konuştu: - "FETÖ ile mücadele etmek küresel düzeyde emperyalizm ile mücadele etmektir. Bu mücadele çok dilli, bütün iletişim enstrümanları kullanılarak, farklı coğrafyalarda yapılmalıdır" - "(15 Temmuz darbe girişimi) Darbenin engellenmesinde başrolde halkımız, milletimiz vardı. Gösterilen toplumsal reaksiyon ve silahsız halkın kolektif bir iradeyle darbeye karşı koyması, bu darbe girişimini çok başka bir yere taşıdı" ANKARA (AA) - Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelenin, küresel düzeyde emperyalizmle mücadele etmek olduğunu belirterek, "Bu mücadele çok dilli, bütün iletişim enstrümanları kullanılarak, farklı coğrafyalarda yapılmalıdır." dedi. Karagöz, İletişim Başkanlığında düzenlenen, "FETÖ ile Uluslararası Alanda Mücadele Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki millet iradesiyle akamete uğratıldığını söyledi. Darbe girişiminden sonra FETÖ ile mücadelenin daha da güçlendiğini ve hızlandığını ifade eden Karagöz, "Bu mücadeleyi daha iyi anlayabilmek için hem kendi demokrasi tarihimizi hem de dünya tarihini daha iyi bilmek, hatırlamak ve takip etmek gerekiyor." diye konuştu. Dünyada demokratik atılım gerçekleştirmeye ve kendi siyasal bağımsızlığını inşa etmeye çalışan hemen her ülkede iç ve dış kaynaklı askeri müdahaleler yaşandığının görüldüğünü aktaran Karagöz, "Türkiye de işte bu ülkelerden biri. 1971 muhtırasında, 1980 darbesinde, 28 Şubat postmodern darbesinde, 2007 yılındaki e-muhtırada sonuçları ne kadar farklı olursa olsun hep aynı motivasyonu gördük. Bu motivasyon, halkın iradesini engellemek ve kendi kendine yetebilen bir Türkiye'nin önüne geçebilmekti." dedi. AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Karagöz, halkın iradesinin, 15 Temmuz darbe girişimini durdurduğunu vurguladı. Dünya tarihinde ilk defa bir halkın, darbe girişimine karşı ilk saniyeden itibaren tepki göstererek, meydanlara çıkarak, iradesini ortaya koyarak, darbe girişiminin engellenmesinde başrol oynadığını vurgulayan Karagöz, şöyle devam etti: "Darbenin engellenmesinde başrolde halkımız, milletimiz vardı. Gösterilen toplumsal reaksiyon ve silahsız halkın kolektif bir iradeyle darbeye karşı koyması, bu darbe girişimini çok başka bir yere taşıdı. 15 Temmuz darbe girişiminde bir medya mensubu olarak en çok dikkatimi çeken şeylerden birisi, halkın organizasyonunda özellikle dijital medya araçlarının kullanılmasıydı. Halkımız modern iletişim araçlarından Twitter'da, Facebook'ta, WhatsApp'ta organize oldu ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan, FaceTime üzerinden canlı yayınlara bağlanarak milletimizi darbecilere karşı direnmeye ve dik durmaya çağırdı. Bu iletişim enstrümanları yoluyla yapılan çağrılar kırılma noktası oluşturdu. Darbecilerin de kendi medya araçlarını kullanarak psikolojik üstünlüğü sağlama çabaları bu andan itibaren boşa düştü." "İliştirilmiş gazetecilik" kavramının, sadece bir çatışma ortamında askerlerle beraber hareket edip savaşı, çatışmayı onların gözünden aktaran muhabirler için kullanılmadığını belirten Karagöz, bazı çıkar gruplarının güdümünde, onların siyasi ajandaları çerçevesinde haber üreten gazeteciler ve medya kurumları için de "iliştirilmiş gazetecilik" kavramının kullanıldığını anlattı. Karagöz, bazı uluslararası medya organlarının, darbe girişiminin ilk saatlerinde, gerçekleri çarpıttığını belirterek, Fox News'in "15 Temmuz darbesi, yönetimin İslamlaşmasını ve toplumsal düşüşü önlemek açısından Türkiye'nin son şansı", NBC'nin "Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya'ya iltica etti" şeklinde yayınlar yaptığını aktardı. Dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Antony Blinken'in, "Türkiye'de 15 Temmuz'la ilgili neler hissedildiğini bütünüyle anlayamadık." açıklaması yaptığını söyleyen Karagöz, "Özellikle uluslararası medyada 15 Temmuz gecesi ortaya çıkan tavrın kısmen hala devam ettiğini, darbe girişimiyle ve FETÖ'yle mücadele konusunda hala bazı dostlarımızın FETÖ'yü ve 15 Temmuz gününü anlayamadıklarını ifade edebilirim." diye konuştu. Karagöz, 15 Temmuz darbe girişiminin anlatılması için İletişim Başkanlığının, TRT'nin, AA'nın ve Türk medyasının çeşitli yayınlar yaptığını belirtti. AA'nın geçen hafta 103'üncü kuruluş yıl dönümünü kutladığını hatırlatan Serdar Karagöz, bağımsızlık hareketine katkı sağlamak üzere kurulan AA'nın 103 yıl sonra da 15 Temmuz'da da Türkiye'nin bağımsızlığı için mücadele ettiğini vurguladı. Karagöz, AA'nın FETÖ'yle mücadele konusunda çok sayıda çalışma yürüttüğünü ve yayınlar yaptığını kaydetti. Yurt içinin yanı sıra başta NATO Karargahı olmak üzere, Frankfurt, Budapeşte, Paris, Chicago, Gent, Ottawa, Kahire, Brüksel, Üsküp'te, AA'nın "15 Temmuz Fotoğraf Sergisi" açtığını hatırlatan Karagöz, ayrıca darbe girişimine yönelik üç farklı kitabın, TRT işbirliğinde de "İşgal Girişiminden Dirilişe 15 Temmuz'un Anatomisi" belgeselinin hazırlandığını belirtti. Serdar Karagöz, şunları kaydetti: "FETÖ tehdidini dünyaya anlatmaya devam etmemiz gerekiyor. FETÖ ile mücadele etmek yalnızca Türkiye'nin bağımsızlığıyla ilgili bir konu değildir. FETÖ ile mücadele etmek, küresel düzeyde emperyalizmle mücadele etmektir. Bu mücadele, çok dilli, bütün iletişim enstrümanları kullanılarak, farklı coğrafyalarda yapılmalıdır. Bu mücadele, dünyada bütün uluslara, bağımsızlık hassasiyeti olan bütün milletlere, emperyalizmin kuşatması altındaki bütün ülkelere ilham olmalıdır. Zira FETÖ, basit bir örgüt değildir. FETÖ, emperyalizmin kendisidir."